Hicâb
işte o uçan kuşlardı
yıllardır uğrak yerini
gözlerimde avutan...
yalandan
en kara bahtım deyip
acınası döşüme yatır avuçlarını
esirgeme ’nil’bakışını
musa ol !
yar bu ayrılığı baştan başa
hicâb etme hasretini..
mecnundan kalma kitabı
savur yak yık!
bekler seni bir o kadar
yakınında...
pervane olmuş
iki şehrin kuşatılması..
musab’ın vurgun yediği
kılıcı..
alparslan-ın cengi..
selaheddin-in kalesi gibi..
..
bir tan vakt-i
ahd’m düşermi bilmem..
...
’gel’
boyama ayrılık rengini yüzüme
küstürme mikâil’i ağaca yaprağa..
ellerim hacer..
damağım ismail’ce susuz
pembeye garezi vardı
yetim çocukların..
önce kurşuni rengi
sonra külden grisi
kolumun altında bir dalı ile kırıldı..
hicrin doğmuyor buralara
sevgili...
hayber oluyor
yokluğunda sayısız ölüyor
’mıh’ olup kalıyorum..
servetim kirpik altlarımda
yağmalanıyor
sevgili..
..
bir ecel vakt-i
azrail cayarmı bilmem
’gel’
ahvalım kayıp merhametlerde
tükeniyor..
’gel’
bitir cengini
ya kapat sonsuza gözlerimi
ya da hükmünü sil benden
ne göreyim, ne bileyim
hatrımdan düşür seni!
..
bir telkin vakt-i
şâdân olurmuyum bilmem...
_____ Belma Karaca
__________________ Raki içen kadın yurtta sulhtur ağdalı değil nağmeli sever.. |