Vaktime dokunulmasındadır endişem..
Kendimi anlatamıyorum.
Kimseye neyin nasıl olduğunu ifade edemiyorum,
Ya da anlamak istemiyorlar..
Yoruluyorum azizim.
Hemde fazlasıyla yoruluyorum...
Aslına bakarsan umursamıyorum.
Gülüp geçiyorum,
Aptalların uydurduğu sözlere kulak asmıyorum.
Ama; Geriliyorum..
Huyum bu.
Sinek vızıldasa ezip geçiyorum...
Sessizliğimi , ağırbaşlılığımı zayıflık sananlara sesleniyorum;
Ben vakti bekliyorum..
Vaktime dokunulmasındandır endişem.
Yalın bir denizin , fırtına dolması gibi,
Aniden dalgalanıyorum..
Yıkıyorum,
Döküyorum,
Hatta öldürüyorum.
Yani ruhunu öldürüyorum..
Kendimle verdiğim bu ikili savaştan çıkamıyorum.
Vaktime dokunulmasındadır endişem.
Bu da bir imtihandır elbette,
Yoğurulur..
Gönül de ,
Akıl da ,
Zikir de yoğurulur...
Özü budur.
Varlık olgunlaşacak elbette.
Ama neden bu rehbersizlik uğraşları ?
Dili , gönlü , aklı rehbersiz olanların bitmeyen savaşı..
Size sesleniyorum;
Sessizlikten,
Efendilikten,
Doğruluk ve cesaretten öte,
Vaktime dokunulmasındadır endişem. [Ozann]
__________________ Bir veliaht tutkusu; Şair ceketli çocuk.. |