Olanı olduğu gibi kabul etmek başarı mıdır, yenilgi midir?
Geçenlerde twitter’da şöyle bir tweet’e denk geldim: “Her şeyi olduğu gibi kabul ettim. Ömrümde bundan büyük yenilgi görmedim. Allah yaşatmasın.”
Okuduğum gibi afalladım da biraz. Senelerdir her şeyi olduğu gibi kabul etmeye çalışan ben, bunun için 1001 takla atan ben için bu cümle bayağı ters köşe oldu. Olduğu gibi kabul etmek neden birilerine başarısızlık, yenilgi gibi gelmişti? Çaresizlik hissi mi? Evet, böyle olmalıydı, çünkü ben de kendimle çalışmaya başlamadan evvel kabulü bu şekilde değerlendiriyordum. Elimden bir şey gelmediğinde, kendimi epeyce çaresiz hissettiğim zamanları hatırladım.
Bu zamanlar tamamen yok olmuş değil. Hala bazı durumlar karşısında oldukça direnç gösterebiliyorum. Gösterdiğim o direnç bilin bakalım dönüp dolaşıp kime zarar veriyor yeniden? Yine bana; yani yine kişinin kendisine.
Biz insanlar, her şeyi kontrol edebileceğimizi düşünüyoruz genellikle. Fakat hayatın matematiğinde bu kontrole pek yer yok. Hayat bildiği gibi akıyor ve o aktıkça gösterilen direnç de akan bir suyun önüne gelen taşta inatla sımsıkı tutunmaya, orada su birikmesine ve o biriken suyun kuvvetinin yine bizim canımızı acıtmasına denk gelmiyor mu? Benim bugüne kadar tecrübelerim hep bu yönde oldu. Neye dirensem, yine döndü, dolaştı, beni buldu ve bırakacağım zamana kadar orada öylece durdu. Biraz da hayatla inatlaşmak gibi aslında. Az inatlaşmadım. Az “Hayır, benim dediğim olacak!” demedim hayata. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
“Güçlü olan kazanır” diye bir inanç yerleşmiş beyinlerimize. Güçlü olmak ne demekse… Halbuki evrimde şöyle bir duruma rastlıyoruz: Tabiatla uyumlu olan, uyumlanabilenler devam etmiş, hayatta kalmış hep ve bu kural halen de bu şekilde devam etmekte.
Yani aslında olana direnmeyip olanı olduğu gibi kabul etsek sinir sistemimiz de rahatlayacak ve o akışta daha önce görmediğimiz, göremediğimiz yeni yollar görünmeye başlamayacak mı gözümüze yeniden? Benim hayat tecrübelerimde hep böyle oldu. Fakat o bırakma, güvenme ve akışa teslim olma işi pek kolay olmuyor tabii. İyi haber ise: Oluyor.
Gerçeklik hep aynı kalıyor. Bizim onlara verdiğimiz tepkiler bütün olayın seyrini değiştiriyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bırakmak, kabul etmek başarısızlık mı, yoksa güç mü? Bu hafta biraz bu soru ile haşır neşir olmaya ne dersiniz?
uplifers.com
__________________ Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum... |