Ustalık mı? Çıraklık mı?
Sevgi büyük bir eylemdir.
Bu eylemi en iyi icra etmek hususu ise ustalık işi..
Şimdi kimse doğmadan birşeyin ustası olamaz.
Ustalık sadece ''annelere'' mahsustur.
Seni büyütür , yetiştirir ve gözü gibi sakınır..
Koluna taktığın bilezik tartışmasız değerlidir.
Ama sakınmak , zarar vermemek , incitmemek senin elinde...
Ve Sende bu emaneti büyütüp , yetiştiremiyor,
Değerini düşürüyorsun..
Gönül de çıraklık ister.
Hiçbirşey yapamıyorsan dahi onu sakınabilirsin.
En temiz , safii öznelerde sevebilirsin,
Aynı bir ''Anne'' gibi..
İncitmeden..
Kırmadan...
Ve değerini düşürmeden...
Şimdi soruyorlar;
'' Yahu biz bu kadınları anlamıyoruz'' yada,
'' Yahu bütün erkekler aynı.. ''
Yanılıyorsunuz.
Kendi emanetinize sahip çıkmadınız,
Onun emanetine de mi sahip çıkamadınız ?
Usta olamayabilirsin,
E çıraklıktandamı yoksun kalalım?
Sevgi çok derin ve manalı tesirlere sahiptir.
Emek ister, cesaret ister , birazda cilve..
Mesela bir mimozayı düşünün.
Görünüşte yeşil , kıvrımlı düz bir görünüşe sahiptir,
''Mimoza çiçeği dedikleri bumu oluyor , gülünç... '' diyebilirsiniz.
Lakin dokunduğunuzda utancından saklar kendini..
O kadar narin ve naiftir ki , göreceksiniz; İkinci sefer dokunmaya kıyamayacaksınız...
Ustalıktan anlamıyoruz ama , çıraklıktan yoksun kalmadık ya ?
Yaşayarak , nefeslenerek ve görerek öğreneceğiz;
Sevgiyi..
Emeği..
Ve anneyi...
[Ozann]
__________________ Bir veliaht tutkusu; Şair ceketli çocuk.. |