Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Ehl-i sünnet kitaplarında uydurma hadis yoktur
Sual: İslâm alimlerinin kitaplarında, mevdu, uydurma hadîs var diyenlere ne cevap vermelidir?
Cevap: Dinde reformcular, İslâmiyeti yok etmek için, son koz olarak da hadîs-i şeriflere saldırıyorlar ve bazı emirlerin dayandığı hadîslere mevdudur diyorlar. Bu sözlerine inandıramayacaklarını anlayınca, mevdu olmasa bile, zayıftır, zayıf hadîsle hüküm verilmez diyorlar. Mesela, erkeklerin altın yüzük takması, haramdır. Dinde reformcular, bunu bildiren hadîs zayıftır, altın yüzük haram değildir diyorlar. Bu sözleri, kendilerini yalanlamaktadır. Çünkü, zayıf hadîs ile hüküm verilemeyeceğine göre, (Altın yüzük haramdır) hükmü çıkarılmış olan hadîsin sahih olması lazım gelir. Doğrusu da budur. Ehl-i sünnet âlimleri, hadîs-i şerifleri incelerken, kılı kırk yarmışlar, mevdu hadîslerin hepsini elemişlerdir. Farzları, helal ve haramları, yalnız sahih ve meşhur hadîslerden çıkarmışlardır. İbni Melek hazretleri, Menâr şerhinde;
“Zayıf olan hadîs ile vücub sabit olmaz. Hadis ve fıkıh âlimlerince, sahih olduğu anlaşılamayan bir hadîs ile amel olunmaz” diyerek, bu hakikati anlatmaktadır. İbni Âbidîn hazretleri, Dürr-ül-muhtâr haşiyesinde;
“Müctehidin bildirdiği hükümlerin delillerini, senetlerini aramak, mukallide lazım değildir” buyuruyor.
Ehl-i sünnet âlimlerine ve fıkıh kitaplarına saygısız olan kimsenin mezhepsiz olduğu anlaşılır. Seyfülhindî fî ibâneti tarîkat-iş-şeyh-in-Necdî kitabında; sahih hadîslere mevdu diyenlerin mezhepsiz oldukları, Ehl-i sünneti yıkmaya uğraştıkları vesikalarıyla birlikte ispat edilmektedir. Müderris seyyid Abdullah efendi İrsalülmekal kitabında, hadîs-i şeriflere zayıftır, mevdudur gibi iftira edenlere cevap vermekte, bu yoldakilerin önderliğini yapan ibni Teymiyyeyi ve Şevkânîyi ret etmektedir.
Usûl-i hadîs denilen ayrı bir ilim vardır. Bu ilimde, Mevdu hadîs demek, uydurma hadîs demek değildir. Bu ilimden haberi olmayanlar, mevdu hadîsi, lügat, sözlük manası ile düşünerek, uydurma hadîs demek sanıyorlar.
Bir hadîsin mevdu olduğunu bildiren kimsenin, her şeyden önce, üsûl-i hadîs ilminde müctehid olması lazımdır. Böyle bir müctehid, üsûl-i hadîs ilminin kaidelerine göre, bir hadîsin mevdu olduğunu ispat ederse, yalnız onun mezhebinde bu hadîs mevdu olur.
Sual: Mezhepler üstü hareket eden zatlar, (Hadis uydurmak veya uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmallik, gafillik, cahillik veya hainlikten ileri gelir) diyorlar. Şevkani, Sehavi, Aliyyülkari, Acluni, Kardavi, Elbani, Ebu Gudde gibi zatlar, kütüb-i sittedeki veya diğer hadis, tefsir ve fıkıh kitaplarında, birçok uydurma hadis tespit etmişlerdir. Bunlara nasıl cevap verilebilir?
CEVAP
Evet, hadis uydurmak veya uydurma bir hadisi kitabına almak, ihmallik, gafillik, cahillik veya hainlikten ileri gelir. Bu çok doğru bir tespittir; fakat uydurma bir söze, hadis demek ne kadar yanlış ve tehlikeliyse, hadis kitaplarındaki veya İslam âlimlerinin kitaplarındaki hadis-i şerifleri de inkâr etmek, o kadar yanlış ve tehlikelidir. Kıyamet alametlerini bildiren, her biri bir mucize olan hadis-i şeriflerden üçü şöyledir:
(Kur’andan başka, delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]
(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkacak.) [Ebu Ya’la]
(Sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacak.) [İ.Asakir]
Bazı kimseler, (Şevkani, Sehavi, Aliyyülkari, Acluni, Kardavi, Elbani gibi kimseler, gafil, cahil veya hain olmadıkları için, kitaplarına uydurma hadis almamışlardır. Bu hadis tenkitçilerinin kitabında bir tek uydurma hadis bulamazsınız) diyorlar. Peki hadis tenkitçileri dediğiniz kimseler, bu hadis-i şerifleri nerden aldılar? Hangi ravi ile konuşup yazdılar? Elbette Buhari, Müslim gibi hadis imamlarının kitaplarından aldılar.
Alinti |