ÖLÜMÜ HATIRLAYIN....
Sevgili Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Mezarlıktan daha feci bir manzara görmedim.”
Dahhak, Resulullah Efendimize: ” İnsanların en zahidi kimdir?” diye sordu.
Sevgili Peygamber Efendimiz: “İnsanların en zahidi, kabir ve kabirde çürümeyi unutmayan, dünyanın fuzuli ziynetlerini terkeden, baki âlemi fani âleme tercih eden, yarınını düşünmeyen ve kendisini yaşarken ölülerden sayandır.” diye buyurdular.
Hz. Ali, sık sık mezarlığa giderdi. Kendisine: “Hayrola. Mezarlara komşu oldun galiba. Devamlı oraya gidip geliyorsun.” dediklerinde, o: “Evet , onları sık sık ziyaret ediyorum. Çünkü onlar sizden daha iyi komşudurlar.
Dilleri ile dünyalıktan bahsetmezler. Onlar kendi hal durumları ile sadece ahireti anlatır dururlar.” diye cevap vermişti.
Hz. Ömer diyor ki:
– Resulullah ile mezarlığa uğramıştık. Bir mezarın yanıbaşında durdu. Ağladı. Onunla birlikte bizler de ağladık. Resulullah dönüp bize: ” Niye ağlıyorsunuz?” diye sordu. Biz de: “Sen ağladın, biz de ağladık.” diye cevap verdik. Bunun üzerine Res ulullah Efendimiz bize: “Bu mezar, benim annem Amine’nin mezarıdır. Ziyaret i için Rabbimden izin istedim. Rabbim bana izin verdi. Affı için dua etme izni istedim. Bana izin verilmedi. Bu yüzden, anne sevgisi ile ağladım.” diye buyurdular.
Hz. Osman rastladığı bir mezar başında ağlardı. Gözlerinden dökülen yaşlar sakalını ıslatırdı. Kendisine: “Cennet veya cehennemden bahsedildiği zaman ağlamazsın da mezar başında niye ağlarsın?” diye sorduklarında, o şöyle cevap vermişti: “Resul-i Ekrem “Kabir, ahiret yolunun ilk konak yeridir. İnsan buradan kurtulursa, ondan sonraki yol, onun için kolaydır.
Eğer kurtulamazsa, ondan sonraki yol, onun için çok daha zordur.” Diye buyurmuş tu. Bu yüzden her mezar gördüğümde Resulullah Efendimizin bu hadisini hatırlar, ağlarım.”
Ebû Zer (R.A.) diyor ki:
“En yoksul günümü size bildireyim mi? En yoksul günüm, mezara konduğum gündür.”
Ebû Derda (R.A.), vaktinin çoğunu mezarlıkta geçirirdi. Kendisine sebebini soranlara, o: “Öyle kimselerle düşüp kalkıyorum ki, onlar bana hep ahreti hatırlatırlar. Yanlarından ayrıldığım vakit de, arkamdan beni çekiştirmezler.” diye cevap vermiş ti.
Cafer bin Muhammed, her gece mezarlığa uğrar, onlara selam verirdi. Ve: “Size de ne oluyor ki, sözlerime cevap vermiyorsunuz/” der ve sonra da kendi kendine şöyle derdi: “Vallahi onların cevap vermelerine engel olan vardır. Yakında ben de onlar gibi olacağım.” Böylece Cafer sabaha kadar orada namaz kılar, Allah’a dua eder ve istiğfarda bulunurdu .
Ömer bin Abdülaziz, arkadaşlarından birisine şöyle dedi: “Geçtiğimiz gece, ölüleri düş ündüm. Üç günlük bir ölüyü mezarında görsen, ne kadar samimi bir arkadaşın da olsa, yine de ondan iğrenmekten kendini alamazsın.
Üstünde dolaşan kurt ve böcekleri, akan irinlerini, pis kokusunu ve bu koku arasında kurtların kendisini nasıl parçaladığını, kefeninin bozulup vücudunun nasıl pis bir hale geldiğini görüp kendisinden nefret ederdin.”
Ömer bin Abdülaziz bunları söyledikten sonra tahammül gösteremeyerek düşüp bayıldı.
Abidlerden Ebû Bekir: “Ah anneciğim, keşke beni doğurmasaydın. Çünkü oğlun, uzun bir müddet mezarda mahkum kaldıktan sonra uzun ahret yolculuğuna çıkacaktır.”demiştir.
Ebû Süfyan diyor ki:
“Mezarı çok anan, onu cennet bahçelerinden bir bahçe olarak bulur. Onu unutan ise, cehennem çukurlarından bir çukur olarak bulur.”
Meymun bin Mihran diyor ki:
– Ömer bin Abdülaziz ile birlikte bir mezarlığa doğru gittik. Abdülaziz, mezarları görünce ağlamaya başladı. Bana dönüp: “Ey Meymun!.. Bunlar, atalarımın mezarlarıdır. Sanki hiç dünyaya gelmemiş , karışmamış gibidirler.
Görüyormusun, nasıl toprak altında kalmışlar. Mezarları eskimiş , kurtlar ve böcekler bedenlerini yiyip bitirmişler.” dedi. Sonra tekrar ağlamaya başladı. Gözlerinden akan yaşlar sakalını ıslatıyordu. Tekrar bana: “Ey Meymun!.. Şu mezara girip de azabdan emin olan kimseden daha büyük nimete ulaşmış kimse düşünemem.” dedi.
Sabit Beannani diyor ki:
– Bir keresinde bir mezarlığa uğramıştım. Ayrılmak üzere iken, arkamdan bir ses bana: “Ey Sabit!.. Ölülerin mezarlarında suskun olması beni yanıltmasın. Onların arasında öylesine üzüntülü insanlar vardır ki, inleyip dururlar.” dedi.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]