Bu yazı dizisi oldukça uzun olacak ve parça parça yollayacağım arkadaşlar.
Astrolojide planetleri tanımlarken ikiye ayırırız; KİŞİSEL ve JENERASYON
KİŞİSEL; Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Ay düğümleri, Mars, Lilith, Jüpiter, Satürn
JENERASYON; Şiron, Uranüs, Neptün, Pluton, Eris
Kişisel gezegenler gündelik hayatta doğrudan bizleri ilgilendiren konumdadırlar. Doğum haritamızda yükselen ve tepe noktası ile birlikte tipimizi, seçimlerimizi, reflekslerimizi, karakterimizi simgeler.
Yalancı mıyız yoksa kandırılan tarafta mıyız?
Vicdanlı mıyız, yoksa o alanda gözümüz kör mü?
Nasıl seviyoruz ya da sevilmekten hoşlanıyoruz?
İşte bu soruların cevaplarını kişisel işaretlerden alıyoruz. Gündelik hayatımıza etkileri bunlardır, ne tür maske takıyoruz içimize neleri gömüyoruz
vb… işte doğum (natal) haritalardan bunları rahatça okuyabiliriz.
Jenerasyon gezegenleri ise, içine doğduğumuz toplumu anlatır.
Dindar bir çevrede miyiz?
İdeallerimiz nelerdir?
Genetik kodlarımıza ne kadar bağlıyız?
Doğduğumuz yer kaderimiz mi?
Doğum haritamız aslında doğduğumuz an çekilmiş olan bir astrolojik fotoğraftır. Ne kadar detaylı olursa o kadar bizlere benzer. İyi bir harita okuyucu, doğum haritalarındaki genetik, karma ya da fizyolojik hastalıkları saptamayı bilir. Bu şekilde de karşımızdaki kişinin hayat standardını, yaşam hızını ve kalitesini belirler.
Doğum haritasında bir de GÖMÜLÜ dediğimiz açılar yahut etkiler vardır. İşte bu gömülü etkileri ortaya çıkaran şey TRANSİT dediğimiz gökyüzündeki nesnelerin hareketidir. Yani biz doğuyoruz diye uzay/zaman sabit kalmıyor. Bütün öğeler ve işaretler yollarına kendi hızında devam ediyor. Bir gezegenin tüm burçları gezip turunu tamamladığı yere gelişine DÖNGÜ diyoruz.
Peki bu transitler yani gezegen hareketleri ne işe yarıyor. Hemen internet sitelerini açıp haberlere bakın, ani patlamalar, yangınlar, cinnet geçirip ailesini katledenler, intihar edenler
vb.. işte hayatın olağan akışını bozan ve düzeni paramparça eden şey bu TRANSİT hareketleridir.
Bu transitleri hayatımızda SATÜRN ve URANÜS açıları ile yaşarız. Satürn 7-14-21-28 yıllık açılara sahip iken, URANÜS 21-42-63-84 yıllık açılara sahiptir. Hayatımızdaki dönüm noktalarına bakacaksanız bu yılları görürsünüz.
Peki ya büyük savaşlar? İşte yazımızın konusu buradadır. Bu kadar zaman kişilerden ve toplumdan bahsettik. Ancak sıra geldi daha üst bir perspektif ile bakmaya.
Hemen gözünüzün önüne getirin, 1. Dünya savaşı bitmiş, peşine de çok büyük ekonomik bir kriz yaşamış toplumlar. Eğer 1937 yılına gitseniz ve oradaki kişilere “ 2. Dünya savaşı olacak, ne düşünüyorsun?” deseniz size deli gözüyle bakarlardı. Bu kadar büyük yıkım sonrasında geçmişten ders çıkarıp bir daha büyük savaş olacağını ASLA düşünemezlerdi. Ama tarihten biliyoruz ki bu savaş oldu.
Diğer bir konu ise ATOM BOMBASI ile ilgilidir. Astrolojik açıdan baktığınızda atom bombasının atıldığı gün herkesin haritası farklı idi, kimsenin haritasında ölümleri okuyamazdınız, yatağında uyuyan yaşlıdan anne karnındaki çocuğa kadar hepsi bir anda öldü.
Yakınlarda yaşadığımız ve içimizi kanatan HATAY DEPREMİ ni düşünün. Kaybettiğimiz canların hepsinin mi haritası aynıydı?
İşte jenerasyon gezegenleri ve TRANSİTLER bu etkiyi verir.
Dini hassasiyeti olan arkadaşlar için hemen tanımlamasını yapalım;
Fıtrat = doğum (natal) harita
Kaza = transitler
Artık PLUTO TRANSİTİ konusuna giriş yapabiliriz.
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:06 -->-> Daha önceki mesaj 17:11 --
PLUTO dan bahsedelim;
Yönettiği: Akrep
Zarar gördüğü: Boğa
Güçlü olduğu: Aslan
Düşük olduğu: Kova
18 Şubat 1930 da Percival Lowel tarafından keşfedilmiştir. Tüm Zodyak çevresini 248 yılda dolaşır. Her burçta ortalama 21 yıl kalır.
Olağandışı yörüngesi nedeniyle, bir burçta kalma süresi 11 ila 30 yıl arasında değişir.
Arketipi: Büyücü, şaman.
Gölgesi: Kara büyücü
Prensibi: En derin dönüşüm gücü. Plüton simyacıların siyah altınını, derinliklerin kara zenginliğini, arkaik zamanların temel kaynağını, tüm manevi değerlerin ötesindeki arketipsel güçleri temsil eder. Plüton verimli, yaratıcı, iyileştirici olan arkaik dişi unsuru temsil ettiği gibi, karanlık, acımasız, zorba, sadist ve ölümcül güçleri de bünyesinde barındırır. Güneşe özgü bilinç Plüton u cehennemin dipsiz kuyusu gibi görerek korkar. Plüton ile yaşanan deneyimler daima güç ve acizlik, bağımlılık, tabi olma ve duygusal karmaşa ile ilişkilenir. Bunlar bazen saplantılı duygular da içerebilir. Güneş sistemindeki en küçük ve en uzak planet olan Plütonun homeopatiprensibine uygun bir etkisi vardır: dozu ne kadar küçük ve az anlaşılır olursa, etkisi o kadar fazladır.
Güçlü yönleri: Güçlü insan. Zekayı, hipnotik yetenekleri ve güçlü iyileştirme becerilerini içeren yetkin ruhsal güçler. Muazzam yaratıcı potansiyel, yoğun dirençlilik ve adeta insanüstü irade. Kendi kişilinde ve başkalarında ileriye dönük değişimler yaratma gücü. Enderin uçurumlardan bile korkmama yeteneği. Eskimiş değerlerin ve yapıların üstesinden gelme ve onları dönüştürme kapasitesi.
Problemli Alanı: Takıntılı insan. Gücün kötüye kullanımı. Sadizm ve diktatörlüğe eğilim. Bilinçli aklı egemenliği altına alan bilinçsiz
güçler ( onotom kompleksler ) Saplantılı ve takıntılı bir karakter, zararlı, engellenemez, dürtüsel davranan, fanatik, kendine ve başkalarına karşı yıkıcı davranan. Patolojik kontrol bağımlılığı. Olayları, insanları ve şeyleri oluruna bırakamama, koşullara belirli bir mesafeden bakamama.
Amacı: Derin gerçeği bulma yolunda radikal bir dönüşüm yaşamak. Yaşamdaki hiç bir şeyin olduğu gibi kalmayacağını, her başlangıcın, her doğuşun bir yok oluşu ve yeniden doğuşu getireceğini bilmek.
Plüton Prensibinin Temsilcileri: Analizciler, doktorlar, araştırmacılar, diktatörler, bilim insanları, spekülatörler, azılı suçlular, karizmatik liderler, demagoglar, kitle hareketi liderleri, hipnotizmacılar ve okültistler.
Fiziksel Bağlantıları: Cinsel organlar, yenilenme yeteneği
Mitolojik Bağlantıları: Hades(yunan=görünmez )/ Plüton veya dispater (roma=zengin adam) yer altı dünyasının tanrısı.Kronos ve Rhea nın oğlu, Zeus ve Poseidon un erkek kardeşi, ve (kaçırılan) Persephonenin kocası. Gölgeler dünyasının, derinden gelen bilgeliğin ve ölüm ve yeniden doğuşun sembolü.
Kaynak: Astrolojinin anahtar sözcükleri kitabı
PLÜTON
Fotoğraf araştırmaları ile 1930 yılında keşfedilen Plüton’nun gezegen statüsü bile hala tartışılmaktadır. Keşfi atom bombasının ilk defa üretilmesine denk gelmesi son derece manidardır. Zira yeni bir gezegenin keşfi uygarlığın yeni basamaklarına işaret eder. Tıpkı Uranüs ve Neptün’ün bulunuşunda olduğu gibi. Plüton’nun keşfi ile birlikte insanlık artık kendisi ile birlikte tüm dünyayı yok edebilecek bir kapasiteye, yüksek bir güce ulaştı. Plüton büyük güçlerin, büyük zenginliklerin ve hazinelerin gezegenidir. Mitolojideki karşılığı olan Hades’le yan yana düşünüldüğünde, yer altını, karanlığı, ve tıpkı kraliçe Iştarın yer altına inişi gibi büyük bir dönüşümü ve transformasyonu açıklar. Bu büyük güç sadece kendini dönüştürmekle de kalmaz, çevresini de değiştirmek ve yönetmek ister. Plüton aynı zamanda, bu yok edici güç eşliğinde yer altı güçlerini ve mafyayı da sembolize eder.
Plüton’un genel özellikleri
Mars’ın bir üst oktavı olarak da kabul edilebilen Plüton, derine inici, kurcalayıcı, bir bakıma psikanalitiktir. Yeraltının insandaki karşılığını bilinçaltı olarak görebiliriz. Plüton en derinlere inen, korkuları ve güdüleri ortaya çıkaran, arzuları açığa çıkaran, tutkuları ve gücü yönetme isteğini anlatan, bir volkan gibi belirli zamanlarda kendini aniden ortaya çıkarak hissettiren, yıkıcı ve taviz vermek istemeyen, inatçı güdüleri açıklar. Ölmek, yeniden doğan ve sürekli bir değişim içinde olmak evrenin en temel yasalarındandır ve son gezegen Plüton bu ilkeler ile çalışır.
Plüton ölü olan bir derinin vücuttan atılması gibi derin ve yavaş bir değişimi açıklar. Yok etmek ve ortadan kaldırmak, öldüresiye zorlamak ve baskı kurmak, korkutmak, bastırmak, sindirmek ve kişiler ve düşünceler üzerinde baskı uygulamak, derin devlet, sosyal alanda baskılar Plüton enerjisi ile açıklanırlar.
Psikolojik düzeyde Plüton kendi içimizdeki en büyük güce erişmek, kaderimizi yönlendiren büyük güçlerle yüzleşmek, bir bakıma ölümün kenarına gelmek ve ölümü her seviyede, duygusal, fiziksel ve ruhsal düzeyde deneyimlemektir. Böylece kişi, ölümle yüzleşerek ölümsüzlüğün anlamını ve kendi sınırlarını test eder. Plüton yoğun, zorlayıcı, ısrarcı, sürekli bir güç savaşı içinde olan ve manipüle eden enerjileri açıklar. Son derece dramatik, kendisini ve çevresini cezalandırıcı, acımasız ve mutlak olanı arayan biçimde hareket eder. Plüton’nun olduğu yerde hayatımızın, kaderimizin yönlendirici güçleriyle, gerçek benlik ve bilinçaltı ile karşılaşırız. Plüton her zaman yığınları, kitleleri etkiler, onlar aracılığıyla kendini ortaya koyar ve gücü kontrol dışı olacaktır. Plüton gücünü her yolu deneyerek ve tutkuyla hatta gizli güçler ve büyülerle kontrol ederek ortaya koyabilir.
Plüton’nun astrolojik sembolünde, yarım daire Ay ile kuşatılmış daire ruhun bütünlüğünü, ruhun ya da Güneş’in merkezini anlatır. Yarım daire Ay ise Ay’ın kadehidir ve geçmişin, ölü olanın, artık işe yaramaz olanın işaretidir. Plüton bu anlamıyla ölüme aracılık eder, yeniyi getirir. Yeniden dünyaya geliş üremenin de bir işaretidir ve bu yönüyle cinsellikle de bağ kurulabilir. Bu ruh altında maddeye yani haça bağlı durur. Bedenin üzerinde duran ruh ve Güneş kendini aşmayı, transı, kaçınılmaz transformasyonu anlatır.
Plüton altındaki olaylar ve meslekler Büyük dönüşümler, yığınların ölmesi ve yeniden doğması, milletlerin ölümü ve yeniden şekillenmesi, baskı ve soykırım, yer altı faaliyetleri, büyük güç ve servet peşinde hareket edilmesi ve yok edici duruma gelme, propaganda ve totaliter rejimler
Yer altında çalışanlar, madenciler, arkeologlar, büyük organizasyonların ve güçlerin başında olanlar, mafya, nükleer bilimciler, operatör doktorlar, hipnoz ve uzaktan etkileme kullanan kişiler, majisyenler
Fiziksel açıdan ve hastalık olarak Metabolizmanın hızı, karın boşluğu, kuyruk sokumu ve belkemiği bölgelerindeki sinirleri birleştiren merkezleri Vücutta mineral birikimine bağlı olarak artirit ve arteriyoskleroz, boşaltımla ilgili hastalıklar, endişe ve paranoyalar, kompülsif eğilimler
Plüton
“Yetkilendiriyorum”
En iyi kalite: Dönüşüm
En kötü kalite: Tersine çevirme (işleri alt üst etme)
Plüton, toplumun evrimindeki rolünüzü yerine getirmek için bastırılmış ego-arzu enerjilerini grup-arzu enerjilerine dönüştürmeye yönelik bilinçsiz dürtüyü temsil eder. Plüton cinselliği (Mars ile ilişkili enerjik arzunun aksine eylemin kendisini), saplantılı arzuları, dönüşümü, gücü temsil eder. Ve büyük servetin bileşenleri (yatırımlar, bankacılık, krediler, borçlar, ipotekler). Plüton, gerçek kargaşalar getiren şiddetli değişiklikler üzerinde hakimiyete sahiptir. Plüton en yavaş hareket eden gezegen olduğundan, bütün bir nesil aynı Plüton burcunu paylaşacak ve ona tarihsel önem verecektir. Bir bütün olarak uygarlıkta köklü ve kalıcı değişiklikler, Plüton'un burçlar aracılığıyla yaptığı hareketle ilişkilendirilebilir. Kişisel düzeyde, Plüton'un haritanızda işgal ettiği Ev, Plüton enerjisinin yaşamınızda nasıl tezahür ettiğini gösterecektir. Plüton, isteseniz de istemeseniz de, hayatınızda yenilenme gerektiren şeyleri dönüştürecek. Plüton'un haritanıza dahil olduğu, ancak iyileşme amacıyla dramatik krizler yaşayabilir veya korkunç acılara katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Plüton, yalnızca yok edilenleri dönüştürmek ve yeniden oluşturmak için parçalanır. Plüton,
pervasızlık, zihinsel saplantı ve zorlama, duygusal direnç ve genel aşkınlık ile ilişkilidir. Aynı zamanda çözülmemiş gizemler, sırlar ve tabularla da ilişkilidir.
Plüton dönüşüm gezegenidir. Bilinçaltını, zoraki değişimleri, büyük işleri, evrimi, hayat verici kuvvetleri, yapma ve uygulamaları simgeler.
Küllerinden doğan Phoenix'in, yeniden doğuşun simgesidir. Sürekli başlangıç ve bitişler döngüsünü yönetir. Yüksek bir değişim gücüne sahiptir.
Ayrıca yüksek idealleri, bilinmeyen alemi, patlamaları, depremleri, kitlesel olayları da yönetir.
Plüton yıldız haritanızda hangi alanda güçlüyse o alanda her türlü zorluğun üstesinden gelmenize yardımcı olur. Her anlamda bir yoğunluk ve güç verir. Aynı zamanda saplantılı davranışları ve krizleri de yönetmektedir. Yaşam ve ölüm gibi temel konular da bu gezegenin temsil alanına girmektedir. Sırlar, gizli işler, stratejik planlama vs yönetmektedir. Gizli, saklı kalmış, üstü kapaklı her şeyi ortaya çıkarmak Plüton'nun görevidir.
Plüton, akrep burcunun Mars'la birlikte yöneticisidir. Akrep'te güçlüdür. Aslan'da yükselir. Boğa'da ise zayıftır. Sağlık açısından kesin bir kanıt yoktur, fakat cinsel organları yönettiği kabul edilmektedir. Plüton'un olumlu yönleri analizcilik, yeni başlangıçlar, keskin zeka, büyük işleri başarabilme yeteneğidir. Olumsuz yönleri ise bilinçsizlik, sinsilik, suça yatkınlık ve yıkıcılıktır.
Plüton Zodyak etrafında turunu 246 yılda tamamlar ve bir burçta 11 yıldan 32 yıla kadar kalır.
Etkileme, kontrol altına alma, güç arayışı verir. Normal seviyede baskıcı tipler yaratır. Plüton güçlü ise yüksek seviyedeki tesiri, maddi alanda politik iktidar arayışına, manevi alanda maji- büyü- sanatına yöneltebilir. Araştırma, gizemleri çözme ile uğraşan, dedektif, psikolog, bilim adamı, okültist, spritüel şifacı, cerrah, asker gibi mesleklerde başarı sağlar. Değişken bir yörüngesi vardır. Bütün bir zodyak'ın çevresini ancak 248 yılda dolaşır ve bu süre içinde Akrep'te 12 ya da 13 yıl kalırken, Boğa'da 30 yıl geçirir. Plüton kişisel ve kolektif iktidarı temsil eder. Doğum, ölüm, dirim, reenkarnasyon, dönüşüm, Plüton cinsel gücü, gizemli olanın, yasaklanmış olanın gücünü, dinsel ve siyasal gücü temsil eder. Eski yaşamlarımızdan getirdiğimiz güçleri, yani ruhun karmasını başka bir deyişle bilinçdışı güçleri de temsil eder. Plüton Mars'ın bir oktav büyüğüdür. Bilinçaltından ortaya çıkmamış şeyleri, içgüdüleri temsil eder. Dönüşüm, yeniden hayat verme, doğma dürtüsüdür. Yıkar, yeniden yapar. Çürüme, kirletme, bulaştırma, yıkma, arzu, saplantı, parçalara ayırma, eleme, güç savaşları, kontrol, manipülasyon, seks ve ölümün sembolüdür. Aynı zamanda temizleme, arıtma ve iyileştirmenin... Plüton Akrep'in yönetici planetidir. Aslan'da güçlü, Boğa ve Kova'da rahatsızdır. Doğal evi 8. ev. Yüksek güç- yüksek yönetim- kudret- gizlilik bilinmeyen işler- insafsızlık- yenilenme- kolektif bilinç- kronik hastalıklar- cinsellik- sonuç- cesaret- enerji.
PRENSİP: Yüksek güç- yüksek enerji- görünmeyen güç- noktalama (sonuçlandırma)
PSİKOLOJİK: ( + ) Güç isteği- sözlerinde doğru olan- toplumu etkileme isteği- propaganda yapma arzusu- kendini toplumun yerine koyabilme- yaşam sonrası ile ilgilenme- güçlü cinsel fanteziler. ( - ) Merhametsiz davranabilen- şiddete yönelik- sözünü sakınmaz fanatiklik-garip hedefler gütmek- tutukluk- kişileri etkileme arzusu-öfke.
BİYOLOJİK: Kolektif bilinçaltı- yenilenme- kronik hastalıklar- belirsiz ve sonradan çıkan rahatsızlıklar- bilinçsizlik-yaşamın son bulması cinsellik.
SOSYOLOJİK: Topluma etki yapabilen kimseler- politikacılar- propagandacılar- oyuncular- konuşmacılar- devlet gücü- güç sahibi kimseler- özellik sahibi kimseler.
ETKİLER: ( + ) Sözünde duran bir kişilik sergilemek- toplum ile bütünleşme arzusu- yaşam sonrası ile ilgilenmek- iyi bir propagandacı olmak- iyi bir konuşmacı olmak- toplum isteklerini karşılama arzusu- toplumu anlayabilmek- politik kariyer- gücü iyi kullanma yeteneği bilinçli konuşmak.
( - ) Gücü yanlış kullanma- fanatik hedefler-kişilikte tutukluk- şiddete yönelik davranışlar- öfke beslemek- olduğundan daha değişik görünmek- acımasızlık- toplum çıkarlarını kişisel kullanma isteği- cinsel sapmalar
PLÜTON
Plüton Yunan mitolojisinde zenginlik tanrısı olarak bilinen eski bir pagan Güneş tanrısına verilen isimdir. Plüton gezegeni 1930 yılına Lowell Gözlemevi tarafından keşfedilmiştir. Plüton bulunduktan sonra Akrep burcunun yöneticisi olan geleneksel olumsuz Mars'la yer değiştirmiştir. Plüton genellikle, yok edici ve yenileyici bir süreci içeren, patlayıcı ve taciz edici bir etki olarak görülmektedir. Bu etki, farkına varılmadığında, yeraltı faaliyetleri ve suçla ve toplumda tabu edilen şeylerle ilintilidir. Farkına varıldığında ise kurtarılması, iyileştirilmesi ve dönüştürülmesi gereken şeylerle ilintilidir.
DİS Galyalıların Cehennem Tanrısı. Bazen Romalılar Plüton'u ve yeraltını bu isimle çağırırlardı.
HADES (AİDES) Yeraltının veya yerin dibinin (ölüler diyarının tanrısı.
Günlük yaşamda ona Plüton denirdi, çünkü insanlar Hades'in korkutucu adını anmak istemezlerdi. Hades Kronos ve Rhea'nın oğlu, Zeus ve Poseidon'un kardeşiydi. Ve karısı Persephone ile ölülerinin ruhunun hakimiydi.
MANTUS Plüton ve Hades'le özdeş tutulan Etrüsk tanrısı.
PLÜTON'UN SEMBOLÜ
Bu sembol basitçe Plüton'nun ilk iki harfinden oluşuyor gibi görünmektedir. Ayrıca Plütonun olası yerini hesaplayan astronomun, Percival Lowell'in, adının baş harflerinden çıktığı da söylenmektedir.
Amerika'da son zamanlara kadar kullanılan sembol ise şudur:
Marc Edmund Jones'a göre bu sembol "maddeden tin yaratan ruh"tur. Tinin dairesi ruhun yarım dairesi tarafından sarılmıştır ve maddenin haçı üzerinde oturmaktadır.
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:09 -->-> Daha önceki mesaj 18:06 --
PLÜTON'UN TEMEL FONKSİYONU
Plüton'un temel fonksiyonu dönüşümdür. Bu dönüşüm organizmada uyumsuz veya istenmeyen veya gerilim yaratan unsurların atılması ve tamamen yeni unsurların oluşturulması ile yapılır. Plüton'un en büyük arzusu GÜÇ, en büyük korkusu ise ACİZLİKTİR.
Acizlik hissettirebilecek (bu bir tehdit veya gerçek bir sevgi duygusu olabilir) her durumda insanın içinde bir şeyler faaliyete geçmekte ve bunlar yıkıcılığa dönüşmektedir. Bu psikoloji söz konusu olduğunda ve yenmeye (yıkmaya) odaklanıldığında, saplantılı takıntılı düşüncelere takılıp bir güç savaşı başlatılmaktadır. Böyle bir durumda Plüton'un temel fonksiyonuna, yani dönüşüme, ulaşabilmek için en iyi çözüm her iki tarafın da kazanabileceği bir durum arayışına gitmek veya teslim olmaktır.
PLÜTON ve BAĞLANTILARI
MESLEKLER: Cenazeci, madenci, petrolcü, arıtmacı, detektif, casus, araştırmacı, psikiyatrist.
BİTKİLER: Bariz biçimde bilinen bir bağlantısı yok.
RENKLER
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.Tüm astrologların fikir birliğine vardığı bir renk yok.)Koyu kırmızı, siyah, ultraviyole (mor ötesi), çok koyu vişne rengi.
METALLER, MİNERALLER: Plütonyum?
DEĞERLİ TAŞLAR: Henüz saptanmamış.
HAYVANLAR: Henüz saptanmamış
TATLAR: Henüz saptanmamış
BİÇİMLER: Henüz saptanmamış
HAFTANIN GÜNÜ: Yok
Hazırlayan: Barış İlhan
Plüton ve Güç Teması
Plüton’u anlayabilmek için önce güç konusunu ve bunun 3 farklı odak noktasına ve 3 değişik yaşam sürecine yönelebilecek olan çeşitli tezahürlerini anlamak gerekir. Bu yönelimlerin ve süreçlerin hepsinde zorluklar ve karmaşalar yaşanabilir, çünkü bunların hepsi sadece fiziksel düzeyde deneyimlenmezler. Zihinsel, duygusal ve ruhsal düzeylerde de deneyimlenirler. Bu zorlu durumlarda güç 3 değişik hedefe odaklanabilir: kişinin kendisine, diğerlerine ve/veya koşullara. Yani:
-Kendini kontrol
-Başkalarını kontrol
-Durumları kontrol
Kişinin kendisini kontrol etmesi bunlar arasında en yararlı olanıdır. Başkalarını kontrol en zararlı olanıdır. Durumları kontrol etmek ise söz konusu koşullara göre değişir. Plüton’un haritadaki ev konumu yaşamın hangi alanında bu kontrol konularının yaşanacağını gösterir. Güç konularının şiddeti ve etkileri Plüton’un diğer gezegenlerle açılarına bakarak değerlendirilir.
Güç kendisini aynı zamanda 3 değişik süreç kanalıyla gösterir:
-Aynı kalmak (içsel ve dışsal güce direnmek)
-Elemek (hayatın -yararlı olmayan- bir alanını bırakmak, ölüm)
-Dönüşüm (form değiştirmek; zaten mevcut olan değişimi aktif olarak yaşamak)
Her şeyi olduğu gibi tutmaya çalıştığınızda, bir gücün sizi değişmeye zorladığını ve sizin değişime direndiğinizi söyleyebiliriz. Bir güç savaşı çıkabilir. Elemeyi seçtiğinizde yaşamınızın bir yönü üzerinde kontrolü bıraktığınızı veya onunla teması kestiğinizi söyleyebiliriz. Değişimi seçtiğinizde dıştaki bir güce teslim olduğunuzu veya faal biçimde dönüşüm peşinde olduğunuzu söyleyebiliriz.
Üç Odak Noktası
Odak noktalarından biri olan kendini kontrolün yararlı olduğunu söyledik. Plüton’un iç görülerini ve tekniklerini kendinizi kontrol için kullanırsanız bu çok olumlu bir öğrenme süreci olur. Ancak kendinizi aşırı kontrolden, kendiniz inkar etmekten uzak durmanız gerekir. Kendinizin ve evrensel prensiplerin farkına vardıkça, doğru kararları verme ihtimaliniz artar. Kendi kaderinizin kaptanı olursunuz. Bu farkındalık güce, güç de farkındalığa yol açar.
Ancak bu psikolojik iç görüleri kendi büyümesini engellemek için kullananlar çok değerli bir enerjiyi harcarlar. Olumsuz bir model oluşturup, bu psikolojik bilgileri yaşam ve kendileri hakkında daha önce alışık olunan temalara ekleyip çarpıtırlar ve bunu dönüşüme karşı bir silah olarak kullanırlar. Böylece aynı kalmayı sağlarlar. Çelişen farkındalıkları yüzeye çıkartmayıp, bastırıp yanlış yorumlarlar.
En olumsuz durumlarda Plütonik güç ve yaratıcılığı engellerler.
Kişisel büyümeyi engellemek kişinin dikkatini kendisinden uzaklaştırıp, başkalarını kontrol etmeye çalıştığı durumlarda da geçerlidir. Bu odak noktası her durumda yanlıştır. Büyümek her zaman içeride başlar, dolayısıyla sizin odak noktası olmanız gerekir. Dışsal bir mücadeleye odaklanmak gereksizdir ve üretken değildir. Kişinin kendisini ve reaksiyonlarını kontrol etmesi başkalarını kontrolden daha az enerji gerektirir. Dolayısıyla güç savaşı ve başkalarını kontrol kişinin bütün kaynaklarını kullanır (tüketir). Başkaları için karar vermek durumunda kaldığınızda bile (ör. çocuklar, hastalar), bu sizin bu deneyimler kanalıyla büyüyeceğinizi gösterir. Yani bu deneyimleri kendi farkındalığınızı arttırmak için kullanmalısınız. Burada üstlendiğiniz rollere dikkat edin. Yaşam koşullarını kontrol etmek güç savaşlarına neden olabilir. Ancak bazı durumlarda kişinin (bir başkasının kişiyi, ailesini veya yaşamını kontrol etmeye çalışması v.b) yaşam yolu ve bilinci için güçlü olması gerekebilir (tek seçenek kontrol olabilir). Bazı adaletsizliklerin düzeltilmesi gerekebilir. Her zaman içinde bulunduğunuz mücadelenin farkında olmanız zorunludur. Genellikle karşınızdaki insanı hatalı olduğuna ikna etmeye çalışmak, bir durumu düzetmekten daha zordur. Daha kolay yolu seçin. Örneğin eğer ofiste işler çok karışıksa ve patronunuz bunları düzeltmek için bir şey yapmak istemiyorsa, onu ikna etmeye çalışmayın. İşleri düzetmeye veya bir üstteki insanla konuşmaya çalışın. Eğer zorunlu değilse, uzun ve herkesi kilitleyen mücadelelerden uzak durun. Güç savaşları sizin bakış açınıza bağlı olarak, yararlı veya zararlı olabilirler. Dış dünyada kazanabilir veya kaybedebilirsiniz. Ama siz kazandığınızda bir başkası kaybetmiş olur. Oysa güç savaşı sayesinde iç dünyanızda kazandığınız farkındalıklar sizin dış dünyanızda da yararlı olacak yaratıcı değişimler doğurabilirler. Plüton size bu iç görüleri sağlar. Asıl büyüme süreci kişinin kendisiyle başlar ve kendisinde biter.
Üç Süreç
Plütonik güç üç değişik süreçle bağlantılıdır: genellikle içsel veya dışsal bir güce direnerek her şeyi olduğu gibi tutmak; hali hazırda mevcut olanın biçimini değiştirmek, yani dönüşüm; artık gerekli veya yararlı olmayanı elemek, bir tür ölüm. Bu süreçlerin hepsi söz konusu kişiler için yararlı veya zararlı olabilirler. Önemli olan sürecin amacı ve niyetidir.
Bazen her şeyi olduğu gibi tutma gücü kişinin kendi gücünü uyandırmasını sağlayabilir. Değişimin amacı doğru değilse, direnmek olumlu bir şey olabilir. Değişim baskısı içten veya dıştan gelebilir ve arzulanan değişimler içsel veya dışsal olabilir. Örneğin alkol tedavisi gören birisi iseniz ve yaşamınızda bunalımlı bir dönemdeyseniz, içkiye başlama baskısı hissedebilirsiniz. Bu baskı vermeniz gereken kararlardan kaçmak arzunuzdan veya beraber olduğunuz bir insandan gelebilir. Gerçekte içsel ve dışsal kaynaklar aynıdır, birbirlerini yansıtırlar, çünkü içsel ihtiyaçlar dışsal durumları çekerler. Yukarıdaki örnekte kişi alkol tedavisi gören insan olma durumunu içsel veya dışsal baskılara rağmen muhafaza etmek durumundadır. Bu olumlu bir amaçtır ve kişisel güç gerektirir. Diğer insanlar sizin hareketlerinizi kontrol etmek istediklerinde ve özgür iradenizi kısıtladıklarında da aynı kalmak olumludur. Plüton manipülatif çabaları algılamak için gerekli iç görüyü kişiye kazandırır.
Bazen aynı kalma gücü olumsuz kullanılabilir ve büyümeyi engeller. Eğer sizin büyümenizi destekleyen tüm içsel ve dışsal iç görülere direnirseniz ilerleyemezsiniz. Amaçlarınız evrensel iyilikle uyumlu olmadığında büyük olasılıkla Plüton gücünü olumsuz kullanıyor olursunuz.
Elemek süreci sembolik bir ölümü içermesine rağmen çok temizleyici (arındırıcı) olabilir. Örneğin harcama alışkanlığınızdaki fazlalıkları elemek yararlıdır. İlerlemeye zarar veren bir durumdan kurtulmak olumlu bir eleme olabilir. Bırakmak da olumlu bir karar olabilir, ancak aranızdaki çatışmayı çözmeden ve bu çatışmadan özgürleşmeden bir insanı veya bir durumu hayatınızdan çıkartmak olumsuzdur. Çünkü insanlardan ve koşullardan uzak durmaya çalışmak enerjinizi tüketir.
Dönüşüm bir durumun, bir şeyin veya bilinç düzeyinin yeni ve umarız, daha yüksek bir ifadeye doğru değişmesi sürecidir. İşler, evlilikler ve kişinin kendi hakkındaki düşünceleri, bunların hepsi daha iyiye doğru dönüşebilirler. Ancak biz genel olarak dönüşüm sürecini psikolojik farkındalıklar ve bilinçlenme anlamında düşünürüz. Bilinçdışından bilgiler yavaş yavaş veya aniden rasyonel aklın alanına çıkartılırlar ve sonuçta zihinsel, duygusal veya tinsel düzeyde bir değişim gerçekleşir. Daha önceleri ulaşılamaz olan veriler iç görü süreci kanalıyla anlaşılır hale gelir ve güç yeni farkındalık sayesinde açığa çıkar. Bu çok aydınlatıcı ve yararlı bir geçiş olabilir, ancak önemli olan bu bilgilerle ne yaptığınızdır. Eğer yeni farkındalıkla zihinsel, duygusal veya tinsel büyüme tetiklendiyse, süreç olumlu olmaya devam eder. Ancak eğer yeni ulaşılan bilgiler başkalarını kontrol etmek veya büyümeyi engellemek üzere kullanılırsa, süreç olumsuz olur. Plütonik süreç yanlış uygulandığında yaşam yolunda devam etme konusunda sorun yaratır. Bunlar çözülmeden ve dersler alınmadan yaşama devam etmek mümkün olmayabilir. Güç savaşları enerji ve zaman açısından pahalıya mal olurlar.
Bazıları büyümek için zorunludur, bazılarını siz değişmemek için yaratırsınız. Savaşın kaynağını anlamaya çalışın.
Kaynak: Planets in Solar Return, Mary Shea