Bir Çift Göz
kapat şu tavlayı da
kur artık şu çilingir sofrasını
kuşçu!
bu gece son
söz bir daha içmeyeceğim
sen yine masaya onun tabağını da koy
birkaç dilim ezine
bir dilim de elma kes
benimki susuz olsun bu defa
kuşçu!
bundan sonra su bile içmeyeceğim
alt tarafı bir müteahhitmiş
ve dün gece
bizim mahallede
bir tren bir çocuğu ezmiş!
sil gözlerinin yaşını kuşçu!
sil
üzülme
hem ben onu
o da beni sevsin diye
sevmedim ki
aşkın rengi maviydi
başka renk göremedim
ağlama kuşçu,ağlama!
çıkar şu gitarı da
la minörden gir bu defa
bu ona yazdığım son şiir
bundan sonra şiir de yazmayacağım
avazım çıktığı kadar haykıracağım
öyle bir geçti ki
sanki içimden bir tren
bir tünelden geçer gibi geçti
öyle bir geçti ki
sanki beni istanbul gibi
ortadan ikiye bölen
masmavi bir boğaz gibi geçti!
öyle bir geçti ki,
bütün bir hayat
bir film şeridi gibi
gözümün önünden geçti
öyle bir geçti ki
bir çift göz
bir çift kurşun gibi
göğsümün sol yanını delip de geçti!
bir çift göz
kuşçuuu!
bir çift mavi göz
bütün okyanuslar
bütün denizler
bütün gökyüzü
yalanmış gibi geçti!
öyle bir geçti ki
kuşçuuuu!
bütün kelimeler
bütün cümleler
bütün dizeler
yazılmış bütün şiirler
maviymiş gibi geçti!
sonra…
sonra bir otobüs geçti!
bir bisiklet
bir kedi
bir nehirdi ömrüm
kuşçu!
bir denize akamadan geçti
hasırcıbaşı’ndan
o yar geçti…!
Vural ENGIN
__________________ Aptallık değil, iyi niyet... |