Rüya anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında durur,hadisi
Bu ifadenin de içinde geçtiği hadis şöyledir:
"Müminin rüyası, nübüvvetin kırk cüzünden bir cüzdür. Bu rüya, anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur. Anlatılacak olursa hemen düşer." (Tirmizi, Rüya 6, h. no: 2279, 2280; Ebu Davud, Edeb 96, h. no: 5020)
Rüyanın kuşun ayağında takılı olması, bir teşbihtir, benzetme sanatı vardır. Bununla, rüyanın anlatılmadığı müddetçe kesinleşmediği ifade edilmektedir, tıpkı asılan, takılan bir şeyin havada durması, yerde istikrarını bulmaması gibi.
Öyle ise, rüyanın istikrar bulup, kesinlik kazanması tabir edilmesine bağlıdır. Tabir edilince süratle düşüp istikrar kazanır. Kuşun kendisi bir yerde sabit durmazsa, onun ayağına takılan şey hiç sabit duramaz. O halde, rüya anlatılınca, hükmü, sahibinin üstüne hemen düşer.
Ebu Davud'un bir başka rivayeti şöyle:
"Rüya, tabir edilmedikçe bir kuşun ayağı üstündedir, tabir edilince hemen düşer."
Bu rivayet "anlatınca" demiyor, "tabir edince" diyor. Demek ki, önceki hadiste geçen "anlatmak"tan maksat, tabirini söz konusu etmek, konuşmaktır.
Hadisin Ebu Davud'daki aslı, Ebu Rezin'in şu sözüyle tamamlanır:
"Zannederim (Resûlullah) şunu da demişti: '(Öyleyse) rüyanı akıllı ve dostun olan kimseye anlat.' " (Ebu Davud, Edeb 96, h. no: 5020)
Rüyadaki hakikatin tahakkuku, onun anlatılmasına, daha doğrusu tabirine bağlı olunca, rüyanın rastgele kimselere anlatılmamasının ehemmiyeti daha iyi anlaşılmış olur. Bu sebeple Hz. Peygamber Efendimiz (asm), rüyanın tabiatı hakkında verdiği bilgiye uygun bir tavsiye ile hadisini tamamlamış olmaktadır:
"Rüyayı lebib ve habib olana, yani akıllı dosta anlatın!"
(Alıntı)
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
|