''vardır elbet bu toprağında bir bildiği''
yazacak kalem olmalı
hesapsız destursuz!
misal gözlerinde çöl kumları
ardında uyku
o uyku ki
uyanışıyla bin asrı devirsin
serpilsin yüzlere devasal
heybetli gölgeler
aralanacak kapıların arası
bak gör yırtılacak güneşin kapısı
semâvat bu dekor
ve bu gayb odalarının hâkanı
elbette kainatı durduracak
ölmüş ağaçları tekrar diriltecek!
......
sesler
o seslerki
duyacaktır bin bir umutla kadir-i Mutlak
..
atlılar geliyor atlılar
biri bine katan küheylanlar
göze göz
dişe diş
bin yıldır at üstünde
bin yıldır dört nala
pusulası kuzgun
atların yelesi alev
toynağı mabet artığı
artlarında zılgıt
pusatlarında hınç
atlılar geliyor atlılar
duruşları vakar
üst başları hırpani
kasıklarında kudret
bağırlarında har
sen san ki hepsi cengaver
san ki hepsi serdengeçti
elleri mustur kan
elleri marazlı çizgi
yüzlerinde eceli gören zât
çakır gözlerinde kin
çakır gözlerinde irin
usları haşhaşi
sen say ki hepsi delil
öldürdükleri kadar ölüler
dipdiri ölü hepsi
yönleri zindan
yönleri urgan
yönleri toprak
...
sen san ki hepsi cengaver
san ki hepsi deli divane umman
san ki yüzleri küflü lahit!
sırtlarında cenabet yükler
avuçlarında kan kınası
heybesinde açlık kin nefret
sen say ki hepsi zelil
silkeleyip tirettikleri kadar leş
leşleri kadar diri
leşleri kadar canlı
yönleri cahim
yönleri hutame
yönleri lezza
..
b.karaca