KABİRDE MÜ’MİNİN HÂLİ
KABİRDE MÜ’MİNİN HÂLİ
Kul kabrine konulunca iki melek gelip onu oturturlar ve “Rabbin kimdir?” derler. O “Rabbim Allâh’dır” der. “Dinin nedir?” derler, “Dinim İslam’dır” der. “Size peygamber olarak gönderilen şu zât (Muhammed Mustafâ (s.a.v.) hakkında ne dersin?” derler, “O Allâh’ın resûlüdür” der. “Onun Allâh’ın Resûlü olduğunu nereden bildin?” derler, “Kurân’ı okudum, ona îmân ettim ve onun peygamberliğini de tasdîk ettim” der.
Bunun üzerine gökten bir nidâ gelir: “Kulum doğru söyledi, ona cennet döşekleri serin, cennet elbiseleri giydirin. Cennetten bir kapı açın ki onun rüzgârı, güzel kokuları ve güzellikleri ona gelsin.”
Sonra kabri göz görebildiğince genişletilir. Yanına güzel kıyâfetli, güzel yüzlü ve hoş kokulu bir zât gelir. “Esselâmü aleyke ey veliyyullâh, müjdeler olsun. İşte bugün sana va’d olunan gündür” der.
Kul “Sen kimsin?” diye sorar. “Ben senin sâlih (iyi) amelinim” der. Kul cennetteki makamlarını görünce “Rabbim, kıyâmeti biran evvel koparıver” der.
(Dürerü’l-Hisân fi’l-ba‘s ve’l-cinân, İmâm Suyûtî) |