SÜNNET İLE GELEN HİDAYET
O zamanlar cemaat bu günkü gibi kalabalık değil.Cami kısmı ya doluyor, ya dolmuyor
İslamı bildiği kadar yaşamaya çalışan, siyah fötür şapkası ile ticaret yapan bir iş adamının yolu Fatih Çarşam’dan geçince İsmailağa’ya uğramaya karar veriyor.İsmailağa’ya girer girmez çok tabii olarak kendisini başka bir dünyada buluyor.
En ön safa kadar ilerleyip oturuyor.Efendi Hazretleri ise o sırada sohbet ediyor.Efendi Hazretleri bir kitabı, rafa koyması için bu iş adamına vermek istiyor.Adam elini uzatınca Efendi Hazretleri kitabı geri çekiyor.
Bu iki üç kere tekrarlanınca yanındakiler adama ”Sağ elini uzat” diyorlar.Sağ elini uzatınca Efendi Hazretleri kitabı veriyor.Efendi Hazretleri bu hareketinin sebebini de kürsüden açıklıyor.
Rasulullah Efendimizin sünnetinde; işlerin sağ el ile yapılması, almanın vermenin, yemek yemenin sağ el ile yapılması gerektiğini sol elin taharet eli olduğunu ve bunlara dair hadisi şerifleri anlatıyor.
Bu zat, sohbet bitiminde Mevla’nın kalbine verdiği hidayet nuru ile aydınlanıyor.Kendi anlatımı ile:”Böyle bir edep ve sünnet aşkı daha ne olabilir ki…
O gün sohbet çıkışı İsmailağa’nın altında bulunan terziye indim, cübbe ve şalvar aldım.Eve gittiğimde hanım ve çocuklarda beni böyle görünce sen madem böyle giyindin bizde çarşaf giyeriz dediler ve Elhamdülillah giydiler, o günden bu güne böyleyiz işte” diyor.
İsmini burada vermeyi uyugn görmediğimiz bu zat şimdi büyük bir hocamızdır ve sohbetleri ile insanları bu yola çağırıyor.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]