Ben, Forumda birçok kez AKP ile ilgili Konular açtığım için AKP'li olduğumu düşünenler olsa da hiçbir zaman ne AKP, ne CHP ne de, MHP'li olan biri olmadım çünkü Yönetici olduğum diğer Forumlarda da Adminlere iyi veyahut kötü Siyaset ile hiçbir alakamın olmadığını Türk Siyaseti ile ilgilenmediğimi dolasıyıla hem Genel hem de Yerel Seçimlerde Troll olsun diye Partilerle ilgili Konularımın/Mesajlarımın olduğunu da açıkça ifade etmiştim. Türkiye'deki 2019 Yerel Seçimleri ile ilgili diyeceğim birkaç şey varsa o da şudur. Türkiye Yerel Seçimleri'nde AKP birçok İl/İlçe'de 1. Parti olmuştur. Günümüzde AKP'nin iyi bir Parti olmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da birçok anlamda katkısı olmuştur. İnsanların, Türkiye'de hem Genel hem de Yerel Seçimler'de birçok kez AKP'ye değil, Recep Tayyip Erdoğan'a Oy veriyorum dediği de olmuştur. Hem AKP'nin hem de Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllardır doğruları olduğu gibi yanlışları da olmuştur şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir Parti müthiş bir şekilde İktidar olamamıştır. İstanbul'da ise AKP tarafından daha doğrusu Cumhur İttifakı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım olmuştur. Binali Yıldırım'ın da doğruları olduğu gibi yanlışları olmuştur. Örneğin; Türkiye Yerel Seçimleri 2019'da YSK tarafından nihai bir sonuç verilmemişken AKP Genel Merkezi'nden ''İstanbul'u AKP Kazandı.'' demesi anlamsızdı. gibi... AKP ve Cumhur İttifakı için İstanbul'daki 'En İdeal Aday' da Binali Yıldırım olmuştur diyebiliriz. Ben şu ana kadar AKP ve İktidar üzerinden birkaç şey demiş oldum; şu andan itibaren de CHP ve Millet İttifakı ile ilgili bir şeyler diyeceğim. Bana göre Türkiye'nin ‘En İyi Partilerinden’ biridir Cumhuriyet Halk Partisi doğal olarak Muhalefet olarak AKP ve İktidarının karşısındaki önemli bir Partidir de. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir zaman CHP'nin Genel Başkanı olabilecek vasıflara sahip bir Başkan değildir; çünkü Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir zaman CHP adına vizyon sahibi olamadığı gibi, birçok kez AKP'ye karşı Genel/Yerel Seçim fark etmeksizin mağlup olmuştur. İstanbul'da ise hem Millet İttifakı hem de CHP olarak Ekrem İmamoğlu'nun Aday yapılması İstanbul için CHP tarafından Yerel Seçimler adına yapılabilecek en doğru şey olmuştur. Ekrem İmamoğlu'nun iyi veyahut kötü olduğu konusunu tartışabiliriz ama hem Türkiye'deki birçok İnsan hem de İstanbul İnsanını yapmış olduğu Siyaset ile olumlu şekilde etkilediği açık şekilde ortadadır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu veyahutta Milletvekilleri gibi olmamıştır çünkü Kemal Kılıçdaroğlu ve Yönetimi hiçbir Seçimde herhangi akıl ilkelerine uygun bir Proje/Projelerden söz etmemiş, yalnızca AKP'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında olmuştur. Ekrem İmamoğlu (Genel olarak) İstanbullulara karşı pozitif bir anlayışa sahip olduğu için CHP'lisi, AKP'lisi veyahutta MHP'lisi fark etmeksizin herkes tarafından Oy alarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı hak etmiştir. Bir şeyi çok iyi anlamanızı istiyorum o da şu: CHP'nin ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel olan birçok kez de doğru olduğuna inandıkları yanlış olan zihniyetin dışına çıkıldığı için Ekrem İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hakkı ile kazanmıştır. Ayrıca; Türkiye Yerel Seçimleri'ne İstanbul'da CHP Ekrem İmamoğlu ile ister 10.000 Oyla isterse de 1.000.000 Oyla kazanmış olsun Muhalefet olan Partilerin her zaman itiraz etmek için yasal hakkı vardır, dolayısıyla AKP ve Cumhur İttifakı İstanbul'da Binali Yıldırım aracılığıyla doğal olarak CHP'nin ve Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmasına en doğal hakları olarak itiraz etmişlerdir. Türkiye'de her Genel ve Yerel Seçimler'de hem AKP hem de CHP'liler tarafından yapılan bir yanlış vardır o da şudur: YSK'ya göre herhangi bir Parti herhangi bir İl/İlçe'de Seçime yasal olarak itiraz etme hakkına sahiptir şu anda da AKP ve Cumhur İttifakı yasal olak itiraz etme hakkını kullanarak itiraz etmiştir. Bir Parti veyahutta Adayı herhangi bir Seçimde karşısındaki Muhalefete itiraz etme hakkını kullanarak itiraz ediyorsa bunun altında iyi veyahut kötü bir şey aramak yalnızca Türkiye olarak yıllarca bir alışkanlığımız olmasından kaynaklanmaktadır. Türkiye olarak şu anda Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) Konu ile ilgili vereceği karara AKP, CHP, MHP veyahutta herhangi bir Parti demeksizin saygılı olmamız gerekir. Bugün, YSK eğer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu diyorsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı odur. Ayrıca; Benim anladığım kadarıyla Ekrem İmamoğlu iyi de bir Eğitimcidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki Makamını Kütüphane gibi yapacağını da açık şekilde ifade etmiştir. Günlük olarak ise birçok Türk/Avrupalı fark etmeksizin Yazarın Kitabı ile ilgilendiğini de açıkça ifade etmiştir. Ekrem İmamoğlu'nun Yunancası Ana Dili gibi demişsiniz. Onun Yunanca ile arası iyi olabilir; Sokrates ile de arası iyi olabilir, Antik Yunan Felsefesi ile de arası iyi olabilir, onun iyi bir Yunancaya sahip olması kötü bir şey yaptığı anlamına gelmez. Ben de şu anda bir İngilizden daha iyi İngilizceye sahip olduğum gibi, Türkiye'de William Shakespeare'da bir İngiliz kadar iyi bilen birkaç kişiden biriyim diye bunun altında farklı bir şeyler arayacak değiliz. Bence Forum olarak herkesin doğru düşünmeye ihtiyacı var birçoğumuz (Ben de dahil) yanlış düşünüyoruz, doğru düşünmenin ne olduğunu/ne olmadığını anladığımızda, doğru olanın da ne olduğunu anlarız şu anda yapmış oldumuz şey doğru veya yanlış dahi anlamak değil, hiçbir şey anlamaktan ibarettir. Bir de diyelim ki Ekrem İmamoğlu FETÖCÜ neden şimdiye kadar AKP İktidarı tarafından FETÖCÜ olduğu için herhangi bir Hakim tarafından bir şey yapılmadı? Ekrem İmamoğlu'nun FETÖCÜ olduğunu İstanbul Belediye Başkanı Adayı veyahut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olunca mı anlamış olmamız gerekti. Ben onu da anlamıyorum her şeyin karşısına FETÖCÜ'dür, FETÖCÜ değildiri koymak da alışkanlık oldu. @
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...];
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.