Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Re: Flash Haberler..
Çocuklara kıymayın efendiler SHÇEK: Göçle gelmiş binlerce çocuk sokaklarda ve aileleriyle bağları kopuyor. Sivil örgütler: Bu çocuklar suiistimale açık İSTANBUL - Diyarbakır ve Batman'da yaşanan olaylarda ölen yedi kişiden üçü çocuktu. Çatışmalarda en önde taş, molotofkokteyli atan ve bıçak sallayan çocuklar vardı. Okullardaki bıçaklama olaylarıyla gündeme gelen 'çocuk ve şiddet', bu kez farklı bir elbiseyle kendini gösterdi. Diyarbakır'daki sivil toplum örgütü temsilcileri, onları, genellikle köyden göç eden ailelerin çocukları olarak anlatıyor. Varoşlarda yaşıyorlar. Çoğu okuldan sonra eve değil, sokağa çalışmaya gidiyor. Doğudaki pek çok sorun kısa hayatlarında karşılarına çıkıyor, ama onlarla kimse yeterince ilgilenmiyor.
Diyarbakır Valiliği'nin 2004'teki araştırması, kentte çocukların suça ve şiddete yönelmesinin nedenlerinin çok derinlerde olduğunu ortaya koyuyor. En çok göç alan illerden Diyarbakır'da suça karışanlar, genellikle 15 yıl içinde köylerden göç edenler. 2004'te kapkaç ve yankesicilik olayına karışan 141 çocuğun yüzde 80'i Diyarbakır köyleri ya da çevre illerden göç edenlerden oluşuyor. Bu çocukların ortalama altı kardeşi var. Aynı yıl Diyarbakır'da suça karışan toplam 1914 çocuk yakalandı. Bu çocuklardan yüzde 43'ü aile içi şiddete maruz kalmış. Suç işleyen çocukların yüzde 31'inin babası, yüzde 89'unun ise annesi okuma yazma bilmiyor.
2005'te okullarda 70 kesici aletle yaralama, 17 memura mukavemet, 14 darp, yedi silahla yaralama, altı gasp olayı yaşandı. 2001'de 169 çocuk mala karşı suç işlerken, 2005'te bu rakam 608'e çıktı. 2001'de 591 çocuk şahsa karşı suç işledi, 2005'te 726 çocuk. 2003-2005 yıllarında 425 çocuk 281 kesici aletle yaralama, 518 çocuk 349 hırsızlık suçuna karıştı. 352 çocuk, 241 kapkaç, 142 çocuk da 102 darp olayına karıştı. 2004'te 1914, 2005'te 2 bin 86 çocuk yakalandı. 2004'te 163, 2005'te 178 çocuk tutuklandı. Çözümsüzlüğe doğuyorlar
Diyarbakır Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri, kentte sokakta yaşayan çocuk olmadığını, ancak sokakta çalışan binlerce çocuk bulunduğunu belirterek, "Çoğu göç eden ailelerden ve her geçen gün aileleriyle bağları azalıyor" diye uyarıyor.
Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, çatışmalarda ön saflardaki çocukların 'çözümsüzlüğe' doğduğunu söylüyor: "90'ların başında doğan çok farklı bir kuşak. Eğitimsizlik, yoksulluk ve savaşın içinde büyüdü.
Olaylarda 12 yaşında ve daha küçük çok sayıda çocuk vardı. Çoğu okula gitmiyor, vaktini sokaklarda geçiriyor. Sokakta çalışan 3 bin çocuk olduğu tahmin ediliyor. Devlet, yerel yönetim ve sivil toplum örgütlerinin koordineli bir çalışması yok."
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı İhsan Babaoğlu bu çocukları daha yakından tanıyor:
"Göç eden ailelerdeki çocukların şiddet eğilimi çok fazla. Varoşlarda ciddi bir çoğunluklar. Ailelerin yaşadığı göç sendromu ve devlete karşı güvensizlik bu çocukların tepkisini, şiddet eğilimini besliyor. Yoksulluk ve kimlik sorunu bu çocuklarda birleşiyor. Hepsi bıçak taşıyor. Genellikle okula gidiyorlar. Ancak okuldan sonra çalışmak için sokaklara gidiyorlar. Eylemler sırasında sivil toplum örgütleri, valilik çocukların alınması için çağrı yaptı ama aileleri ortada yoktu. Bu çocukların üzerine hedef gözeterek ateş açıldığı da bir gerçek." Talan da yaptılar
Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Mesut Yıldırım ise Diyarbakır'da 3 binden fazla köyün boşaltıldığını hatırlatıp devam ediyor: "Şehre taşınmış, şehirle uyumsuz bir kuşak var. Kendilerini şiddetle ifade ediyorlar. Uyuşturucu kullanan, hırsızlık yapan çok çocuk var. Olaylarda da talanlar bu çocuklarca yapıldı. Ancak bu çocuklar da kentte yıllardır biriken siyasal, sosyal ve ekonomik sorunların sonucu. Bu, kısmen bir sosyal patlamaya neden oluyor. Çocuklar kullanılıyor. Bu eylemleri organize edenler çocukları oradan uzaklaştırabilir ama yapmıyorlar. Devlet, belediye başkanlığı, DTP ve sivil toplum çözüm üretmeli." 'Sorunun içinde büyüdüler'
İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ali Akıncı da çocukların çatışmaların olduğu yerlerden uzaklaştırılması için çok sayıda çağrı yaptıklarını anlatıyor: "Çocukların olaylar içinde yer alması onaylanamaz. Ama bunun sebeplerini değerlendirmek gerek. Bu sebep Kürt sorunudur. Çocuklar bu sorunun içinde büyüdü. " Notlar CHP'den soru
CHP milletvekilleri Yakup Kepenek ve Gökhan Durgun verdikleri soru önergesinde hükümete, Diyarbakır'da yaşamın ne zaman normale döneceğini sordu. DYP'den çağrı
DYP Genel İdare Kurulu, hükümeti, 'terörle mücadele için derhal gereken etkili tedbirleri almaya' davet etti. 'Boşluk yok'
Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu, olaylarla ilgili olarak, "Otorite boşluğu görmüyorum. Devletin otoritesi, her yerde var" dedi. Köklü çözüm
DİSK Yönetim Kurulu, hükümet ve parlamentoya, "Diyarbakır'da yaşanan olaylara palyatif değil, köklü ve kalıcı çözümler üretme" çağrısında bulundu. Ülkücü protestosu
Erzurum'da yaklaşık 2 bin kişi ellerinde Türk bayraklarıyla cuma namazından sonra Güneydoğu'da yaşanan olayları protesto yürüyüşü yaptı. 24 tahliye
Öte yandan, Öcalan'a af talebiyle, Diyarbakır'da 22 Şubat'ta kendilerini zincirleyip, yolu trafiğe kapatan 'Barış Anaları İnisiyatifi' üyesi 24 kadın, dün tahliye edildi. |