Mesajınızı yeni gördüm. Ben konuyu açarken düşünceniz nedir diye sordum. Konu gereksiz mi değil mi diye sormadım. Düşünceniz yoksa, gereksiz görüyorsanız yazmazsınız. Bu kadar basit.
|
Damla Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
Siz de bilirsiniz ki Iran, seriat rejimi ile yonetiliyor. Ve, yas 13 deniliyor oyle degil mi.? Kanun olarakta evlatlik deyip kanuna islemisler degil mi.?
13 yasinda ki kisi daha buluga ermemistir oyle degil mi.?
Evlatlik da olsa, ya da uveybaba sonucta o yasta bir kiz cocugunun evlatligi zaten kabul edilemez oyle degil mi.?
Sokaktan gecen herhangi bir insandan bir farkida kalmaz.
Bunun adi her ne olursa olsun, kabullenemez.
Bunun adı tam tamina sapıklıktır.
Allah ıslah etsin bu zihniyeti.
Bunu sadece irana bağlamamalı, Turkiye de yok mu.?
|
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, İran'da dahil olmak üzere dünyanın hiçbir ülkesinde gerçek manada Kuran'da geçen şekilde şeriat ile yönetilen malesef bir ülke bile yok.Sadece şeriatin adını kullanarak çoğu Kuran'da olmayan kanun ve nizamlarla yönetilmektedir.
Bu konuda ortak fikirdeysek, geçelim büluğ çağına.
Kur'an-ı Kerim'de büluğ çağının yaşı belirtilmemektedir. Büluğ çağına nasıl girildiği ve çocuğun büluğ çağında olup olmadığı anlatılmaktadır. Ayrıca büluğ çağından önce evliliğin olmadığından bahsedilmektedir. Yani 13 yaşını baz almak doğru değildir. Çünkü kişiden kişiye büluğ dönemleri farklıdır.
Kutsal kitabımızda bir şeyin yasak diye belirtilmemiş olması, onu yapmamıza müsade edildiği anlamına gelmez. İşte bu düşünceye sahip olanlar yüzünden dinimiz lekelenmektedir. Evlatlıklarla evlenemezsin diye Kur'an-ı Kerim'de yazmıyor diye, evlenmek doğru mudur? Her doğruyu yada her yanlışı kutsal kitabımızda aramak, hem hazırcılığı doğurur hem de dinimizi yeteri kadar sindiremediğimiz anlamına gelir. Bizim diğer varlıklardan üstün olmamız irade sahibi olmamızdan kaynaklıdır. İrade sahibi bireyler olarak düşünmek öncelikli amacımız.
Bu sebeple olaya dini açıdan bakmak yerine ahlaki açıdan bakılması gerekir diye düşünüyorum.
Bir bebeği evlatlık aldığımızı düşünelim. Bu bebeği büluğ çağına kadar yetiştirdik. Büluğ çağına geldi diye bakma yükümlülüğümüz yok, evden gönderelim demek olur mu? Bir çocuğu evlatlık alıyorsak öz evlat gibi bakmakla yükümlüyüz. Kim öz evladını büluğ çağına geldikten sonra kapı dışarı eder? Öz evlatla üvey evlat arasında ayrım yapmamamız gerekir. Ayrım yapmayan bir insan üvey evlatla evlenmeyi aklından geçirir mi?
Üvey evlatla evlenmek isteyen kafayla, damacanaya veya cansız mankene hallenen adam arasında fark görmüyorum.