Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. Rıfat Ilgaz (ortada), Can Yücel (solda) ve oğlu Aydın Ilgaz'la sohbette
Şair, yazar, öğretmen ve gazeteci Rıfat Ilgaz, bugün Kastamonu'nun ilçesi olan Cide'de 1911'de hayata merhaba dedi.
1911'de Cide'de doğan Rıfat Ilgaz, şiir yazmaya ortaokul yıllarında başladı. İlk şiiri 1927'de, günlük 'Nazikter' gazetesinde yayımlandı. 'Açıkgöz', 'Güzel İnebolu' ve 'Güzel Tosya' gazetelerinde şiirleri ve yazıları yer aldı.
Lise yıllarında babasının ölümü nedeniyle okuldan ayrıldı. Yatılı olarak Kastamonu Muallim Mektebi'nde öğrenim gördü. 1930 yılında mezun oldu.
Altı yıl süreyle Gerede, Akçakoca, Sakarya ile Düzce arasında ve Gümüşova'da ilkokul öğretmenliği yaptı. 1938'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi ve Adapazarı Ortaokulu'nda Türkçe öğretmenliğine atandı.
1939'da İstanbul Karagümrük Ortaokulu'nda Türkçe öğretmenliğine başlayan Ilgaz'ın, yazı ve şiirleri büyük dergilerde yayımlanmaya başladı.
1940'ta 'Çığır', 'Oluş', 'Ulus', 'Güneş', 'Yücel', 'Varlık', 'Hamle' ve 'Yeni İnsanlık' dergilerinde şiirleri çıktı ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi. Sabahattin Kudret Aksal ve Salah Birsel'le tanıştı.
Ömer Faruk Toprak ile 9 eylül 1942'de 'Yürüyüş' dergisini çıkardılar. Bu dergide Orhan Kemal, Sait Faik, Cahit Irgat, Nazım Hikmet ile birlikte çalıştılar.
1943'te ilk kitabı 'Yarenlik'i yayımladı. Ocak 1944'te çıkan 'Sınıf' adlı şiir kitabı sıkıyönetim kararı ile toplatıldı. Pertev Naili Boratav 'Sınıf' için, "yeni Türk şiirine inanmayanlara, Rıfat Ilgaz'ın kitabını okuyup anlamalarını dilemekten başka yapılacak bir şey yoktur" diye yazdı.
1945'te Ilşgaz'ın sekreter olduğu 'Gün' dergisi çıktı. Aziz Nesin'in 'Cumartesi' dergisine ortak oldu. Seçici kurulda çalıştı.
1946'da Esat Adil, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin'le birlikte 'Gerçek' gazetesini çıkardılar. 1946 ekiminde Esat Adil Müsteçaplıoğlu ve Adil Yağcı'yla birlikte 'Yığın' dergisini çıkardı. Öğretmenliğe döndükten sonra Boğazlayan'a tayin oldu.
Şubat 1947'de Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz'un çıkardığı 'Marko Paşa' kadrosuna girdi, imzasız yazılar yazdı. Sık sık kapatılan bu derginin daha sonraları sorumlu yazı işleri müdürlüğünü üstlendi.
1950'li yıllarda gazetecilik yapmaya başladı. Sakıncalı olduğundan gazete ve dergiler imzalarına pek yer vermedi. 1952-1960 arasında 'Tan' gazetesinde dizgici-düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalıştı.
Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk'un çıkardığı 'Dolmuş' dergisine 'Stepne' takma adıyla yazılar yazdı. 'Hababam Sınıfı', 'Pijamalılar' (Bizim Koğuş), 'Don Kişot İstanbul'da' bu dergide dizi olarak yayınlandı.
'Hababam Sınıfı'nı da isminin sakıncalı olması nedeniyle 'Stepne' takma adıyla yazdı. Ocak 1953'te 'Devam' adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı.
1958'de Semih Balcıoğlu'nun çıkardığı 'Taş' dergisinde Rıfat Ilgaz imzasıyla yazılar yazdı. 1959'da 'Büyük Gazete' adında çıkan yeni bir dergiye yönetici oldu. Aynı yıl arkadaşı Suavi ile birlikte Gar Yayınları'nı kurdu.
1961 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra kendi adıyla yazı ve şiir yayınlama özgürlüğüne kavuşan Rıfat Ilgaz, 'Demokrat' 'İzmir', 'Akbaba', 'Vatan', 'Yeni Gün', 'Yeni Ulus' gibi yayın organlarında ve kimi edebiyat dergilerinde yazı yazdı.
Sınıf Yayınları'nı kurdu ve kendi kitaplarını yayımlayabildi. 1970'te Basın Şeref Kartı aldı. 1974'te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide'ye (Kastomonu) yerleşti.
12 eylül 1980 döneminde gözaltına alındı. 70 yaşındayken, gerekçesiz olarak sorguya çekildi ve bir aydan fazla gözaltında kaldı. Tutukluluğu sona erince ölümüne dek İstanbul'da, oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte kaldı.
1980 döneminde yaşadıklarını 'Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra' adlı kitabında anlatıya dönüşütrdü. Oğlu ile birlikte Çınar Yayınları'nı kurdu. 7 temmuz 1993'te vefat etti.
Toplumsal bir şair olmasının yanında, 'Hababam Sınıfı' başta olmak üzere sayısız mizah eserine imza atan Rıfat Ilgaz'ın mizah hakkındaki görüşleri şöyleydi:
"Mizah diye bir yazı türü yoktur. Yazı türü romandır, öyküdür, köşe yazılarıdır, anılardır. Mektup bile bir yazı türüdür de, mizah bir yazı türü değildir. Tür olsaydı tekniği olurdu...
"Mizah bir biçemdir. Topluma bakış açısıdır. Mizah şiir, öykü, roman olabilir: Tür değil, biçimdir. Mizacımızdan gelen bir özelliktir, bir çeşnidir. Yazı türleri beceri ister, teknik ister. Bunları sağladın mı başarı tamdır...
"Peki mizah ne ister? Mizah insanın mizacından geldiği için bilgi değildir, edinilemez. Teknik de değildir. İnsanın yaradılışında bu özellik varsa mizah başarılı olabilir."
Ödülleri
1982'de 'Yıldız Karayel' romanıyla Orhan Kemal Roman Armağanı'nı ve Madaralı Roman Ödülü'nü aldı.
1987'de 'Ocak Katırı Alagöz' kitabıyla Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü'nü aldı.
1993'te Tüyap Onur Yazarı ödülününe layık görüldü.
Romanları
'Karadeniz'in Kıyıcığında', 'Karartma Geceleri', 'Sarı Yazma,' 'Yıldız Karayel'
Mizah eserleri
'Apartıman Çocukları', 'Çalış Osman Çiftlik Senin', 'Don Kişot İstanbul'da', 'Garibin Horozu', 'Hababam Sınıfı', 'Hababam Sınıfı Baskında', 'Hababam Sınıfı İcraatın İçinde', 'Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı', 'Hababam Sınıfı Uyanıyor', 'Hoca Nasrettin ve Çömezleri', 'Nerde Kalmıştık', 'Nerde O Eski Usturalar', 'Pijamalılar', 'Radarın Anahtarı', 'Rüşvetin Alamancası', 'Sosyal Kadınlar Partisi', 'Şeker Kutusu'
Çocuk romanları
'Bacaksız Kamyon Sürücüsü', 'Bacaksız Okulda', 'Bacaksız Paralı Atlet', 'Bacaksız Sigara Kaçakçısı', 'Bacaksız Tatil Köyünde', 'Cankurtaran Yılmaz', 'Kumdan Betona', 'Küçükçekmece Okyanusu', 'Öksüz Civciv'
Deneme ve anıları
'Cart Curt', 'Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra', 'Nerde Kalmıştık', 'Yokuş Yukarı'
Şiirleri
'Yarenlik', 'Sınıf', 'Yaşadıkça', 'Devam', 'Üsküdar'da Sabah Oldu', 'Soluk Soluğa', 'Karakılçık', 'Uzak Değil', 'Güvercinim Uyur mu?', 'Kulağımız Kirişte', 'Ocak Katırı Alagöz', 'Bütün Şiirleri'
Rıfat Ilgaz'dan bir örnek
Uçurtma
Çocuklarımız neleri sevmiyorlar ki...
Uçurtmayı seviyorlar sözgelişi,
Bir havalandı mı uçurtmaları
Daha da güzelleşiyorlar.
Maviliklerde gözleri
Özgürlüğü yaşıyorlar
Uçurtmalarla birlikte.
Koparıp da iplerini hele
Bir kurtuldular mı ellerinden,
Öylesine seviniyorlar ki,
Gidiş o gidiş, bile bile…
Kızalım mı umursamayışlarına?
Kendi yaşamlarını izliyorlar boşlukta.
Onlar da birer uçurtma değil mi?
Bizim de ne süslü uçurtmalarımız vardı,
Alıp başlarını gitmediler mi?
Gözümüzden bile esirgedik
Hangi birinin ipi kaldı elimizde?
Günün diğer önemli olayları 1919: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kuruldu.
1919: 15'inci Kolordu Komutanlığı'na atanan Kazım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal Paşa'yı Şişli'deki evinde ziyaret etti.
1920: Urfa düşman işgalinden kurtuldu.
1930: Sultanahmet'te büyük kadın mitingi yapıldı. Türk Kadınlar Birliği'nin düzenlediği mitingde, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınması kutlandı.
1980: Yazar Ümit Kaftancıoğlu İstanbul'da öldürüldü.
1983: Ankara Üniversitesi'nin ilk rektörü Ord.Prof. Aziz Kansu hayata veda etti.
1983: Zonguldak Kozlu Kömür Üretim bölgesinin İhsaniye ocağında onarım çalışmaları sırasındaki patlamada biri mühendis 10 madenci öldü, dokuz kişi yaralandı.
1991: Terörle Mücadele Yasası kabul edildi.
1995: Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında Harran Ovası'na ilk su verildi.
1997: Atatürk Uluslararası Barış Ödülü'nün, Bosna'da görev yapan Türk Barış Gücü'ne verilmesi kararlaştırıldı.