Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Şubat 2021, 11:01   #1
Çevrimdışı
sahinsohbet
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Pazartesiyi sendrom yerine böyle değerlendirelim




12 Rabîulevvel Pazartesi günü doğup dünyâyı şereflendirmişlerdi. Ve yine bir pazartesi günü Allah tarafından kendilerine nübüvvet vazîfesi verilmişti.

Ebû Katâde Hazretleri şöyle der: Resûlullah’a pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. Resulullah da şöyle buyurdular: “O gün, benim doğduğum ve Peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür.” (Müslim, Sıyâm, 197-198) Yine bir pazartesi sabahı, Medîne’ye girerek yeni kurulan ve kıyâmete kadar devâm edecek olan İslâm devletinin temelini atmışlardı. Ve nihâyet bir pazartesi günü de, âhiret âlemine intikâl ettiler.

İbn-i Abbas’tan -radıyallahu anh- şöyle rivâyet edilmiştir: “Hazret-i Peygamber, pazartesi günü doğdu, pazartesi günü Peygamber oldu, pazartesi Mekke’den Medîne’ye hicret etti, pazartesi günü Medîne’ye vardı, pazartesi günü vefât etti. Pazartesi günü (Kâbe’de hakemlik yaparak) Hacer-i Esved’i yerine koydu. Pazartesi günü Bedir zaferini kazandı. Pazartesi günü «Bugün size dîninizi tamamladım.» (el-Mâide, 3) âyeti nâzil oldu.” (Ahmed, I, 277; Heysemî, I, 196)

O’nun doğumu, Peygamberliği, hicreti ve irtihâlinin, ilâhî bir tecellî olarak hep pazartesi günlerine rastlaması, bu günün kudsiyetinin ve öneminin bir nişânesidir. Cemâl ve celâl tecellîsi olarak; sevincin heyecanı ve hüznün burukluğu beraber yaşanmaktadır. Gönül iklîminde bayram neş’esi ile irtihâl elemleri, zıt bir hassâsiyet beraberliği içindedir.HAYIRLI HAFTALAR DİLİYORUM

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver