Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: TEMEL ASTROLOJİ - BURÇLAR
Terazi Burcu ( 23 Eylül – 22 Ekim)
Elementi Hava, Niteliği Öncü, Arketipi sanatçı, bilge, hakim Terazi burcu Venüs tarafından yönetilmektedir. Satürn bu burçta yüselmektedir. Mars zararlı, güneş ise düşük kabul edilir. Terazi burcu astrolojideki denge unsurudur. İnsanları birbirine
yaklaştıran terazi burcu adeta arabulucu gibidir. İnsanlar arasındaki bağı kuran teraziler, insanlarla ilişki kurmayı ve aralarında olmayı sever. Bir terazi asla yalnız kalmak istemez. Dostluk kurmada üstlerine yoktur ve ekip işlerinde en başarılı burç terazidir.
Terazi güneşin batmakta olduğu burçtur 7. Ev çizgisi gece ve gündüzü ayıran çizgi olduğu için kendi öneminin azaldığı, başkalarına destek veren burçtur terazi. Sen ve ben dengesinin tamamen kurulduğu, dengesizliklerin ortadan kalktığı, hak ve adaletin olduğu ilişkilerin kurulduğu bir burçtur. Terazi için her alanda denge olması gerekir. Sevme ve sevilme isteği yüksektir
. Uyumun bozulmaması, çatışma çıkmaması için ne olursa olsun barış olsun mantığıyla yaklaşır. Gölge yönü çalışırsa karşıdaki
tarafından onaylanmak için çabalar.
Terazi uyumlu ve mutlu görünmek adına düşünce ve isteklerini arka planda tutabilir. Zodyakta koçun karşısında yer alan terazi
burcu koçun tersine duygularını bastırabilir ve içine atabilir. Bu da yaşamak istediği hayatı yaşayamamasına sebep olabilir. Bu
yüzden dışarıdan asık suratlı memnuniyetsiz bir görüntü çizebilirler. Terazinin en önemli gölge yönü kararsızlıktır. Başkalarından çabuk etkilendiği için herhangi bir konuda birisinden olumsuz bir görüş aldığında o konuyla alakalı olarak kafası karışır.
Terazi Venüs tarafından yönetildiği için güzellik ve estetikle yakından ilgilidir. Bu yüzden moda tasarımı, mankenlik, güzellik
salonları, mimarlık, dekorasyon gibi estetiğe dair tüm alanlar terazi ile yakından ilgilidir. Bir haritada kişinin bu alanlara eğiliminin olup olmadığını terazi yerleşimlerinden anlarız
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:27 -->-> Daha önceki mesaj 18:26 -- Akrep Burcu (23 Ekim – 21 Kasım)
Elementi Su, Niteliği Sabit, Arketipi, Büyücü, şaman, dedektif, psikolog
Zodyakta 8. Sırada yer alan akrep burcu temel olarak etkilemek, cinsellik, ölüm ve yeniden doğma, güçlü veya aciz olma, kıskanma, sahiplenme, arınma, gizli ve ketum olma, derinlemesine araştırmalar yapma, ruhsallık gibi temalara sahiptir. Su grubu olduğu için duygular, sabit olduğu içinse dayanıklı olmak, sağlamlaştırmak ön plana çıkar.
Güneşin en yüksek deklinasyona ulaştığı teraziden sonra günler kısalmaya geceler uzamaya başlar, mevsim olarak incelediğimizde sonbahara geçiş dönemidir. Ağaçların yaprakları sararır ve solmaya başlar. İnsan ömrününde son dönemleri benzer özellik gösterir. İşte bu yüzden akrep burcu yaşamın son dönemi ve ölümle bağdaştırışır. Ruh ise öldükten sonra tekamülünü tamamlamak için yeniden dünyaya gelecektir.
Ölümden sonra yeniden doğmak tabiri akreple hayata tezahür eder. Yani çürüyen meyve dalından kopar tohum olarak yere düşer ve orada yeni bir yaşam döngüsü başlatır. Eğer akrepsel bir enerjiye sahipseniz hayatınızn bir çok döneminde maddesel olmasa da manevi anlamda ölüm temalarını hayatınızda sıkça yaşayabilirsiniz. Krizli kaoslu ortamlara ruhunuz alışık olduğu için güçlü yapınız olabilir.
Akrep burcu yeryüzünde kanalizasyonlar, arıtma tesisleri, çöp toplayanlar, atık dönüştürme tesisleri, araştırmacılar, dedektifler,
casuslar, arkeologlar, madenciler, mafya, derin devlet, ile temsil edilir. Pek kimsenin yapmadığı pis işleri yapanlar, örneğin çöp
toplama işçileri, cenaze işleri gibi işleri yapanlar akrepsel enerjiye sahiptir.
İnsan kötü diye bastırıp içine attığı şeyleri arkasında bıraktığını düşünür. Aslında gerçek öyle değildir. İnsan bastırdıklarını çöp
torbası gibi arkasında taşımaktadır. Yaşamın bir döneminde bunlar travma olarak karşımıza çıkabilir. Ama yapılması gereken
bu çöpleri önümüze koyarak onları arıtmak, dönüştürmektir. Bunu yapabilen akrep burcu bu yüzden psikolojiyle bağlantılıdır.
Derinlemesine araştırabilen akreplerden iyi psikologlar çıkabilmektedir.
Akrep kişilerindeki en önemli arzu gerçeğe ulaşma arzusudur. Bu durum onlarda merak ve heyecan duygusu oluştrur. Merak
eden akrep derin bir analize girişebilir. Akrep bağımlılıkla da alakalıdır. Zorlu akrep yerleşimleri bağımlılıklar ortaya çıkarabilir.
Olumusu yönleri aşırı şüpheci olmalarıdır. Bazı akrepler paranoyaklık derecesinde şüpheci olabilirler. Bu şüphe onlara detaycılık verir. Her şeyi kontrol etme ihtiyacı hissedebilirler.
Manevi açıdan ise doğal olarak ruh ve öteki dünyayla bağlantılı olan bu burç insanları oldukça psişik yeteneklere sahip olabilirler.
Bir çok medyumun haritasında akrep ve 8. Ev vurgusu görülebilmektedir. Akrep burcu aynı zamanda cinsellikle de bağlantılıdır. Akrep seksiliği diye bir söz dolandığını hepiniz duymuşsunuzdur. Akrep içsel ve derin olanla ilgili olduğu için kişinin içinde yatan haz ve şehvet tamamen akrepseldir. Bu durum cinselliği, cinsellikle ilgili duyguları ortaya çıkarmaktadır.
Sağlık astrolojisinde akrep cinsel organlarla ilgilidir. Plutonun akrepte olduğu dönemde aids gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların ortaya çıktığını düşünürsek, akrepin cinsellikle bağlantısını da görmüş oluruz.
Mundane astrolojide ise ülkenin doğum ve ölüm oranı, ülkenin dış borcu, toplumun cinsiyetçiliğe, cinsel ahlaka bakış açısını
temsil eder.
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:27 -->-> Daha önceki mesaj 18:27 -- Yay Burcu ve Özellikleri
Elementi : Ateş
Özelligi : Yakici
Yönetici Gezegeni : Jüpiter
Metali : Kalay
Ugurlu Günü : Çarsamba
Ugurlu Sayisi : 3
Ugurlu Tasi : Turkuaz
Ugurlu Renkleri : Mor, menekse moru
Ugurlu Çiçekleri : Leylak, salkim, mor menekse
Ugurlu Kokulari : Nergis, menekse, zambak
Ugurlu Müzik : Pop müzik
En Belirli Özelligi : Canlilik
En Büyük Ideali : Dünya çapinda ün
En Büyük Hatasi : Merhametsizlik
En Büyük Arzusu : Gezip görmek
En Büyük Yetenegi : Turizm alaninda çalisma
Yay Burcu (22 Kasım – 21 Aralık)
Elementi Ateş, Niteliği Değişken, Arketipi Rahip, misyoner, öğrenci, filozof Yay burcunun yönetici gezegeni Jüpiter’dir. Zarar gören gezegen Merkür, düşük olan ise kuzey ay düğümüdür.
Elementi ateş olduğu için harekete geçme kabiliyeti yüksektir.
Değişken olduğu için ise esnek bir yapısı vardır ve değişen koşullara adapte olabilir.
Galaksimizin merkezi yay burcunda bulunur. Galaktik merkez büyük bir kara delik olarak ve uzayın geri kalanına galaksimizi bağlayan bir merkez olarak düşünülür. Bundan dolayı yay burcu yeni ufuklara açılmak, başka dünyaları keşfetmek ile bağdaştırılır. Yay burcunun glifi gökyüzüne doğru yönelmiş ve oklarını fırlatan bir okçudur. Bu da evrenle bağ kurma, evreni anlamaya çalışma çabası olarak nitelendirilir. Yay burcunu temsil eden figür ise Centaur’dur. Yarı at yarı insan olan bu figür hayvani yönlerimiz ile
insani yönlerimizi birleştirerek ulvi bir amaç için çabalamak şeklinde yorumlanır. Babillerde bu sembolün anlamı ‘ata,ced’ demekti. Babil takviminde yeryüzündeki bedensiz ruhları yeryüzünden alıp gökyüzündeki atalarına yöneltmek gibi bir anlam yüklenmiştir.
Doğada yay burcu zamanında hasat bitmiş, ürün dağılmış, sıra dış dünyadaki faaliyetlerden yaşanan deneyimleri değerlendirmeye,
anlamlandırmaya ve bazı çıkarımlarda bulunmaya gelmiştir. İnsanoğlu doğanın işleyişi ile kendi yaşadıklarını karşılaştırır etik kurallar, ahlaki değerler, hayat felsefeleri sorgulanır ve bir prensip geliştirilir. Hayat biçimi oluşturulur. Bu prensiplere göre bazı sonuçlara varılır, kanaatler geliştirilir ve bir yargıya varılır.
Genel anlamda bakıldığında Yay burcu yabancı kültürlerle, yurt dışıyla(ithalat, ihracat, turizm, rehberlik, havayolları, yabancılar) yayıncılık (radyo televizyon, reklem) ile bir alanda uzmanlaşmak ile, akademisyenlik ile, hakimler, savcılar, avukatlar gibi hukuk insanları ve hukuk alanıyla, filozoflarla, din adamlarıyla ve toplumda bulunan kahinlerle ilgilidir.
Yay burcunu temsil eden en temel konu başka ufuklara açılmak ve kendi yaşam deneyimiyle uzmanlaşmaktır. Böylece kendine ait bir yaşam felsefesi oluşturabilirler. Bilmedikleri şeyleri deneyimleyerek yaşamın anlamını keşfetmek Yay burçlarının önemli özelliklerindendir. Bir yay için hayatın anlamını keşfetmek yalnızca kitap okuyarak uzmanlaşmak değildir yay felsefesi hayatın getirdiği deneyimleri özümseyerek bir yaşam tarzı oluşturmaktır. Yani bir yay yaşayarak öğrenir.
Yayların gözü daima uzaklardadır. Elindeki oku fırlatmak için gözü daima uzaklardadır ve doğru zamanı bekler. Okunu yeni ufuklara açılmak, yeni potansiyeller keşfetmek, yeni fırsatlar yaratmak için zamanı gelince fırlatır ve onları yakalamak ister. Bu durum yaylara yeni kapılar ve şanslar yaratır. Bu yüzden yaylar için şanslı insan nitelendirmesi yapılır.
Gölge yönü çalışırsa bir yay herşeyi biliyormuş gibi davranabilir. Kendi hayat felsefelerinin doğruluğuna o kadar inanır ki başkaları için de doğrunun o olduğunu düşünebilir. Yayın gölge yönlerinden biri de patavatsızlıktır. Bir çocuk gibi düşünmeden konuşup karşısındakini incitebilir ve bunun farkında dahi olmayabilir. Bir başka Yay burcu gölge yönü ise fanatizmdir. Fanatizm direk yay burcu ile alakalı bir konudur. İnanç konusu yaya ait olduğu için körü körüne birşeylere inanmak, fanatikçe duygular beslemek yay arketipleri ile bağlantılıdır. Eğer yayda yerleşimler yoksa Jüpiterin konumuna bakarak fanatiklik olup olmadığı anlaşılabilir.
Medikal astrolojide bacak ve uyluk bögesini temsil eder.
Mundane astrolojide ise hukuk, din, felsefe ve bilimle alakalıdır.
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:29 -->-> Daha önceki mesaj 18:27 -- Oğlak Burcu (22 Aralık – 20 Ocak)
Elementi toprak, niteliği öncü, arketipi otorite, idareci, baba, saygıdeğer, tedbirli
Oğlak burcu toprak burçlarının sonuncusudur ve maddesel dünyayla ilgilidir. Kişiselliğin geride bırakılıp toplumsal statüye yönelme, öncü nitelikle bu arenada insiyatif alarak görev yapmayla alakalıdır.
Oğlak burcunun üst tarafı keçi alt tarafı balık şeklinde resmedilmektedir. Bu figür için iki tabir vardır birisi Dicle nehrini besleyen yeryüzü tanrısı EA balık derisinden giysisi vardır ve oğlak aynı zamanda Mezopotamya sanatında yaşam ağacının yapraklarından beslenen bir figürdür. Oğlak ve Balık figürleri ile simgelenen oğlak güneşin yeniden doğuşu, medeniyetin gelişi ile bağdaştırılmıştır. Diğer bir anlatım ise Tanrı Pan ile ilgilidir. Çobanların Tanrısı olan Pan, Zeusun kazandığı tanrıların savaşında olacakları farkedip koşturarak eski tanrılara haber vermeye gider ve zeki olan Pan tanrılara kurtulmaları için hayvan kılığına girmelerini söyler. Kendisi de balık kılığına girmeye çalışır ancak dönüşürken aceleyle tam dönüşemez. Zaten kfa kısmı keçi olan panın ayakları balığa dönüşür ama kafası keçi kafası olarak kalır. Gökyüzünde de Capricornus(Oğlak) takım yıldızı Balığın kuyruğundan çıkan keçinin ön ayakları gibidir. Ve belki de bu mitler gökyüzündeki benzerlikten dolayı oluşturulmuştur.
Mevsimsel bazda Oğlak soğuk ve kuru yapısıyla buz’dur.
Kristalize edilmiş bir yapısı vardır. Yani bir form içindedir bir yapısı vardır.
Yeryüzünde ise görev ve sorumluluk bilinci, disiplin ve sistematik yapı, çabalama, zor koşullara dayanma gibi olguları gösteren
özellikler ile bağlantılıdır. Bu yüzden oğlakları devletin veya şirketlerin üst kademelerinde görebiliriz.
Oğlak burcu inşaatçıları, tarihçileri, devleti, devletin hiyerarşik yapısını, ülkenin mevcut düzeninin korunmasını, geleneksel
sistemleri yani aile ve toplum yapısını, mevcut dini yapıyı ve bu yapıların korunup muhafaza edilmesini temsil eder. Yani gelenek
ve eski ve köklü olan her türlü yapının muhafaza edilmesini temsil eder. Mesela hükümetler, köyün ihtiyar heyeti, yaşlılar,
huzurevleri yine oğlak burcu ile alakalıdır.
Oğlak bıkmadan usanmadan zirveye tırmanmaya çalışır. Duygusal olarak bakıldığında soğuk ve duygusuz görülebilir çünkü odaklandığı şeyler nesnel ve maddesel dünyadır. Zirveye tırmanırken karşılaşacağı zorlukları bilir. Bu yüzden sabırlıdır ve
kendisini alıkoyacak hiçbir şey onu engelleyemez. Hatta duygusal bağlar bile. Bu yüzden pek çok kişi oğlakların ilişkide
umursamaz veya soğuk olduğunu düşünür. Evet öyledir çünkü doğal yapısı gereği onun zihnindeki öncelikler farklıdır. Özellikle
ilişkide duygusal bağları kesilirse tamamen soğuk bir yapıya bürünebilir.
Oğlak aynı zamanda otorite ile de alakalıdır. Toplumda kabul edilen otorite figürleri nasılsa o rol ve modelleri kabul eder.
Kendisi de baskın olacağı için etrafındaki otorite figürleriyle mücadele içinde olabilir. Amacı hayatının otoritesinin kendisi
olmasıdır. Bunu başarana kadar çabalar mücadele eder. Oğlak öncü olduğu için harekete geçme konusunda sorunu yoktur.
Ancak çok tedbirlidir ve güvensiz hissedeceği, kendini kısıtlayacağı durumlara karşı kurallar koyar.
Gölge yön olarak baktığımızda karamsarlık, aşırı tedbirli olmadan dolayı kaybetme korkusu, doğruyu yapma takıntısı, somut olarak başarıyı göstermeye çalışma gibi sorunlarla karşılaşabilir.
Medikal astrolojide dizleri, dişleri ve iskelet sistemini temsil eder
Mundane astrolojide ise devleti ve hükümeti temsil eder.
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:29 -->-> Daha önceki mesaj 18:29 -- Kova Burcu (21 Ocak-21 Şubat)
Elementi hava, niteliği sabit, arketipi ise devrimci, dahi, aykırı, bağımsızdır Havaya mensup kova akılla ilgili ve sabitliğinden dolayı da kararlıdır. Kova sembol olarak dalga ile resmedilmektedir. Kova mevsimsel olarak soğuktur ancak buzlar çözülmeye başlayıp,
nemli bir tabiata geçilmek üzeredir. Filizler yer altında kıpırdanmaya başlamıştır. Buna uygun biçimde insanlar açısından da yeni bir kişiliğin oluşması, beraberinde toplumu etkileyecek insanlık kıpırtıları hissedilir. İnsanın topluma sırtını dayayacağı toplum modellerinin dışına çıkarak birey olarak hayatta kalmayı geliştirmesi gerekir. Yani birey olarak toplumda kendini kabul ettirmesi, insanlığa bu şekilde yön vermesi gerekir.
Bunu yapabilen kişi kendi düşüncelerini ve özelliklerini gittiği her yerde özgürce ifade edebilecektir.Sürekli özgürlük ve bağımsızlık gereksinimi duyan Kova insanı deneyimleme özelliğiyle öne çıkar. Hayatı deneyimleyerek öğrenir. Kova insanlardan kopuk değil aksine insanlıkla alakalı bir burçtur. Başkalarıyla bağlantı kurmak, yaratıcı fikirleriyle tekdüze olan şeyleri birleştirip bütün için bağlantıyı kurmak kovanın belirgin özelliğidir. Kova özgürlüğü için mücadele eder ve bağımsız bir birey olmak ister evet ama toplumdan ve insanlardan kopuk yaşamak için değil tüm insanlık için bağımsızlık ve özgürlüğü düşünür.
Psikolojik açıdan kova kendini ve insanları kısıtlayan her türlü kalıplaşmış düşünce ve normları yıkmak ister. Bu dürtü biraz tehlikelidir. Aşırıya kaçmak toplum tarafından dışlanmak veya sürgüne gönderilmek tehlikesi barındırır. Ancak yine de Kova
insanının diğer insanlara göre farklılık taşıdığını vurgulamak gerekir. Bu farklılık bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Kova insanı olaylara diğer insanlar gibi sıradan yaklaşım göstermez. Pratik ve çözüm odaklıdır. Olaylara kimsenin bakamadığı bakış açılarıyla yaklaşabilir. Bu yüzden bir çok bilim adamı kova arketiplerine sahiptir. Astroloji alanı da kova burcu ile yakından ilgilidir. Astroloji içerisinde bilimi, psikolojiyi, matematiği, istatistiği, derinlemesine analiz etmeyi barındırır. Çok yönlü bu alana odaklanabilmek ve farklı bakış açıları geliştirebilmek için kova arketiplerinin yoğun olması kişiyi bir adım öne taşıyacaktır.
Kova insanı sabitliğiyle ön plana çıkarsa hava burcu olduğu için fikirlerini değiştirmek çok da kolay olmayacaktır. İnatcı, zor
iletişim kuran “ben hepinizden farklıyım” tavrıyla kendini çok özel görüp; kendini geliştirme yoluna gitmeyen, insanları küçümseyen
bir insan haline gelebilir. Yine diğer bir gölge yönüyle karşıt burcu olan Aslan’ın kendine hayran olunmasını isteme özelliğini
kendinde bulabilir. Etrafında insanları toplayarak ben herkesin ihtiyaç duyduğu biriyim rolünü üstlenebilir.
Medikal astrolojide alt bacaklar(topuğa kadar) ve kas sistemini temsil eder.
Mundane astrolojide parlemento, yerel yönetimleri, toplumsal refahı temsil eder
--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 18:30 -->-> Daha önceki mesaj 18:29 -- Balık Burcu (21 Şubat-20 Mart)
Elementi su, niteliği değişken, arketipi hayalci, şair, romantik, hayırsever, kendini kurban eden
Balık su burcu olduğu için duygularla alakalıdır ve değişkenliğinden ötürü çabuk adapte olabilen, esnek bir yapıya sahiptir.
Mevsimsel döngüde buzların erimeye başladığı dönemi gösterir. Bu günlere dikkat ederseniz bazen fırtınalı günleri vardır. Bahara
geçiş olduğu için seller olur ve herşeyi içine katıp sürükler. Bunu insan doğası için de düşündüğümüzde güvenecek ve dayanacak
somut bir şeyi olmayan Balık, ruhundaki kaostan yeni bir başlangıca geçerken sezgiyi ve inancını kullanır. Balıktaki doğa
rasyonel ve mantıkçı bir tutum değil, sezgilere ve inanca dayalı bir doğadır.
Örnekle açıklayacak olursak balıklar suda yaşar yani denizlerde okyanuslarda yaşar. Okyanus kolektifi simgeleyen bir semboldür.
Geniş ve sınırsızlığıyla birliği, birleşmeyi, biçim almamışlığı temsil eder. Kolektifi temsil eden okyanusta çeşitli yaşam formları
mevcuttur. Bunu yer yüzüne aktardığımızda da balığın doğasında geçmiş ve gelecek tüm yaşantıların bilgisi vardır.
Balık maddi ile ruhsal dünya arasındaki ikilemi temsil eder. Çift yönlü bir burçtur. Bir yönü maddi dünyanın konularıyla ilgilenirken
diğer yönü ruhsal dünya ile ilgilenir. Varlığının temelinde kolektife, insan birliğine özverili şekilde katkıda bulunmak, vicdan, merhamet gibi insanların manevi yönlerini geliştirmek gibi misyonu vardır. Hayır işleri yapanlar, kendini bir şeye adayanlar,
mistik ve spritüel yönü olanlar, peygamberler, spritüel bilgiyi film, müzik, dans gibi sanatsal aktivitelerle dünyaya aktaran insanlar
Balık burcu ile ilişkilendirilirler.
Psikolojik açıdan kolektifin sezgiselliğe ulaşmasını arzu eder. Ancak bunu yeryüzünde deneyimlemek zordur. Bunu deneyimlerken kırılganlığı, hassaslığı, duygularının sınırsızlığı, sebebiyle çabuk incinir. Bundan kendini korumak için ise kendince sınırlar çizer. Aklıyla kendine bir takım tanımlamalar yaratır. Oysa yapması gereken tanımlamalar yarattığı bu egosal durumun dışına çıkmak, kendini akışa bırakmak ve duyu organlarıyla mantık ve maddesel olarak hissettiklerinin dışında hareket etmektir. Kendi tanımladığı sınırlarla yaşarsa yaşamın ona sunduklarını reddetmiş olur. Oysa yaşamın ona sunduklarını kabullenip orada göreceklerini deneyimleyeceklerini izlerse kendi iç sesi, sezgileri ve aklıyla engelleyemediği bir kaynakla bağlantı kuracaktır. Böylece gerektiğinde kendisini koruyabilecek sınırları çizilmemiş bir hayatının olmasına izin vermiş olacaktır.
Balık gölge yönüyle; içsel olarak taşıdığı sınırsızlığı başkalarının hayatına müdahale etme olarak yansıtabilir, yardım etme arzusuyla kurtarıcı veya kurban rollerine girebilir, dalgınlık ve unutkanlık olabilir, fantezi ve özlemleri abartarak normal hayatla olan bağlarından kopuk hale gelebilir. Bağımlılığa da yatkın olan balık telefon, televizyon, alkol veya madde bağımlılığı gibi bağımlılıklara sahip olabilir. Bir başka gölge yön ise karşısındaki başak burcunun gölge yönüdür. Aşırı gerçekçi katı ve endişeli bir tutum sergileyerek kendini sınırlar içine hapsedebilir ve işe yaramadığını düşünebilir.
Sanatsal yönü kuvvetli olan Balık burcunu bir çok sanat alanında görebiliriz. Edebiyat, müzik, dans, tiyatro, resim gibi içinde
yaratıcılık olan her türlü alanda Balık burcu yer alabilir. Başak Balık aksı sağlıkla da ilgilidir. Sağlık sektöründe başarılı olabilir.
Özellik psikoloji alanında bir çok balıkla karşılaşabilirsiniz. Balığın zevkli yapısı iç mimarlık alanında da başarı sağlar.İnsanların ruhunu okşayabilen yapısıyla çok başarılı bir öğretmen olabilirler.
Medikal astrolojide ise balık ayak bölgesiyle ilgilidir. Ayaklarla ilgili rahatsızlıklar görülebilir.
Mundane astrolojide, cezaevleri, hasta ve bakım evleri, hayırsever toplumları, yaşlıları temsil eder.
__________________ Hanif kalmak cesaret ister... |