“Buyuruyor ki Efendiler Efendisi: “Şüphesiz kadın, erkeğin şakayığıdır.” Buradaki şakayık kelimesi Efendiler Efendisi’nin ağzından bir veciz ifade olarak söze dökülmüş olup tevriye, iham-ı tenasüp, cinas gibi edebiyat sanatlarına örnek olabilecek bir ziynet konumunda durur."
"Kelimenin Arapça anlamlandırılmasına göre öncelikle kadının, erkeğin “kürek kemiği”nden bir parçası olduğu, ardından erkeğin “öteki yarısı (elmanın iki yarımı gibi birbirini tamamlayan değerler bütünü; şakk’ı)” olarak düşünüldüğü ve nihayet “şakayık (yaban lalesi, gelincik) çiçeği” olarak mana ifade ettiği görülür."
"İlk anlam dinî terminoloji içinde Hz. Âdem’in kürek kemiğinden yaratıldığı ifadelendirilen Havva içindir. İkinci anlama göre kadın erkeğin öteki yarısıdır ki modern bilim de zaten bunu ifade etmektedir. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan kadının eksik kalacağı, anatomik, fizyolojik ve psikolojik olarak erkek ile kadının bütünleşerek beşeriyetlerini tamamlayabilecekleri, aksi takdirde bünyede arızalar oluşmasının kaçınılmazlığı, bu bağlamda evlilik müessesesinin önemi, aile kurumun yaşatılması
vb. söylemler hep bu şakayık (öteki yarı) düsturu üzerine temellendirilebilir."
"Şakayık kelimesinin bize edebiyat açısından ihtişamını gösteren anlamı ise Türkçede bildiğimiz “gelincik çiçeğini” karşılamasıdır.” (Kitâb-ı Aşk, İskender PALA, s. 47, 48)
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]