Herkes ne için yaratıldıysa onun amelini işlemeye muvaffak kılınır, ne demektir?
Bu mesele kadere bakar. Allah sonsuz ilmiyle kimin ne yapacağını bilir.
Fakat ilim, kudret gibi yaptırım gücü olan bir sıfat değildir. Yani Allah’ın bilmesi, kişiyi cennete veya cehenneme zorla koymaz. Aynı zamanda daha önceden kimin nereye varacağını tayin etmek objektif adalet anlayışına terstir.
Buna göre, ilgili hadisi şöyle anlamak gerekir:
Allah insanoğluna özgür irade vermiştir. İmtihanın gereği olarak bu özgür iradesine müdahale etmez. Ancak Allah zorlayıcı olmayan ilim sıfatıyla kimin-özgür iradesini hangi tarafa kullanacağını bilir.
Şu da bir gerçektir ki, hiçbir şey Allah’ın ilminin hilafına cereyan edemez. Çünkü bu takdirde Allah’ın -haşa- cahil olması gerekir. Öyleyse, Allah kimin özgür iradesiyle cehennem yolunu tercih edeceğini bilir. Ve bu bilgisi zorlayıcı olmamakla beraber, ona aykırı bir rota da izlenmez. En nihayet kişinin özgür iradesiyle ne yapacağını bilen Allah, o kişinin gücüyle kazandığı neticeyi yaratır.
İşte hadiste bu son noktaya işaret edilmiştir; insanların kesp ettiği / kazandığı neticeyi yaratmak Allah’a aittir. Kesp / kazanç insanın özgür iradesine bağlı olarak tahakkuk ettiği için, akıbetinden kişinin kendisi sorumludur.
(Alıntı)
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
|