Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Mayıs 2020, 01:02   #1
Çevrimdışı
Rüzgar
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ama bu bir günlüğün içinden.




Herkesin bana ait bir fikri vardı sanki bu günlerde. Bir şeyler paylaşmasak dahi, hakkımda hüküm verecek kadar hür hissediyorlardı kendilerince. Sormak istemedim bu aşağılık kompleksin sebebini, bilmediğim şeyleri sormaktan haz almıyorum.
Ben, kimsenin hiçbir şeyiyle uğraşmazken, kendimi sadece kendimle yargılarken, insanların bencilce eteğimden çekiştirmesine anlam veremiyordum. Sanki rayların arasına sıkışmış perde gibiyim, dünyaya bakmak isteyen herkes sağa sola savuruyordu beni, belki canım acıyordu kim bilir ancak ‘imdat çağrılarımın hepsi meşgule alınıyordu’
Yaşamak güzel şey. Yaşamın getirdikleri daha güzel.
Saflık, para, mutluluk, aşk..
Ve tüm tıkanmaların sebebi de bu esasen. Kusursuz bir hayatın en kusurlu parçası biziz, biz insanlar. Yaşamak için tüketilen nefeslerin, bir hiçlikle atmosferde gezinmesine mani olamayan, çocukluğun ağır kanamalı hastalarıyız biz!
Dengesiz bir ipin üzerinde salvolar yapan cambazın, aşağıya bakmaktan korktuğu bir an gibiyim. Belki ölmek için tüm hevesim veya bana hayranlık duyan şu kalabalığın korkularının aynası olmak daha keyifli geliyor. Kimsenin bilmediği bir şey daha biliyorum.
Aşağısı uçurum, aşağısı kalabalık.
Ve düşersem eğer, hipnoz olurcasına görmezden gelecekler, ilgilendikleri tek şey; aldıkları zevk olacak.
Öldüğümde bile..
Herkesin şikayeti kadar şikayetim var benim de, asla fazla bir pay biçmedim kendime.
Sadece bir farkım olabilir sizlerden, yanımda birini taşımak fikri inanılmaz ürkütücü geliyordu bana. Yoksa, sizler gibi yüreğinden değil de, cebinden gelenin en iyisini yapmak hiç zor değildi. Ancak konumuz bu değil, sevilmek istiyordum ben, bir mankenin kuklası olmak değil.
Bu yüzden yalnızlık gölgesini hiç eksik ettirmedi arkamdan, ne kadar kaçarsam kaçayım, köşeyi döndüğümde çıkmaz sokak levhasını görüyordum.
Bazen, bir silahın çözemeyeceği hiçbir şey yoktur diye geçiyor aklımdan. Bu boşlukta kendi parçalarımdan, bir başka ‘kendim’ yaratma çabasından vazgeçmek istiyordum. Bir vincin beton döktüğü arsa gibiyim, önce topraktım, sonra kalıplara düştüm ve şimdi de gökyüzüne doğru yükseliyorum. Bu bir kurtuluş değil, asla! Fakat; topluma karşı verdiğim savaşın hiçbir kazancı olmuyordu benim için. Her gün, aç karınları doyurmak için dilimlenen ekmekler gibi kesiliyordum.
Bu kavga, asla bitmek bilmiyordu ve ertesi gün sil baştan.
Birinin omuzuna düşüp ağlama hissiyatı çok çocukça geliyordu eskiden, şimdi ise iliklerime kadar ağlamak istiyorum ama bir omuzda değil. Bu çocukça bir şey.
Ve ben biliyorum ki; en çokta çocuklar masum ağlar, yine onlar en çok yara alanlardır.
Bu son satırlarım, son hezeyanlarım.
Bağışlıyorum, tüm her şeyi.
Sizleri, sevgisizliğinizi, çok gördüğünüz göz yaşlarımın içime akışını.
Üstü kalsın diyecek kadar bağışlıyorum..
Üstüm kalsın diyecek kadar.

Tarihsiz - Rüzgar.

__________________
Exy..
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver