Bir dilek dile getirilirdi televizyonlarda. Sunucular sahte bir gülümsemeyle kapatırken programlarını, “Yüzünüzden gülücükler hiç eksik olmasın” derlerdi.
Kimse günün 24 saatini gülümseyen bir suratla geçirmek istemese de, itiraz eden çıkmaz bu dileğe. Oysa tebessüm eğer gerçek değilse, mutluluğu nasıl yansıtabilir ki?
Kimi zaman utanç dolu bir yüzü maskeleriz sahte tebessümümüzle, kimi zaman öfkemizin kızıllığını kapatırız. Sıkılmış dişlerle birleşmiş bir gülümseme, kimsenin hoşuna gideceği türden değildir, sıkılmış bir yumruk eşlik etmişse hele.
Yaptığımız hatayı gizlemek için nasıl da zorlarız suratımızı, en yapay gülücüğünü göstersin diye. Biraz çocuksulaşmanın her şeyi düzelteceğini sanmak ise, başka bir hatadır. Ve o an, yüz kaslarımızın belki de en zorlandığı andır.
Mutlulukla özdeşleşmiş tebessümün; hüznün ve acının ifadesi olması da az değildir. Ağlayan gözlerden daha acıklıdır, ağladığını gizlemek için alabildiğine gülümsemeye çalışan dudaklar. Hüzünlü bir yüzden daha hazindir, zoraki tebessümden kızarmış yanaklar. Oysa en kolayı değil midir, bütün gözyaşlarını dökmek bir anda; bütün hüznünü göstermek sarılıp sıkıca. Ama bakmayın siz, gülümseyen de haklıdır, ağlayan da…
Sahte gözyaşları ne kadar traji komik bir manzaraysa, tebessümünü maske olarak kullanmak da bir o kadar acıdır.
Şaşkınlığına kendi bile utanır da insan, kimi zaman suratını tebessüm imitasyonuyla boyar.
Korkar, ama korkusunu göstermekten daha çok korkar, korka korka gülümsemeye çalışır.
Sevgisini göstermektense her şeyi şakaya vurmayı tercih eder, gözlere kadar ulaşmayan bir gülücükle donatır yüzünü.
Gülümseyin… Bir dilek değil, bir ricadır bu, eğer bir fotoğraf makinesinin karşısında duruyorsanız. Herkes sizi asık suratlı, çatık kaşlı, sinirli bilse de, bir fotoğraf karesinde mutlaka gülümsemelisinizdir. Kimse albümünde hüzünlü bir yüz görmek istemez.
Hele bir fotoğraf stüdyosunda, resmî evrakınız için vesikalık çektiriyorsanız, hayatınızın en çetin rolüne soyunmuşsunuz demektir. Yüz kaslarına emir verilir: Gülümse. Ama emirlere uyma konusunda en isteksiz kaslardır onlar. O yüzden nüfus cüzdanları gülümsemeye çalışıp başaramamış fotoğraflarla doludur.
Sonuçta pek bir anlamı yoktur, “Yüzünüzden tebessüm eksik olmasın” temennisinin. Belki de, “Bütün duygularınızı özgürce ifade edebilmeniz dileğiyle” demek en güzeli.