SERZENİŞLER-1
SERZENİŞLER-1
Bazen dünyayı seyrederim kuzeydeki buzlu kıtalardan guneydeki Sih çöllerine, geçmişten geleceğe bir zaman döngüsü içindeki alemi mahlukatı. Ve sonra tum insanlara kadınından erkeğine gencinden yaşlısına,büyügünden küçüğüne kadar sormak istiyorum " Fe Eyne Tezhebun?" "Nereye Bu Gidiş?. Eyne’l-mefer? Kaçış nereye?
Bir çeşit romantizm atmosferinde küfür ve isyan içinde hayatlarımız. İslamın verdiği bir asalet vardı insana. Konfor ve lüks bu kadar baş döndürür müydü eskiden. Öyle ya bizler bir kilim bir lokma ile yetinen bir peygamberin ümmeti değil miydik? Çılgınca bir alişveriş manyaklığı bu kadar esir eder miydi hayatımızı.
Dünya menfaati uğruna şerefini satmalı mıydı bizi temsil etsin diye meclise gönderdiklerimiz. Sırtındaki dokuz yamalı hırkasıyla hz. Ömer bilmiyor muydu süslü giysiler giymeyi, lüks yaşamayı. Neyden korkuyordu da adalate bu kadar önem veriyordu?
Bir lokma ekmek için bir yudum su için çöllerde ölümlere terkedilmiş açlık dendiğinde sadece gazete küpürlerindeki yüreğe dokunan resimlerden ibaret sandığımız ve bir kere bakmaktan imtina edip gözümüzü çevirdiğimiz o insan kardeşlerimiz bizden şikayetçi olmayacak mı?
Ve siz bu satırları okuyan dostlar size de soruyorum kederli yüreğimi size uzatarak "Nereye bu gidiş? Sohbet odaları yapmışız değil mi? Amaç insanların bir araya gelip sohbet edebilmesi tanışması kaynaşması. Ama malesef benim tanık olduğum bir yığın kokuşmuşluk çirkeflik. Gerçekten kendini bilen temiz niyetlilere inat habire ahlaksızlığı pompalayan bir yığın garip gureba...İşin en korkuncu ise bu gibilerin el üstünde tutulup kelle hesabı gereği çoğunluğu temsil ettikleri için baş tacı konumuna getirilmeleri. Toplum olarak biz nereye gidiyoruz Allah aşkına?
Mahşerde yüzümüzü aklayacak cevaplar buluruz inşallah. Amel defterlerimiz ne taraftan gelir bilemem ama umarım ki bu fakirin söylediklerinin bir anlamı olur............... |