Genç Adam
İkindi vaktiydi,inmişti şehre
Şöyle bir etrafa baktı genç adam
Oturdu gördüğü uygun bir yere
Oturmadı sanki çöktü genç adam.
Halinde bir gizem, öndeydi başı
Sakladı gözünden süzülen yaşı
Eğildi kopardı bir avuç taşı
Bir yere gözünü dikti genç adam.
Öfkeli değildi ama çok kızgın
Dökülen bir yaprak misali kırgın
Bir şeye değildi her şeye dargın
Derinden bir nefes çekti genç adam.
Demek ki yükü var,ona ağırdı
Kendiyle barışık,şehre sağırdı
Haketmedim! Diye birden haykırdı
Sonra yumruğunu sıktı genç adam.
Üç beş metre kadar ona yakındım
Tedirgin etmekten biraz sakındım
Etrafa gelişi güzel bakındım
Derken bir sigara yaktı genç adam.
Bir süre öylece söylenip durdu
Az sonra kalktı ve çıkışı sordu
Elinde tuttuğu cismi savurdu
Masal bitti dedi çıktı genç adam.
Bakınca anladım kastını cismin
Her yanı ızdırap kokuyor resmin
Sadece silmedi belki de demin
Kalbini yerinden söktü genç adam.
İSA KOCAGÜL |