İlk alfabeyle yazılan tarihin en eski cümlesi çözüldü
İsrail'deki arkeologlar, en eski alfabeyle yazıldığı bilinen en eski cümleyi keşfetti. Tarihte bilinen ilk cümle, M.Ö. 1800'lü yıllardan kaldığı düşünülen bir bit tarağı üzerinde yazıyor. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bilinen ilk alfabeyle yazılmış en eski cümle çözüldü. Fil fildişinden oyulmuş 3 bin 700 yıllık bir tarağın üzerindeki yazıda, "Bu diş, saç ve sakal bitlerini kökünden söksün" diyor.
Sözler, Doğu Akdeniz bölgesinde Sami dili konuşan insanlar tarafından M.Ö. 1800 civarında kullanıldığı bilinen en eski alfabetik sistem olan Kenan dilinde yazılmış.
3,5 santimetreye 2,5 santimetre boyutlarındaki tarak, 2017 yılında Lachish adlı eski bir Kenan şehir devletinin kalıntılarında ortaya çıkarıldı. Ancak 17 harfli yazıt ancak bu yıl tarak koruma amacıyla temizlendikten sonra keşfedildi.
Lachish, Demir Çağı'nda Kudüs'ten sonra Judean krallığındaki en önemli ikinci şehirdi. Aynı zamanda Pers ve Erken Helenistik dönemlerde de büyük bir şehirdi. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Arkeologlar daha önce Lachish'te eski alfabenin parçalanmış kanıtlarını bulmuşlardı, ancak bunlar duvarlara ve nesnelere mürekkeple kazınmış veya yazılmış iki veya üç kelimeden fazla değildi.
Araştırmayı yöneten Kudüs İbrani Üniversitesi'nden arkeolog Yosef Garfinkel, "Bu, İsrail'de Kenan dilinde bulunan ilk cümledir" dedi. "Suriye'de Ugarit'te Kenanlılar var ama bugüne kadar kullanılan alfabeyle değil, farklı bir alfabeyle yazıyorlar" dedi.
"Bu yazıt çok insani" diye konuşan Garfinkel,
"Tarağınız var ve tarakta saç ve sakaldaki bitleri yok etme dileğiniz yazıyor. Bugün spreylerimiz, modern ilaçlarımız ve zehirlerimiz var. Geçmişte bunlar yoktu" şeklinde konuştu. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Araştırmacılar, karbon tarihleme yöntemiyle tarağın tam olarak ne zaman yapıldığını öğrenmeye çalışsa da çabalar net sonuç vermedi.
Ancak tarihi metinleri ve diğer ipuçlarını göz önünde bulunduran ekip, tarağın M.Ö. 1800 civarında yapıldığını tahmin ediyor.
Tarak aşınmış ve dişlerinden birçoğunu kaybetmiş durumda. Yine de geriye kalan izler, dolaşık saçların ayrılması için 6 geniş aralıklı dişe ve bitleri ayıklamak için de 14 dar aralıklı dişe sahip olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılara göre eski taraklar tahtadan, kemikten ve fildişinden yapılıyordu. Fildişinden yapılan eşyalarsa zenginlik göstergesiydi.
ntv
__________________ Eski bir kadınım ben,
Siyah-Beyaz fotoğrafları,
45'lik plakları özlüyorum...
Yine bir gül nihal alıyor gönlümü
eteklerim uçuşarak vals yapıyorum..
Beyoğlu'nda gezerken Pera'yı düşlüyorum
Yelpaze ile serinlemek,
Naif birkaç sözcükle ısınmak istiyorum.
Yüzüne bakmaya utandığım,
elimi tutmaya kıyamayan,
Aşklar hayal ediyorum...
Eski bir kadınım ben,
İnce bir dantel gibi işlemeden hayatı,
Ölmek istemiyorum... |