Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Ekim 2006, 00:31   #1
Çevrimdışı
Mlock
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Burun tıkanıklığı horlamaya davetiye




İnsanların yüzde 80'inde fizyolojik olarak 2,5-4 saatlik aralarla yer değiştiren tek taraflı burun tıkanıklıkları görülebilir. Ancak burun tıkanıklığı uzun süreli olduğunda başka sağlık sorunlarını da mutlaka beraberinde getiriyor.

Tıkanıklığın yerini ve derecesini bilmek için doktor kontrolünün şart olduğunu belirten Nişantaşı KBB Grubu Uzmanı Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, "Burun tıkanıklığında horlama ve uyku bozuklukları gelişir. Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak için genizde aşırı vakum yaratır. Böylelikle burun açık iken horlamayan kişide de horlama görülmeye başlar. Bu durum, bazı insanların sadece alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda neden horladığını bize açıklıyor." dedi.

Horlayan hastalarda burun tıkanıklığının rolü nedir?
Horlamanın sebepleri arasında burun tıkanıklığı önemli bir yer tutar. Bunun dışında yumuşak damağın, dil kökü ve küçük dil ile yutak boşluğunun ve çenenin yapısal sorunları horlamaya yol açan diğer sebepler arasında yer alır. Horlamaya neden olan diğer sebepler dışında, burun solunumu normal olan insanlarda, uyku esnasında genellikle horlama olmaz. Burun ve geniz boşluğundaki daralma ile tıkanıklığı olan hastalarda, solunum ağız yoluyla sağlanmak zorunda olduğundan, horlama oluşur ve tıkanıklığın şiddetine bağlı olarak ve eğer diğer sebeplerde var ise horlama çok şiddetli olabilir. Böyle bir durum hasta ve yakınları için giderek katlanılamaz bir hale gelebilir.

Burnu tıkalı olan hastanın horlaması da daha mı şiddetli oluyor?
Ağız solunumu yapan hastada boğaz ve geniz bölgesinde, uyku esnasında gevşemiş olan yumuşak dokular, solunumla oluşan hava akımı tarafından titreştirilir. Hava yolu daraldıkça solunum için sarf edilen çaba artar. Buna bağlı olarak doku titreşimi de artar ve horlama daha gürültülü olur. Bu nedenle burun tıkanıklığının giderilmesi bazı hastalarda horlamayı ortadan kaldırabilir ya da çok azaltır. Sadece burun tıkanıklığının önemli rol oynadığı bu horlama vakaları en yüz güldürücü tedavi olanaklarına sahiptir.

Horlamaya yol açan burun hastalıkları nelerdir?
Horlamaya yol açan burun tıkanıklıklarının pek çok sebebi vardır. Nezle, grip gibi akut hastalıklar da bile hastalık süresince burun tıkanıklığı olur ve geçici olarak horlama görülebilir. Burun tıkanıklıklarının diğer sebepleri; tek başlarına veya birkaç burun -ya da sinüs- sorununun birlikte bulunması şeklinde olabilir. Halk arasında kemik eğikliği denilen 'deviasyon' ve yine bilinen tabirle 'burun eti' denilen ‘konka şişmeleri' ile sıklıkla karşılaşmaktayız. Ayrıca alerji, sinüzit ve polip gibi hastalıklar ile burun spreyi bağımlılığında da burun tıkanıklığı görülür. Burun boşluğu ve geniz bölgesinin tümöre benzer oluşumları da burun tıkanıklığı ve horlamaya yol açabilir.

Burun tıkanıklıkları nasıl teşhis ediliyor?
Günümüzde burun tıkanıklığının sebepleri kesin bir şekilde saptanabiliyor. Bu amaçla kullandığımız burun içi endoskopisi oldukça önem taşıyor. 2,7 mm çapındaki endoskoplar sayesinde hasta herhangi bir rahatsızlık hissetmeden burun boşlukları, geniz ve sinüs kanallarını ayrıntılı bir şekilde ve çoğu kez başka bir tetkike yer bırakmayacak şekilde değerlendirebiliyoruz. Bu basit endoskopi neredeyse rutin bir şekilde uygulanır hale geldi.

Burun tıkanıklıkları nasıl tedavi ediliyor?
Eğer burunda kemik eğikliği (deviasyon) varsa ve bu durum ileri derecede burnu tıkıyorsa, 'deviasyon' ameliyatı yapılır.

Burunda hafif bir kemik eğikliği genellikle horlamaya sebep olmaz ve ameliyat gerektirmez. Ancak ameliyat gerektiren durumlarda hâlâ klasik bir yöntem olmakla birlikte daha ince tekniklerin kullanılması ve endoskop yardımı ile hastanın rahatlığı eskisinden daha iyi oluyor. Ameliyat sonrası tercih edilen tamponların hasta rahatlığına yardımcı olan çeşitleri de artık yaygın olarak kullanılıyor. Sinüziti olan hastalarda uygulanan endoskopik sinüs cerrahisinden sonra burun tıkanıklığı ve horlamanın azaldığı da gözlemleniyor.

Horlamanın sebeplerinden biri olan burun eti için de ameliyat mı gerekiyor?
Burun eti (konka şişmeleri), horlamaya deviasyondan daha fazla yol açıyor. En yeni uygulamalarımız konkalarla ilgili. Burun içerisine sprey tarzında uygulanan ilaçlarımız bazen sorunu tamamen çözüyor. Burada artık klasik ameliyatları neredeyse hiç uygulamıyoruz.

Günümüzde konkalar, ‘lazer' ya da ‘radyofrekans' uygulaması ile hasta için çok rahat sayılabilecek şekilde küçültülüyor. Konka küçültmelerinin burun tıkanıklığını önemli ölçüde çözdüğünü ve bu girişimlerin kanamasız, tamponsuz ve ağrısız yapılabildiğini söylemek abartılı sayılmaz. Eğer hastada sadece konka sorunu varsa lazer uygulaması ile başarı elde edilebilir ancak yalnız başına burun tıkanıklığının giderilmesi, eğer hastada horlamaya sebep olabilecek başka bir sorun da varsa sadece horlamayı azaltır; tam olarak geçirmez.

Hastaların çoğunda yumuşak damak veya küçük dil sorunu da vardır ve bunların da aynı seansta, örneğin ‘radyofrekans yöntemi'yle çözülmesi gerekebilir. Ayrıca eğer hastada ‘apne' denilen uykuda soluk tutmalar ciddi boyutta ise burada genel olarak basit kabul edilebilecek ameliyat tekniklerinin yeri yoktur.

Burun tıkanıklığı tedavi edilmezse ne gibi sonuçlar doğurur?
Burun tıkanıklığının sürmesi öncelikle sinüs, orta kulak ve yutak gibi komşu organlar üzerine olumsuz etkilidir. Ayrıca akciğer ve kalp yetmezliği gibi sorunların yıllar içerisinde ortaya çıkması da teorik olarak mümkündür. Esas olarak akciğer ve kalp hastalarında bu yüzden burun tıkanıklıklarına izin verilmemelidir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver