Fransa'nın Alsace bölgesinin başkenti Strasbourg’un sokaklarında kendinizi bir peri masalının içinde kaybolmuş gibi hissedebilirsiniz.
Fransa’nın Alsace bölgesinin en büyük şehri ve başkenti olan Strasbourg, içinden fışkıran masal gibi görsel güzellikleri ile Fransa-Almanya sınırını oluşturan Ren Nehri’nin kenarında bulunuyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi binalarının bulunduğu Strasbourg’da özetle;
• Muhteşem mimarı yapısı ile Notre Dame Katedrali’ni görün. Bu katedral inşa edildiği dönemde en yüksek yapılardan biriydi.
• Petite France’da dört bir taraftan akan kanalları ile birlikte harika evleri fotoğraflayın.
• Kanal turuna çıkın.
• Noel pazarlarını dolaşın. Alsace bölgesi Strasbourg ile beraber Avrupa’nın en renkli Noel pazarlarına ev sahipliği yapıyor.
• Meraklı gözlerle sokaklarında kaybolun, çünkü bu şehirde her köşe başında masalsı bir ev, butik bir dükkan ve görebileceğiniz maksimum sayıda çiçek bulacaksınız.
Aslında Strasbourg için değil Alsace bölgesinin tamamı için şu cümleyi kullanabiliriz: “Bir yeri güzelleştirmek istiyorsanız çiçek kullanın. Binalar, sokaklar, kapılar, masalar, nehirler ve belki de kendiniz.”
Strasbourg’a uzun süredir Türkiye’den direkt uçuş yoktu. THY, Strasbourg Havalimanı’na yakın dönem içinde direkt uçuşları başlattı. Yine kente ulaşmak için Alsace rotası içindeki Basel Havalimanı kullanılabilir. Fransa’nın raylı sistemleri gelişmiş olduğu için gün içinde sık sayıdaki seferlerle kolayca geçiş yapabilirsiniz. Yine Avrupa’nın birçok kentine ulaşmak için Fransa’da ve diğer Avrupa ülkelerinde geçerli Flixbus ve Ouibus otobüslerini de tercih edebilirsiniz.
Konaklama dönemi yaklaştıkça her yerde olduğu gibi Strasbourg’da da konaklama fiyatları da yükseliyor. Otel rezervasyonunuzu erken bir zamanda yapabilirseniz fiyat avantajınız olacak. Otel seçimizinize ipucu olarak Notre Dame Katedrali’ni merkez nokta olarak alıp etrafındaki otellere bakmanızı önerebilirim.
Strasbourg’da yemek konusunda farklı alternatifler bulabilirsiniz. Eğer “Ben Türk’üm yabancı bir şey yiyemem,” derseniz, burada yaşayan Türk bir nüfus olduğundan çiğ köfteciden dönerciye kadar Türk mutfağından yemekler servis eden farklı mekanlar var. Hatta ocakbaşı bile gördük!
Fransa mutfağı derseniz Alsace şarabı eşliğinde Fransız yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Yok “Ben fazla masraf etmeyeyim, geçiştireyim,” derseniz sevimli küçük fırınlarda hamur işleri ve sandviçler de bulabilirsiniz.
İki günümüzü ayırdığımız şehirde kahvaltı için L’atelier 116 isimli sevimli fırını tercih ettik. L’atelier’de göze hitap edecek o kadar çok şey var ki, karnınızın tok gözünüzün aç olduğunu hissedeceksiniz.
Sabahları bizim gibi çay içmeden uyanamıyorsanız sizinle güzel bir haberi paylaşamayacağım. Bir mekanda çay istediğinizde masanıza sıcak su ile sallama çay geliyor. Hadi “İdare ederiz,” dediniz, iki çay için gelen fiyat minimum 7 Euro. Evet maalesef Fransa bizim için ucuz bir ülke değil. Burada büyük bir paskalya çöreği (ki hepsini yiyemedik yanımıza alıp gün boyunca atıştırdık), sandviç ve çay ile keyifli bir kahvaltı yaptık.
La Corde a Linge, Petite France bölgesindeki tarihi dokuda keyif yapabileceğiniz şehrin popüler bir noktası olsa gerek. Gitmeden sitesinden rezervasyon detaylarına bakmanız gerekebilir.
Yemeği yediniz, “Yok mu bu şehirde bir kahveci, dondurmacı?” derseniz onun için de bir fikrimiz olabilir sizin için. Biz bu tatlı ihtiyacını karşılayacak bir yer ararken Amorino tam da Notre Dame Katedrali’nin karşı sokağında karşımıza çıktı. Deneyin!
Yine Amorino’nun tam karşısında şehir havası alıp meydana karşı keyif yapabileceğiniz Christian Tea Room var. 3-4 Euro gibi fiyatlarla küçük pastanızı alıp burada soluklanabilirsiniz.
Strasbourg’u hafızalarınızda hep kartondan yapılmış eski evler olarak hatırlıyor olabilirsiniz. Yalnız şehrin farklı bir önemli yönü daha var; Avrupa Bölgesi’nin ikinci başkenti olarak kabul edilen şehir, Avrupa Parlamentosu’na ve Avrupa Konseyi’ne ev sahipliği yapıyor.
Petite France (Küçük Fransa)
Abartmadan söylemek gerekirse burayı bir kez görürseniz bir daha görmek için tekrar kendinize randevu verecek, sağda solda hep burayı anlatacaksınız. Şansınız varsa fotoğraf çekmek için dünyanın dört bir tarafından gelmiş turistlerle yarışmazsınız.
Notre Dame Katedrali
Şehrin en büyük mabedi Notre Dame, şehrin merkezindeki adanın tam ortasındaki Chateau Meydanı’nda yer alıyor. Notre Dame Katedrali’ne ve inanılmaz süslü mimari motiflerine bakakalıyorsunuz. Yapımına 1176 yılında başlanan katedral, yapılan ilavelerle sürekli büyümüş. 142 metre yüksekliğiyle zamanının en yükseği olan katedral sonradan 6. sıraya gerilemiş. Eğer şehri tepeden görmek isterseniz kulelerine 5 Euro ücret karşılığında çıkabilirsiniz.
Son olarak içinde, hem Prag’da hem de bir kopyasını Batum’da gördüğümüz astronomik saat var. Katedralin içinde yer alan saat, katedralin mistik dokusuna uygun olarak en uç köşede fotoğraf makinelerinizi bekliyor.
Kanal Turu
Notre Dame Katedrali’nin bulunduğu Chateau Meydanı’nda bulunan ofislerinden ve Rohan Sarayı’nın ön tarafından kalkan Batorama firmasına ait teknelerle tur yapılabiliyor. Hava güzel olursa teknelerin üstü açılıyor. Tekneler, Notre Dame Katedrali’nin bulunduğu adacığın çevresindeki Fossé Du Faux Rempart’da turluyor. Teknelerin Petite Fransa bölgesine yaklaşmasıyla seviye farkından dolayı bir kanalın içine giren tekne, kanala su dolması ile (sanırım 5 metreden biraz fazla) yükselerek ancak yoluna devam edebiliyor. Farklı bir tecrübe olarak not edebilirsiniz.
Barrage Vauban & Ponts Couverts
Barrage Vauban, Petite France kanallarına su tutan barajın adı. Üzerinde panaromik bir teras var. Buradan Petite France manzarasını seyre dalıp güzel fotoğraflar kadrajlayabilirsiniz ya da sadece seyredebilirsiniz. Yaptığımız nehir turunda kulağımıza söylenen bir notu da iletelim: Pont Couverts’in kuleleri zamanında hapishane olarak kullanılmış.
Rohan Sarayı
Notre Dame Katedrali’nin hemen yan tarafından girişi olan ve ön cephesi nehre bakan Rohan Sarayı günümüzde müze olarak ziyaretçilerini bekliyor. Dekoratif sanatlar, arkeoloji ve güzel sanatlar müzelerinin tamamına sahip olan bir bileti 12 Euro gibi bir fiyata alabilir ya da arka bahçesinden şöyle bir ihtişamına göz atabilirsiniz.
Strasbourg merkezi küçük bir şehir olsa da birbirinden farklı meydanlarla süslü.
Chateau & Cathedrale Meydanı
Şehrin ana meydanında yer alan katedralden yukarıda bahsetmiştik. Yine aynı meydanda bulunan Maison Kammerzell, bölgenin dikkat çekici mimari yapılarından biri olarak diğerlerinden ayrışıyor. Otel ve restoran olarak faaliyette olan bina üzerindeki ahşap detayları ile dikkat çekiyor. Geçirdiği restorasyon süreçlerinden sonra şimdiki haline ulaşmış. Rohan Sarayı da yine bu meydanda bulunuyor.
Kleber & Gutenberg Meydanları
Gutenberg Meydanı yukarıdaki Chateau Meydanı’na en yakın olan meydan ve bir Gutenberg heykelini barındırıyor. Meydanda ayrıca bir de atlı karınca var, yani biz gittiğimizde vardı.
Aslen Almanya doğumlu olan, matbaanın mucidi Gutenberg burada kaldığı sürede ilk metal aksamları burada icat etmiş. Anısına burada bir anıt yapılmış.
Hemen yakınında yer alan Kleber meydanında ise Kleber’in bir heykeli bulunuyor. Napolyon’un Mısır’da ordu komutasını teslim ettiği General Kleber, bir suikast sonucu hançerlenerek öldürülmüş. Bu meydandaki heykel de anısına yaptırılmış. Meydanda alışveriş maksadıyla yapılan Aubette 1928 (1928’de yapılmış) önünde yer alan su fıskiyeleri ile ziyarete değebilir. Belli günler kitap tezgahları açılan meydanın yakınında bir de lüks alışveriş markası Lafayette var.
Broglie Meydanı
Kleber’e yakın olan dar uzun meydanda ziyaret ettiğimiz çarşamba gününde küçük bir semt pazarı kurulduğunu gördük. Bu arada Alsace bölgesinde karşılaştığımız semt pazarları akşam olmadan toplanmakta idi. Sanırım genel bir kural olabilir.
Cumhuriyet (Republique) Meydanı
Büyük bir yeşil alana sahip meydanın etrafında önemli saray, kütüphane ve tiyatro binaları bulunuyor. Eski imparatorluk sarayı olan Ren Sarayı, Strasbourg Üniversite Kütüphanesi, Ulusal Tiyatro Binası meydanı güzelleştiren mimari yapılar.
L’Orangerie Parkı
Burası Strasbourg’un biraz dışında, Avrupa Birliği binalarına yakın olan ve içinde bir hayvanat bahçesi barındıran büyükçe bir park. Alsace bölgesinin simgesi leyleklerin burada göründüğüne dair rivayetler var. Zamanınız varsa uğrayabilirsiniz.
Kaynak: Brandlifemag