Kır çiçeğiyle bal arısının hikayesi
Dikenlerle ve yaban otlarıyla dolu bir tarlada, Kır Çiçeği açıvermiş goncalarını dünyaya... Henüz başıymış baharın, başka çiçek yokmuş etrafta. Hayıflanmış bir süre içindeki yalnızlığa.
Bir vızıltı duymuş aniden hiç beklemediği bir zamanda. İçi dolmuş, heyecan ve mutlulukla... Balarısıymış konan, ümitsizce sarkmış yapraklarına... Birden canlanmış Kır Çiçeği; geldiği için minnettar olmuş Balarısı’na...
Balarısı, keyifle gömülmüş sınırsızca açılan taçyapraklarına; kendini kaptırıvermiş bu farklı özsuya. Kır çiçeği memnun, çabalamış her seferinde daha fazlasını vermek için arıya. Sanmış ki, tek çiçek kendisidir dünyada...
Bir gün başkalarının da olduğunu görmüş, uyandığında!.. Üzülmüş, sitem etmiş çok sevdiği Arı’ya... ''Yanılıyorsun, ben istemem onları asla, buldum en güzel tadı senin balında'' dese de Balarısı, uçmaya devam etmiş çiçekler arasında...
Kendince, kötü bir niyeti yokmuş hiç kafasında... Oysa çiçekler, cezp edebilmek için Arı’yı, bürünürlermiş güzel kokulara... Nefsine hâkim olamayan Arı da, konarmış ondan ona, güvenerek Kır Çiçeği’nin sonsuz sabrına…
Kır çiçeği anlamış ki, saflığa yer yok bu dünyada! Layık görülür sahtekârlar, hep itibara...
Ve anlamış sonunda, kendisini soldurmak pahasına, devam edecek Arı uçmaya. Öyle ya O, özgür bir Arı! Kendisiyse, köklerle bağlı toprağa...
Anibal Güleroğlu
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir. Ve görüyorsun ki .. Alnımıza yazılanla ..Gönlümüze kazınan bir olmuyor… |