Sanal bağımlılığı ciddiye alın!
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
İnternetin hayatımıza girmesi ve ardından taşınabilir cihazlardan da erişimin yaygınlaşmasıyla, bireylerin yaşamlarım olumsuz etkileyen bağımlılıklar arasına “sanal bağımlılık” da katıldı.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sanal bağımlılığın en çok gençleri etkilediğini ancak orta yaş grubunun da risk altında olduğunu, her yaş grubu için dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
UYANIR UYANMAZ TELEFONA SARILANLAR DİKKAT!
Prof. Dr. Tarhan, davranışsal bağımlılık olarak adlandırılan sanal bağımlılığın da madde bağımlılığı gibi beynin ödül-ceza sistemini bozduğunu vurgulayarak, “Sanal bağımlılıkta kişi, aşırı bir zihinsel uğraş sergileyerek vaktinin çoğunu sanal ortamda geçirmekte hatta bu sanal ortama ulaşamadığı zaman huzursuz, sinirli olmaktadır. Günlük yaşam aktivitelerinde önceliği interneti olan cafe, restoran gibi yerler olmaktadır. Sabah kalkar kalkmaz hemen telefonuna ya da bilgisayarına sarılır ve maalesef kendince çabalar; ama kendini durduramaz ve başarısız bırakma girişimleri sergiler” dedi.
Sanal bağımlılığa yol açan etkenlerden birinin “mutsuzluk” olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bireylerin negatif duygularla baş etme, stresini azaltma-rahatlama için sanal ortamda vakit geçirmeye başladığını, mutsuzluk hatta gizli depresyon belirtileri gösterdiklerini kaydetti. İnternete girerek kişilerin bu rahatsızlıklarını iyileştirdiğini zannettiğini belirten Tarhan, “Bu durum kişileri anlık olarak rahatlatmaktadır. Sanal bağımlı kişiler aslında çoğunlukla mutsuz kişilerdir. Bu sanal dünyada kendilerine yapay bir mutluluk yaratıyorlar. Tıpkı mutlu olmak için kokain kullanma gibi” bilgisini verdi.
Evde sağlıklı iletişim, sevgi dolu aile ortamı olmayan kişilerin de sanal bağımlılık riski taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, bu ortamı bulamayan kişinin zararsız görünen internet aracılığıyla tatmin aradığını belirtti.
ÇOCUKLARI KORUYUN
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sanal bağımlılığa giden süreçleri önlemede cihazlarla ilişkinin önem taşıdığını belirterek, “doğal bir ortam değil” diyerek tanımladığı televizyonun 0-3 yaş arası çocuklara izlettiril-memesi gerektiğini belirtti. 0-3 yaş arası televizyon izleyen çocuklarda konuşma becerisinin gelişmeyebileceğim hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 0-6 yaş arasındaki çocukların televizyon ve bilgisayardan uzak tutulmasını tavsiye etti. Prof. Dr. Tarhan, ilkokul dönemindeki bir çocuğun da haftada 20 saatten fazla bilgisayarda zaman harcamaması gerektiğini vurgulayarak, “Anne-babalar özellikle 0-6 yaş döneminde televizyonu ya da bilgisayarı çocuk için ucuz bir bakıcı gibi görmemeliler. Çünkü çocuğun bilgisayar ya da tabletleri çok iyi kullanması onun zeki olduğunu göstermez, anne ve babanın çocuğunu ihmal ettiğini gösterir. Bu duygusal ihmaller çocukluk çağı travmalarından birisidir.” yorumunu yaptı. Çocukların “ihmal edildiği duygusunu” almasının önemli bir travma olduğunu belirterek, çocukla iletişimin kritik önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede rol karmaşası var mı İncelenmektedir. Ailede disiplin sağlanmalı, anne ve babanın liderliğinin olması gerekir. Anne-babanın kendini düzeltmesi ve tüm bu eksiklerin giderilmesiyle çocuk hemen kendini toparlamaktadır ama bu toparlama 10 yaşından sonra oldukça zor olmaktadır. İleri vakalarda ilaç tedavisi bile uygulanabilmektedir” dedi.
SAĞLIK RİSKİ OLUŞTURDUĞU BİLİNMELİ
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sanal bağımlılığın göz ardı edilmemesi gerektiğini ve sağlık riski oluşturduğunun bilinmesi gerektiğinin altını çizdi. “Sanal bağımlılık zamanla oldukça tehlikeli bir hal alabilir; ama kişi buna rağmen hala kullanmakta ısrarcıdır. Tıpkı madde kullanımındaki gibi beynin ödül-ceza sistemi bozulmuş durumdadır” bilgisini veren Prof. Dr. Tarhan, madde bağımlılığında erişim zorluğu ve yüksek maliyet olmasına karşılık, sanal bağımlılığın günün her saatinde erişilebilir bir bağımlılık olması nedeniyle ayrıca bir özelliği bulunduğunu anlattı. Sanal bağımlılığın, diğer bağımlılıklara dönüşmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, “Dolayısıyla sanal bağımlılık büyük bağımlılıklar için ilk adımdır, çok ciddiye alınması gerekir.” dedi.
TEDAVİ EDİLEBİLİR
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sanal bağımlılığın da tedavisinin mümkün olduğunu, kimi zaman kolay sonuca dahi ulaşılabildiğini belirterek, “Madde, alkol gibi bağımlılık türlerinde hastaneye yatış gerekir. Bu bağımlılıklarda kişilik problemleri de fazla olmaktadır. Sanal bağımlılığı olan kişiler de ise önce yoksun bırakma süreci yaşatılır; ancak kimi zaman kliniğe yatış gerektiren vakalar da olabilmektedir.” dedi.
GENÇLERE VE AİLELERE ÖNERİLER
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, televizyon, bilgisayar, taşınabilir cihazların "mutluluk verici" olmadığını belirterek şu tavsiyelerde bulundu: Gençlere tavsiyemiz sadece şu anı değil 5,10 sene sonraki mutluluklarını düşünmeleridir, insan, kimi zaman bazı zevklerini gelecekteki daha büyük zevkleri için erteleyebilmelidir. Anne babalar da böyle durumlarda çocuklarına ön yargılı yaklaşmamalılar. Çocukları ile sen haklısın-ben haklıyım gibi savaşlara girmemeliler. Bu süreçte çocuklarını anlayıp, yanında olmalılar. Çocuğa sert bir şekilde davranmadan onun olumlu, olumsuz yönlerini kabullenip doğru bir iletişimle iyi yönlerini ön plana çıkarmaya çalışmalılar. Anne babaların takdir, övgü, onay içeren sözcüklerinin yanı sıra doğru bir eleştiri ile iletişim kurmaları gerekir. Bunu yaparlarsa her çocuğun içindeki güzelliği ortaya çıkarırlar.
Alıntı
__________________ Ruhum hep hayLaz kaLacak,
Üzgünüm hayat ßen " ßüyümeyeceğim.. " |