Çevrimdışı

Aldatmak ile ilgili benim net bir yorumum var defaatle söylediğim "insanlar tek eşlilik için uygun değil, hem fizyolojik hemde psikolojik olarak" bu yüzden bastırılmış duygular ile yaşar durur insanlar, toplumsal normlar ile empoze edilmiş bir algı ile yaşayıp duran bizler başkalarının ahlâk bekçiliğini yapmayı pek severiz.
İnsanlık tarihinden beri aldatılmayan insan yoktur sanırım, ayrıca aldatmak sadece cinsel anlamda bedensel bir konu da değil, psikolojik bir rahatsızlık olarak ele alırsak dünya da çok az psikolojisi düzgün insan vardır gerçeği önümüze çıkar, bu durum da pek kabul edilir değildir. Kişilik bozukluğu olarak ele alırsak biraz daha mantıklı olabilir, insanın kişiliği de değişken olduğu için çok net sonuçlar vermez bizlere, buradan çıkan sonuç insanların farklı ruhlara, bedenlere sahip olma isteği gerçeğini karşımıza çıkarıyor. Konuyu bütünü ile ele alacak olursak -sevgilisine, eşine, arkadaşına, dostuna sinirlenen ve intikam alma duygusu ile "aldatma" eylemini gerçekleştiren insanların sayısı da çok fazla, burada duygu karmaşası yaşayan, öfke kontrolü sağlayamayan insanların "psikolojisi ve kişilik bozukluğu" incelenebilir tabii ki.
Aldatılan veya aldatan insanlara bakalım bir çoğu evlenmek için evlenen kişiler, aile baskısı ile zorla evlendirilen, ailesinin yaşamını beğenmeyip daha iyi bir hayat yaşayacağını düşünüp evlenenler vs vs diye uzar gider, bu yüzden evlenmeden veya birini hayatımıza almadan önce uygun şartların oluşması için beklemeli, gerçekten hayatımıza değer katacak insanlar ile bir bağ kurmalı ve bunu sonsuza kadar korumak için mücadele etmeliyiz..

__________________
Hiçbir şey istediğim yok senden felek!
Ama yine de ucuz olsun ekmek
Ve pahalı olsun insan hayatı...
‘R.Hamzatov’