Çevrimdışı

Son günlerde kadın hakları söylemleri çoğaldı o konuya istisnaden nacize görüşlerimi dile getireceğim tabiki kimse katılmak zorunda değil tartışmaya açık konudur bilginize

Kadın hakları söylemi üzerinden erkekleri, gelenekleri, değerleri ve aile yapısını hedef alan söylemler cinsiyetçi, ideolojik ve önyargılıdır. Sadece kadın mağdur oluyormuş ve eziliyormuş şeklinde yaratılan algı manipülatif bir algıdır. Bilimsel, dini, akli ve ahlaki değildir. Üstelik kadınlar mağdurmuş gibi konuşanların büyük çoğunluğu; mağdur ve mazlum gibi değil, zalim ve kibirli gibi konuşmaktadır. Bu yapıların basın açıklamaları, afişleri ve söylemleri bu durumu açıkça göstermektedir.
*
İntihar edenlerin çoğu erkektir,
Uyuşturucu bağımlılarının çoğu erkektir,
Evsizlerin çoğu erkektir,
Cinayete kurban gidenlerin çoğu erkektir,
Hapishanedekilerin çoğu erkektir,
İş kazalarında ölenlerin çoğunluğu erkektir,
Savaşlarda ölenlerin neredeyse tamamı erkektir,
Maden işi, yük taşıma gibi ağır işlerde çalışanların büyük çoğunluğu erkektir.
Batmak üzere olan bir gemide ya da yanmak üzere olan bir evde önce kadınları ve çocukları kurtarırlar. En son kurtarılanlar yine erkektir.
Amerika'da erkekler aynı suçu işleyen kadınlara göre daha fazla hapis yatmaktadır. Hukuk sistemi kadınlara karşı daha toleranslıdır. Benzer durum Türkiye’de de vardır.
Tüm bunlara rağmen, “erkek hakları” diye bir slogan üretmek ve erkek mağduriyeti üzerinden bir söylem geliştirmek doğru değildir. Kadınların mağdur olduğu konular olduğu gibi erkeklerin de mağdur olduğu konular vardır.
Neden erkekler kendilerini biçilen toplumsal roller konusunda bir isyan başlatmadı da kadınlar kendilerine biçilen toplumsal roller konusunda küresel bir isyan başlattı? Çünkü aslında küresel isyanı başlatan ve kadınları kullananlar, küresel organizasyonlar, şirketler ve lobilerdir. Kadınlar değil.

İnsan hak ve hürriyetlerinin cinsiyeti olmaz. İnsan hakları perspektifi sorunları çözmek için yeterlidir.

Saygılarla..