Cevap: Yok Yere Mi Delirdik
Öylece anlatıp geçilecek bir şey olmadığını anlamam çok uzun sürmedi. Unutmak ve bir daha geriye dönüp bakmamak için kendime onlarca söz verdim,bir tanesini bile tutamadım.Bir tutkunun zamanla büyüyüp hangi sınırları ulaşabildiğini gördüm. Genel olarak kaybetmiş biriydim, bunu düzeltecek tek kişi sendin ve seni sonsuza kadar kaybetmiştim, bazılarına göre sadece gitmiştin, bana göre ismindeki son harfe kadar ölmüştün.
en kötüsünü düşünerek başladım,bir başkasına aşık olduğunu..
kim nasıl tanımlarsa tanımlasın hangi koşulda nerede olursa ol senden başka bir cevap göremedim, bir başkasına aşık olman neyi değiştirebilirdi ki?ben konunun adını ‘sen olmak’ koymuştum, bu anayasamın değişmez maddesiydi.Sık sık değişen saç renginle ortaya çıkardığın her ruh halini ayrı ayrı seviyor, birinden diğerine geçmem için sana bir kez bakmam yetiyordu.
herkese kadar bunalmıştın , seni daha yaşanabilir kılmak için şiirler yazdım, şarkılar ezberledim. Henüz ne anlama geldiğini bilmediğim onlarca his'le tanıştım.Olmuyordu, seni böylesine yüceltmenin hayatımın belli aşamalarında yaşanan eksikliklerden kaynaklandığına karar verdim. Durup düşündüm, ancak seninle tamamlanabilecek bir hayatın geçmişi hiç yaşanmamış olmalıydı.
Çünkü seninle tamamlanmak seninle olunmaya başlanan andan öncesini hiç ediyordu.Sensiz hayat cehennemin ta kendisiydi,bir din anlayışını geride bırakalı hayli uzun zaman olmuştu.
Korkuyordum, korkuyordum çünkü bir varlığın sürekliliğini bir diğerine bağlaması yeryüzündeki en saçma eylemlerden biriydi, yalnız doğuyorduk,yalnız ölmeliydik..
ama olmuyordu, seninle olmak peşinde seninle ölmek arzusunu getiriyordu.
bu dayanılmaz isteğe karşı koymayı düşündüm, bu benim “üç beş dakikalık bir nefes tutma deneyiminden öteye geçmedi.”
dik köklü bütün ağaçlar gibi toprağın en derinine sevda halindeydim.
kendimden kötü bir tek örnek tanımamıştım.
Çünkü seninle tamamlanmak seninle olunmaya başlanan andan öncesini hiç ediyordu.Sensiz hayat cehennemin ta kendisiydi,bir din anlayışını geride bırakalı hayli uzun zaman olmuştu.
Bütün bunları bilmeni istiyordum, huzursuz olmanı,mutsuz olmanı istiyordum. Gerçekten ölmeni ister miydim bilmiyorum ama ben yanında olmadan yaşamanı kesinlikle istemiyordum.
Artık saatlere bakmayı bırakmıştım, saate bakmak sonrasında “şimdi bu saatte nerede ne yapıyor"sorularını göz ekranıma çıkartıyordu.
Yorgunluğun hiçlikle,sonsuzluğun ızdırapla yüklü olduğu bir dünya bana hiç bir şey vaat etmiyordu.
oysa öldüğün düşüncesi bana hep aynı rahatlatıcı duyguyu yaşatıyordu..
"başkasıyla değil..”
bazıları yangın ateşle başlar sanır..
oysa ben sadece olmadık bir gecede karşına geçip gözlerine baktım.. |