Çevrimdışı

Siyaseten bu gibi hareketlerin ülkeye zarar vereceği çok açıktır. Hükûmet kim olursa olsun fark etmiyor. Bu gibi siyasi cevaplar yine resmi makamlarca verilmeli. Bu da politik veya askeri bir cevap olur. Bugün, yarın veya çok daha sonra. Bu hiç önemli değil. Günü gelir ve devlet o cevabı verir. Hakan Fidan'ın söylediği gibi. Devlet bazen devreye geç girer ama girer...

Önünü arkasını düşünmeden, memlekte gelebilecek zararları hesaplamadan -ki o hesabı yapmaya kalksan bile halk olarak asla dosdoğru yapamazsın- bu gibi aksiyonlara girmemek gerekir.

Hatta işe ağırlık hafiflik açısından bakarsak... Çuvaldan daha ağır eziyetlere maruz kalmış bir devlet, devletler ve halklar coğrafyası içerisindeyiz. O zaman ölüme ölümle, tecavüze tecavüzle, gaspa gaspla mı karşılık vereceğiz yani? Öyle bir hasımdan bahsediyoruz ki, şu hareketimizden ötürü bizi hizaya getirmek için doları aniden üç birim beş birim yukarı çıkarabilecek tarza sahip.

Dış politikayı doğrudan etkileyecek davranışlardan uzak durmalı ve bu çatışma eğer ki bir savaş yoksa halk seviyesine inmemeli. Neticede halklar seviyesinde yurtdışında hepimizin dostluğu veya ticari hayatı devam ediyor. Bırakın siyaseti resmi makamlar ve kolluk kuvvetleri yapsın uygulasın. Halkın bu işlere karışması en en en son çare ve çözümdür. Tabi mesele kaos değil de savaş ise...