Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Ocak 2024, 05:00   #1
Çevrimdışı
SpinoZi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ankara Etimesgut Tarihi Geçmişi




Etimesgut, Ankara ilinin metropol ilçelerinden biridir. TÜİK verilerine göre 13 Şubat 2023 tarihi itibarıyla 614.891'dir.

İsim

İlçe sınırları içerisinde yapılan arkeolojik kazılarda ele geçirilen kalıntılar, bölgedeki insan yerleşiminin Bakır Çağı'na kadar uzanabileceğini kanıtlar niteliktedir. Bununla birlikte; yazılı kaynaklardan yörenin isimlendirilmesine dair edinilen ilk bilgiler, buranın Hititler döneminde "Amaksis" adıyla anıldığını gösterir. Nitekim Heinrich Kiepert tarafından çizilen bir haritada da bölge "Amaksyz" ve "Akmasyz" şeklinde adlandırılmıştır. Haritada ayrıca buraya bağlı köylerden bazıları "Alvan", "Baghlydja" ve "Emirjaman” olarak not edilmiştir ki bunlar hiç şüphesiz bugün Etimesgut'a bağlı semtler olan Elvankent, Bağlıca ve Eryaman'dır. İlk dönemlerde Osmanlılar tarafından "Akmasus" adıyla bilinmesine karşın; 14-15. yüzyıl civarlarında Ankara'da yaşamış bir Ahi reisi olan Ahi Mesud, ilçenin günümüzdeki adına esin kaynağı olmuştur. Mesud'un Kırşehir'de doğup Ankara'ya göç ettiği ve bugün Bağlıca sınırları içerisinde kalan bir köyde kendi adıyla bir zaviye kurduğu düşünülür. Cumhuriyet'in ilanına kadar "Ahi Mesud Nahiyesi" olarak bilinen bu bölgeyi 1928 yılında ziyaret eden Atatürk, burada örnek bir köy kurulmasını emretmiş ve köy yeniden inşa edildikten sonra yerel halk tarafından “Etimesut” olarak isimlendirilmiştir. Aralık 1937’de köyün adı resmen "Etimesgut" olarak değiştirilmiş ve yaklaşık bir asırdır bu isimle anılagelmiştir.

Tarihçe

İlçenin tarihi Ankara’ya yakınlığından dolayı “Ankara Tarihi” ile çok büyük ölçüde aynı özellikleri gösterir. Ankara ve çevresinin Lidya, Pers, Galat, Roma ve Bizans İmparatorluklarının toprakları içinde yer aldığı; Türk hakimiyetinin Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra gerçekleştiği, 1073’te Türklerin; 1308'de İlhanlıların; bir sürede Ertena valileri ve ahileri tarafından idare edildiği; 1402'den sonra Moğolların egemenliği altında kaldığı; 1833'te Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın bu yöreleri ele geçirdiği tarihi belgelerden anlaşılmaktadır. 1902 yılında Ankara 5 sancak ve 21 kazası olan bir merkez sancağıydı. Belde Zir (Yenikent) kazasına bağlı olarak kalmıştır.

Hititliler dönemi

Türkiye’de Cumhuriyetin ilk yıllarında bu eski Anadolu toplumunun adı Fransızcanın etkisi ile Eti(ler) olarak ortaya çıksa da sonradan bilimsel olarak daha doğru olan Hitit(ler) adı benimsenmiştir. "Etiler, Anadolu'nun ilk medeniyetlerini kuran Türklerin kuvvetli bir şubesidir. Bu yüzden Etimesgut isminin "Eti"lere dayandığı söylenmektedir." “1861’de Anadolu’da bir seyahate çıkan ve birkaç ay Ankara’da kalan Georges Perrot şehrin 2 km. uzağındaki Kalaba’da bir çeşmenin üzerinde, ayakta durmuş ağzı açık bir aslanı temsil eden bazalttan yapılmış bir kabartma görmüştür. Bu aslan temsili günümüzde İstanbul Müzesi’nde bulunmaktadır. Bir ikincisi ise, şehrin doğusunda yer alan Yalıncak’ta (Etimesgut) küçük boyutlu bir höyüğün üzerinde bulunuyordu. Müzeler Genel Müdürlüğünün dikkatini çektikten sonra aslanı 1928’de Ankara Müzesine naklettiren Mamoury'dir. Ankara ve çevresindeki en büyük Hitit yerleşimi Haymana Külhöyük ve çevresindedir. Günümüzün ünlü Haymana Kaplıcalarının bilinen tarihi Hititlere kadar uzanır. Romalılar bu tesisleri daha da geliştirerek bir sıcak su tedavi merkezine dönüştürmüştür. Ayrıca bu dönemde Anadolu’da bulunan ve Hititlerin akrabası kabul edilen Laviler’in Beypazarı İnözü Vadisi'ndeki mağaralarda yaşadıklarıda bilinir. Mamboury, Ankara’da Ahi Yakub Camii yakınında ve Ankara çevresinde bulunan Gazi Çiftliği, Kalaba ve Etimesgut’ta birbirlerinden bağımsız Hitit heykelleri bulunmuş olduğunu belirtir. Gülekli'de Etimesgut’un bugünkü yerinin “Hititler döneminde ‘Amaksis" olarak adlandırıldığını ifade eder. Mamboury, Ankara Gezi Rehberinde “İstasyonun yanında aşağıya doğru inen yolun sağında yaklaşık 10 m. yüksekliğinde 120 m’ye 80 m. ebadında kuzeyden güneye doğru yönelmiş biraz elipsi andıran bir tepecik dikkati çeker” şeklinde Etimesgut’taki höyüğü anlatırken buraya geliş nedeninin “burada bulunan ve çevresinde çeşitli kalıntıların olduğu muhteşem bir aslan heykelini görmek” olduğunu belirtir. 1991 yılında ortaya ortaya çıkartılan arkeolojik bulgular, Etimesgut'un en eski kalıcı insan yerleşimine ait kalıntılardır. Eryaman'da yapılan alt yapı çalışmaları sırasında MÖ 4000 ile 3800 yılları arasında avcılık dönemine ait Göksu Göleti'nin eski kıyısında yerleşik bir mahallenin izlerine rastlanmıştır. Bu kalıntılar önemli arkeolojik değere sahip olan birçok tahtadan oyma kayık, topraktan çanak çömlek, ok ve yaylar, kemik ve taştan aletlerdi.



Frigliler dönemi

Frigler, Anadolu içlerinde toprak almaya devam etmişler, MÖ 11. yüzyıla doğru Polatlı'nın yakınlarındaki dahan sonra başkentleri olacak olan Gordion'a (Yassıhöyük) ulaşmışlardır. Ankara ve çevresi MÖ 8. ve 7. yüzyıllarda Makedonya ve Trakya’dan gelen Frigler’in egemenliğine girer. Bu dönemin izlerine Augustus Tapınağının duvarlarında rastlanır. Friglerin ana tanrıçası Kibele'nin oturduğu tepenin bugünkü Hacı Bayram Camii ve çevresi olduğu kazılarda bulunan Frig kalıntıları ile gösterilir. Geç Hitit ve Frig kabartmaları, Atatürk Orman Çiftliği/Tren İstasyonu, Kalaba, Bahçelievler, Gölbaşı ve Etimesgut’ta ele geçirilir. Ayrıca Atatürk Orman Çiftliği, Anıtkabir ve Bahçelievler arasında Frignekropolü oluşturan birçok tümülüs bulunur. Arkeolojik araştırmalar sonucunda bulunan eserlerden, belde yerleşiminin MÖ 2000 yıllarına kadar indiği anlaşılmaktadır. Beldede bulunan “Frigya Aslanı” yörenin ilk defa MÖ 7. yüzyılda Frigyalılar tarafından mesken olarak kurulduğunu gösteren bir kanıt teşkil etmektedir.



Roma dönemi

Etimesgut, Roma'nın yol stikametlerinden gelen sekiz yolun birleşme noktası olması ve bütün yolları gözleyebilecek hâkim bir mevkide olması Ankara’yı stratejik bakımdan önemli yapan en önemli unsurlardır. Etimesgut’tan geçen yollar şunlardır:
  • 1. Batıya doğru Emir Yunus harabesi’ne giden ana yol (Nallıhan). Bu yolun mesafe taşları; Eryaman, Erkeksu çay, Bayram köy mevkilerinde bulunmuştur.
  • 2. Kuzey batıya, Pessinus (Balahisar’ın şimalinde) ve Dorülayon (Eskişehir’in şimalinde Şar höyük)’a giden yol. Alaca atlı, Balık koyuncu (Ballıkuyumcu), Mülk mevkilerinde mesafe taşları bulunmuştur. Roma'da Ankara çevresindeki yerleşim yerleri arasında Etimesgut'ta bulunuyordu (Zırhlı Birlikler Okulunun Doğusu).
Bizans dönemi

Maximian zamanında, Agrippino’nun nezareti altında, Aziz Plato, Ankyra surları haricinde idam edilmiştir. Aziz Theodori’nin lztırapları’nda şehrin yanında olduğundan bahsedilen göl, Jerusalem itinererindeki Cenaxis Palus'dır (Eryaman Göksu Parkı).[11] David French’in Ankara’dan geçen Tarsus ve Antakya’ya ulaşan Hac Yolu güzergâhındaki yerleşim birimlerinin isimlerinin yer aldığı tabloda; 111. sırada Eryaman 1-2, 112. sırada Ankara Etimesgut isimleri yer almıştır. Larcius Macedo’nun Miltaşlarının (Kilometre) Dağılım Haritasında, Hac Yolunu gösteren güzergahta haritada 22 numara ile gösterilen 111(A), Eryaman-1’i ifade etmektedir.

Cumhuriyet dönemi

Atatürk; Etimesgut’a özel bir ilgi göstermiştir. Zaman zaman Etimesgut’u ziyaret eder, at gezintileri sırasında halkla sohbet ederek, zirai mahsul hakkında bilgi almıştır. Hâlen Halk Sağlığı Laboratuvarı olarak kullanılmakta olan bina içinde, kendisine tahsis edilmiş olan odada istirahat ve özel çalışmalarını sürdürmüştü. Belde, 20 Mayıs 1990 gün ve 20525 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 3644 Sayılı kanunla Yenimahalle'den ayrılarak ilçe yapılmış, hemen ardından 19 Ağustos 1990 tarihinde yapılan Belediye Başkanlığı seçimi ile Belediye Teşkilatı kurulmuştur. Etimesgut'un sınırları 6360 sayılı yasayla Yenimahalle'den alınan Aşağıyurtçu, Yukarıyurtçu, Ballıkuyumcu, Fevziye ve Şehitali mahalleleriyle genişlemiştir.
Etimesgut bucak iken devlet hastanesi, PTT, hamam, şadırvanlı çarşı ve sekiz memur lojmanı gibi hizmet birimleri Atatürk zamanında yaptırılmıştır.
Atatürk; Etimesgut’a özel bir ilgi göstermiştir. Zaman zaman Etimesgut’u ziyaret eder, at gezintileri sırasında halkla sohbet ederek, zirai mahsul hakkında bilgi almıştır. Hâlen Halk Sağlığı Laboratuvarı olarak kullanılmakta olan bina içinde, kendisine tahsis edilmiş olan odada istirahat ve özel çalışmalarını sürdürmüştü.

Yakın dönem

Belde, 20 Mayıs 1990 gün ve 20525 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 3644 Sayılı kanunla Yenimahalle'den ayrılarak ilçe yapılmış, hemen ardından 19 Ağustos 1990 tarihinde yapılan Belediye Başkanlığı seçimi ile Belediye Teşkilatı kurulmuştur. Etimesgut'un sınırları 6360 sayılı yasayla Yenimahalle'den alınan Aşağıyurtçu, Yukarıyurtçu, Ballıkuyumcu, Fevziye ve Şehitali mahalleleriyle genişlemiştir.





tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver