Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Mekan tasarımları üzerinde çalışıldığı belli oluyor. Kaplamalar neredeyse kusursuz. Oyun genelde uzay üssü gibi kapalı mekanlarda geçiyor. Ama dediğim gibi buradaki mekanlarda gerçekten olağanüstü. Ayrıca hepsi de birbirine benzemiyor. Bu şekilde gezdiğiniz yerlerde sıkılmanız engellenmiş. Ayrıca diğer oyunların aksine aksiyon sırasında çevreye zarar verme olayı uygulamamışlar. Nedeni ise motorun oyun performansını etkilemesini istememiş olabilirler. Çünkü gerçekten müthiş grafik ve efektler kullanılmış. Işık ve gölge oyunları insanı kendinden geçiriyor. Her ışığın ortamlara, silah arkadaşınıza ve silahınızın üzerine yansıması inanılmaz. Işık geldiği yöne göre bazı bölgeleri gölgelendirebiliyor. Ayrıca koridorlardaki borulardan çıkan dumanlar, camların arkasından görünen yerlerde yamulmalar, daha önceden ayarlanmış script sahneler ve telsizinize gelen yardım çığlıkları oyunun atmosferinde tavan yaptırıyor.
Quake 4'te oyunun biraz yavaş olduğunu göreceksiniz. Maalesef oyunun yarısını bu tempoda sürdüreceksiniz. Ama Strogg'a dönüştürüldüğünüz zaman (evet gayet kanlı ve acıklı sahneler eşliğinde Strogg savaşçısına dönüştürülüyorsunuz) asıl oyun başlıyor. Tam anlamıyla dönüştürülmeden arkadaşlarınız tarafından kurtarılıyorsunuz. Takım arkadaşlarınızdan bazıları "gebertip kurtulalım şundan" tarzı laflar ile sinirinizi de bozsalar bile kısa zamanda dost olduğunuzu kabulleniyorlar.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Strogg olunca normalden daha güçlü olduğunuz için hem enerji barınız artıyor hem yaptığınız hareketler hızlanıyor ve daha önce karşılaşmadığınız güçlü düşmanlar ile karşılaşıyorsunuz. Ayrıca Strogg'a dönüştüğünüzde daha önce kullanamadığınız duvara takılı olarak duran enerji istasyonlarından (ciğere benzeyen bilgisayarlı alet) enerjinizi tazeleyebiliyorsunuz. Eğer yanınızda engineer veya medic var ise onlardan da yardım isteyip armor'unuzu ve enerjinizi tazelemesini isteyebiliyorsunuz.
Düşman çeşidi bu tarz oyunların içindekilerin en genişi desek yanlış olmaz herhalde. Sakınmanız gereken birkaç düşmandan bahsetmek istiyorum. İlk olarak boyu diğerlerine nazaran uzun olan ve bir elinde kılıç taşıyan yaratık; bu elemanın yanınıza yaklaşmasına izin vermeyin, zira kendileri 2–3 vuruşta canınıza okuyabiliyor. Bir elinde roketatar diğer elinde lazer kalkanı taşıyan yaratık ise başka bir olay, bu eleman roket atacağı zaman kalkanını indiriyor, o sırada ondan evvel davranıp 3–4 roket ile selam söyleyin. Bir de alev makineli bir yaratığımız var, bu arkadaş da birkaç atışta işinizi bitiriyor. Gördüğünüz anda roketlerinizi sıralamaya başlayın. Bunlar en çok sakınmanız gereken yaratıklar. Bunlar gibi onlarca çeşit mevcut.
Oyunun bazı bölümlerinde boss'lar ile karşılaşacağınızdan bahsetmiştim. Bu büyük cüsseli ağabeylerimizin pek kolay öldüğünü söyleyemem. Diğer oyunlardaki gibi maalesef zayıf yanları bulunmamakta, ancak güçlü silahlarla üstesinden gelinebilecek yaratıklar. Bosslar ile karşılaştığınızda sürekli hareket halinde olmanızı tavsiye ederim.
Oyunun script sahneleri o kadar yerinde kullanılmış ki sanki bir film izliyormuşsunuz gibi. Senaryo ne kadar bayat olursa olsun, zaman zaman hüzünlenecek heyecanlanacak ve yerinizden zıplayacaksınız. Q4'te hepsini yaşamanız olası. Yani bir oyundan fazlası. Q4 kesinlikle bir kez oynanıp bir kenara atılması gereken bir oyun değil. Unutmadan, oyunu sakın easy modda oynamayın, hiçbir zevk almazsınız.
Karakter modellemeleri ve kullanılan sesler çok başarılı. Ara sıra gelen müzik ve yaratıkların attığı çığlıklar atmosferi tamamlayan faktörlerden. Ama oyundaki en önemli unsurlardan biri multiplayer'ın nasıl olduğu. Maalesef bu konuda pek iç açıcı konuşmam mümkün değil. Nedeni ise grafik motorunun kalabalık deathmatch'larda çok performanslı olamaması, yani Q3'te olduğu gibi hızlı ve temposu hiç düşmeyen bir oyun oynayamayacaksınız. Ama bu sadece multiplayer için geçerli. Oysa ki single modda öyle değil. Adrenalin banyosuna hazırlanın.
Peki, bu kadar güzel grafikli bir oyun benim makinem de çalışır mı?
Bu konuda Q4, F.E.A.R.'a okkalı bir tokat yapıştırıyor. Raven öyle bir optimizasyon yapmış ki insanın inanası gelmiyor. Öyle ki, Doom 3'ten daha performanslı çalışıyor. Bu konuda Monolith'in bence Raven'dan öğreneceği daha çok şey var. Bu arada Q4, ID ve Raven ortaklığı ile meydana geldi. İki usta firmanın elinden çıkan oyunun kötü olması düşünülemezdi zaten. Grafikler olsun sesler olsun sınıfının bir numarası.
Birçok oyuncunun aksine bence bu senenin en iyi yapımı F.E.A.R. değil Q4'tür. Nedeni FPS oyunlarında oyuncunun istediği aksiyondur. Gereksiz yere etrafta dolaşmak veya aptal bulmacalarla oyuncuyu sıkmak değildir. Q4 ise bekleneni veren bir yapım. Çeşit, çeşit düşmana birçok değişik silah ile dehşet saçmak bir oyuna bu kadar iyi aktarılamazdı. Bu arada oyundaki düşman sayısı Serious Sam'deki gibi abartı değil telaşlanmayın. Peki, F.E.A.R.'ı oynamadım mı? Tabii ki oynadım ve çok beğendim zaten bitirmek üzereyim. Ama Q4'ün verdiği tadı veremedi bana. Kalite olarak ta Q4 bence bir adım önde.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
ALINTIDIR