Ben ölünce etsin dostlarım bayram;
Üstüste tam kırk gün, kırk gece düğün!
Açı doyurmaksa kabirde meram,
Yemeğim fatiha, günde beş öğün.
Hey gidi, gölgeler ülkesi dünya!
Bir görünmez şeyin gölgesi dünya!
Boşlukta ayrılık bölgesi dünya!
Bu dünyada yeme, içme ve dövün!
(1972)
Necip Fazıl Kısakürek
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Üstad, “Vasiyet” adlı beyitinde:
“Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam:
Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam”
diyordu..
ÜSTADIN vasiyetindeki bu unsurlardan hepsi gerçekleşti.
Üstad’ın düşündüğü ve istediği gibi Cenazesinde “çelenk” ve “top arabası” yoktu.. binlerce inanmış dostu vardı.
İşte bu inanmış adamlar tabutunu eller üzerinde Fatih’ten Eyüp Sultan’a kadar götürdüler ve servilerin gölgelediği bu kabristanda O’nu kendisi gibi Türk-İslam ülküsünün mücahitlerinden biri olan büyük asker Mareşal Fevzi Çakmak’ın mezarının hemen yakınındaki ebedi istirahatgahına, uzun servilerin serin gölgesine defnettiler.
Yapılan bu son görevde, cenazeye katılan vatandaşlar kadar güvenlik için görev alan askerlerin ve polislerin hatta foto muhabirlerinin dahi okunan Fatiha ve Dua’ya iştirak etmeleri, O’nun çok, hem de çok sevildiğinin en açık deliliydi.
KEMAL ÖNDER, ŞEREF OĞUZ