Cevap: Canan Karatay, 'en tehlikelisi' deyip uyardı! Sofralarımıza giriyor
Ne yazık ki Canan hanımefendi çok haklı.
Ben vucudumdaki mikrobiyotaların bedenimi ele geçirip beni hasta etmemesi için sık sık turşu ve elma sirkesi tüketiyorum. Bu iki madde inanılmaz derecede yararlı besinler içeriyor. Özellikle elma sirkesini günde dört beş kez tüketiyorum diyebilirim. Yağ olarak sadece hakiki zeytinyağ tüketiyorum. Hoş yağı da birer tatlı kaşığından fazla tükettiğim söylenemez.
Gıda anlamında en beğendiğim ve akıllı bulduğum ülke çin.
Kesinlikle dışarıdan işlenmiş gıdalar alıp ülkedeki vatandaşlarını zehirlemiyorlar. Bir de bizim ülkemize bakıyorum tohumlarımız bile işlenmiş gdolu tohumlar.
Ülkede kısırlık seviyesi, şeker hastalığı seviyesi tavan yapmış durumda. Kolesterolü olmayan insanı siyanürle arıyoruz. Kanser desen artık her 10 kadından 8i meme kanseri. Rahim kanseri de son zamanlarda büyük bi artışta. Yumurtalık ve sperm hastalıklarını saymıyorum bile. Tüm bu hastalıkların temelinde sağlıksız beslenme yatıyor.
Tohumları toplayıp vitaminsiz proteinsiz tohumları piyasaya sürdüler, sonra da vitamin takviyesi diye insanları kapsüllere mahkum ettiler. Benim balkonumda sebzeler, odalardaki büyük saksılarımda da meyveler yetişiyor. Her ne kadar saf tohum olduğuna inanmasam da en azından wax sıkılmış meyve sebzeler almıyorum. Herkesin kendi bedeni için bir şeyler yapması ve doğala dönmesi gerek. Aksi halde hastalıklar neslimizi hızla tüketecek.. |