Bir Alman şirketine 1910'da ısmarlanan Galata Köprüsü 1912'de hizmete girdi. Köprüden geçiş 1930'a kadar paralı olarak sağlandı. 'Müruriye' denilen geçiş parasını, önlükler giyen tahsildarlar topluyordu.
İdari olarak Beyoğlu'nun bir parçası olan Galata, Tophane, Azapkapı va Galata kuleleri arasında kalan yerleşim yerinin adıdır Galata.
Osmanlı, Haliç'e 'Haliç-i Dersaadet', Boğaz'a 'Haliç-i Bahri Siyah' (Karadeniz Boğazı) derdi. Galata, Haliç'le Boğaz'ın kesiştiği noktadır.
Antik çağdaki adı 'Sykai' ya da 'Sykaena' (incirlik) olan Galata, kimi kaynaklarda 'Sykudis' olarak geçer.
Bu dönemde Galata'nın surlarla çevrili küçük bir kasaba olduğu, bir kilisesi, bir hamammı, bir tiyatrosu, beş değirmeni, 400 hanesi, 40 şehir muhafızı bulunduğu yazılır.
'Gala' sözcüğü Rumca 'süt' anlamına gelir. Galata'nın adının semtteki süthanelere gönderme yaparak türetildiği söylenirse de bu görüşü destekleyen tarihsel destekler bulunamıştır.
Galata'nın İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesinden de türemiş olması muhtemeldir.
Ortodoksların, Katolikleri 'Galus' olarak adlandırması, Galata'nın bir Katolik kasabası olması ve Anadolu'da Katoliklerin yaşadığı yerlere 'Galatea' denilmesi, semtin adının kökenine ilişkin diğer bir görüştür.
I. Justinianus, I. Konstantinus'un dördüncü yüzyılda yaptırdığı Galata surlarını tamir ettirmiş, semt bu nedenle kısa süre için 'Justiniana' ya da 'Justiniapolis' olarak anılmıştır.
Galata'nın parlak dönemi 12'nci yüzyılda buraya bazı ayrıcalıklarla yerleşen Cenovalılar ile başlar. Bölge bir ara Venediklilerin eline geçer. 13'üncü yüzyıldan sonra bölge Cenovalıların egemenliğinde bir Latin kolonisidir.
Galata çeşitli mezheplere, tekkelere, dinsel ayrımlara bağlı Müslüman, Rum Ortodoks, Ermeni (Gregoryen, Katolik, Protestan), Süryani, Keldani, Yuahudi (Romanyot, Karay, Seferad, Aşkenaz), Arap, Çingene, Sırp, Arnavut, Ulah, Cenopvalı, Venedikli, Fransız, Levanten topluluklarıyla zengin bir dinler, diller mozaiği oluşturur.
19'uncu yüzyılda nüfus artınca yerleşim yukarı doğru kayar, zaman içinde Beyoğlu kurulur. Galata'yı çevreleyen ve Galata Kulesi'nde uç noktaya ulaşan surlar Osmanlılarla birlikte yıkılır ve zaman içinde çok az kalıntı kalır.
Gemicilerin ve limanların semti olması nedeniyle aynı zamanda bir eğlence merkezi haline gelen Galata sık yangınlarla sürekli yenilenir.
Yabancı devlet temsilcilerinin, reformcu sultanların Beyoğlu'na ağırlık vermesiyle büyük kamu binalarına sahip olamaz. Yine de Galata her köşesinde tarihsel bir gizemi barındırmaya devam eder.
Tarih boyunca Haliç'in iki yakasını Galata kö
prüleri birleştirmiştir. Bizans tarihçileri, Haliç üzerindeki ilk kö
prünün I. Justinianus (altıncı yüzyıl) devrinde yapıldığını, adının 'Aghios Khalinikos Kö
prüsü' olduğunu yazar.
Yeri tam olarak bilinmemekle birlikte, 12 kemerden oluşan bu taş kö
prünün Eyüp-Sütlüce arasında olması ihtimali yüksektir.
Fatih Sultan Mehmet de İstanbul kuşatması sırasında Haliç'e bir kö
prü yaptırmıştır. Demir halkalarla birbirine bağlanmış ve üzerine kalın kalaslar çakılmış dev fıçılardan oluşan bu kö
prü Ayvansaray-Kasımpaşa arasındaymış.
Nişancı Mehmet Paşa bu kö
prünün fıçılardan değil, yan yana demirlenmiş ve kirişlerle birbirine bağlanmış gemilerden oluştuğunu söyler.
Galata Kö
prüsü için ilk girişim II. Beyazıt döneminde yapıldı. Leonardo da Vinci, padişahla temasa geçerek bir Haliç Kö
prüsü tasarımı sundu.
Gerçekleştirilmesi teknik olarak imkansız görülen bu tasarımın üzerinden 350 yıl geçtikten sonra ilk Galata Kö
prüsü, 1845 yılında, Sultan Abdülmecid zamanında Bezm-i Alem Valide Sultan tarafından yaptırıldı.
Kö
prüye 'Cisr-i Cedid', 'Valide Kö
prüsü', 'Yeni Kö
prü', 'Büyük Kö
prü', 'Yeni Cami Kö
prüsü', 'Güvercinli Kö
prü' adları takılmıştı. Günümüzde yalnızca Galata Kö
prüsü olarak bilinmektedir.
1863, 1875 ve 1912 yıllarında yenilenen Galata Kö
prüsü, 1912'de açılan son kö
prü, 1992'de yandı. Yanan kö
prü onarıldıktan sonra Balat-Hasköy arasına yerleştirildi ve Karaköy-Eminönü arasındaki eski kö
prü yerine modern bir kö
prü yapıldı.
Günün diğer önemli olayları 1865: ABD Başkanı Abraham Lincoln bir suikastçı tarafından öldürüldü.
1900: Paris Uluslararası Fuarı açıldı. Fuarda Osmanlı Pavyonu da yer aldı.
1928: Eski Ticaret Bakanı Ali Cenani Bey, bakanlık bütçesinin kullanılmasında usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılarak Yüce Divan'a verildi.
1931: İspanya'da Kral XIII. Alfonso tahttan çekildi ve cumhuriyet ilan edildi.
1947: Güreşçi Yaşar Doğu Avrupa Şampiyonu oldu, milli takım Avrupa üçüncülüğünü kazandı.
1987: Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu'na tam üyelik için resmen başvurdu. Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusu Devlet Bakanı Ali Bozer tarafından Belçika Dışişleri Bakanı ve AET Dönem Başkanı Leo Tindemans'a verildi.
1992: Başbakan Turgut Özal'a silahlı saldırıda bulunan ve 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Kartal Demirağ, şartlı tahliyeden yararlanarak serbest kaldı.
1994: ABD jetleri, Irak'ın kuzeyinde, üç Türk subayının da bulunduğu iki helikopteri yanlışlıkla düşürdü.
1994: Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın grup konuşması hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet ve Yargıtay başsavcılıkları üç ayrı soruşturma açtı.
1999: NATO savaş uçakları yanlışlıkla Kosovalı Arnavut mültecilerin konvoyunu bombaladı, 75 kişi öldü.
2000: Rusya nükleer savaş başlığı sayısının indirimini öngören Start-II anlaşmasını onayladı.
2005: Gazeteci ve yazar Esen Ünür 63 yaşında Ankara'da vefat etti.