Ah...
Ah...
yüzünün yarısı göz kadife yansımalı
bulutlu siyah ah bulutları eflatun
o boy aynasından çıktı fransız malı
vişne asiti vardı tadında rujunun
ah sinema yıldızı falan olmalı
ağızlığı kristal son derece uzun
bir kibrit çakıldımı ah yağmurluklu kız
alevinden anlamlı dumanlar üfürüyor
ah çocuk yüzünde gül goncası ağız
saçlarından incecik süt tozu dökülüyor
sağanak gibi derin, ağaçlar gibi yalnız
karartma başlamış ışıklar örtülüyor
ellerinde ruh gibi ah portakal kokusu
kırkmaları mor salkım, göz kapakları saydam
çok vapurun battığı bir liman ******su
bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam
ay ışığında deniz akardiyon solosu
pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam
tavana asılmış sosyalist saçlarından
ah sabah sabah omuzları kan içinde
işkence sonrası genç bir kadın militan
yığınlar uğulduyor hummalı gençliğinde
adı bile çıkmamış dudaklarından
doğru yaşadığının sımsıkı bilincinde
Attila ilhan |