Çorum'daki gizemli kızı ilk kez gördüğünü iddia eden görevli konuştu
Çorum'da kent merkezinde bulunan Ulu Mezarlıktaki esrarengiz olay gizemini koruyor... Mezar başında ağlayan kız ile konuştuğunu iddia eden Mezarlık Görevlisi Fikret Yumutkan konuyla ilgili konuştu. Ayrıca, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muammer Cengil, vatandaşları uyardı.
Çorum'un Çepni Mahallesi'ndeki Ulu Mezarlık görevlileri, 26 Nisan gecesi, bir genç kızın mezarlığa gelerek, 1982 yılında vefat eden Fatma Ç.'ye ait mezarın başında konuşup, ağladığını fark etti. Görevliler, 27, 28 ve 29 Nisan geceleri de genç kızı aynı mezarın başında ağlarken gördü. Mezarlık Görevlisi Fikret Yumutkan yaşadığı olayı şöyle anlattı:
7 yıldır burada görev yapıyorum. O gece saat 21.00'de beni aradılar. Onu ilk gören benim. 'Kızım ben mezarlık görevlisiyim, gel kaçma sana yardımcı olayım' dedim. Ama o kaçıp gözden kayboldu. Oradan dedim ki, 'Siz kimsiniz? Neden ağlıyorsunuz?'. Yüzünü tam net olarak hatırlayamıyorum. Aslında yakalardım diye düşünüyorum. Gece karanlık ve ağaçlık olması sebebiyle mezarlıkların arasına yattı mı, kaçtı mı o anda bulamadım. Belki bulurum diye birkaç mezara baktım. Fakat tüm aramama rağmen bulamadım. Ben takibimi sürdürdüm. İlerde yol bitiyor. Ağaçlık alanda kayboldu. Kaybolunca geri döndüm.
"Ben mezarlık görevlisiyim. Benim görevim vatandaşlara yardımcı olmak. Vatandaşa yardımcı olmak istediğim gibi size de yardımcı olmak istiyorum. Bir derdiniz bir sıkıntınız var ise ben size yardımcı olmak istiyorum" diye yazılı not bıraktım. Belki geri gelirse benim bıraktığım notuda okur ise o da bir şeyler yazar diye düşünerek kağıt ve kalem bile bıraktım.
Haber yayıldıkça merak da artmış, mezarlığı ziyaret edenlerin sayısı katlandı da katlanmıştı. Gündüz okuldan kaçan öğrenciler, gece de meraklılar mezarlığa akın etmişti.
Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muammer Cengil, 'gizemli kız' olayının ardından vatandaşların tiyatro izler gibi mezarlıkta genç kızın tekrar çıkmasını beklediğine dikkat çekerek, bunun İslam ve mezarlık adabına uygun bir hareket olmadığını açıkladı.
"Görüntülerdeki kişi psikolojik sorunları olan bir kızımız diye düşünüyorum" diyen Prof. Dr. Cengil, insanları ve görevlileri görünce kaçmaya başladığına işaret etti. Gizemli kızın başına gelerek ağladığı iddia edilen mezarın başına gittiğini ve halkın değişik hikayeler anlatarak bu olayın tabiat üstü bir olay gibi kendini inandırmaya ve halk arasında halka halka yayılmaya başladığını vurgulayan Prof. Dr. Cengil, "Olay, psikolojik sorunları olan genç kızımızın yaşadığı hadise. Fakat olayın gece olması, görevlilerin kızı yakalayamadan kaçmış olması olaya gizem katmakta" dedi.
Sosyal medya ve basına yansıyan görüntülerde akşamları Ulu Mezarlığa gelen insanların çekirdeğini, suyunu alıp adeta bir tiyatro izler gibi mezarlıkta kızın tekrar çıkmasını beklediğini anlatan Cengil, “Bunun üzerinde durulmalı. Peygamber efendimiz kabirlerin ziyaret edilmesini tavsiye buyuruyor. Fakat bu ziyaretin amacı tamamen ibret almak. Dünyaya olan meylizimin azalıp ölüm hakikatının, ölüm gerçeğinin var olduğunu unutmamak açısından yapılan bir tavsiye. Dolaysıyla mezarlıklara girerken abdestli bulunmak, yüksek sesle konuşmamak, yüksek sesle ağlamamak, bağırıp, çağırmamak mezarlık adapları arasında. Vatandaşlarımızın yaptığı hadise hiçbir şekilde İslam ve mezarlık adabına uygun bir hareket değil. Burada vatandaşları anlamaya çalışıyorum. Bir olay anlatılıyor ve olay tabiatüstü güçlerin işin içerisine girmiş olması şeklinde naklediliyor. Dolaysıyla dini bilgi eksiği olan insanların inanabileceği olaylar anlatılıyor. İnsanların merak etmesini doğal karşılıyorum. Fakat dinimizin de emirlerini bir kenara atarak rastgele davranamayız. Eğer burası bir mezarlık ise mezarlığın adabına uygun şekilde davranmak gerekir” diye konuştu.
Mezarlığa ailelerin çocuklarını da alıp geldiğini hatırlatan Cengil, “Farkına varmadan büyüklerin konuştukları, anlattıkları, olağanüstü tabiatüstü olaylar çocuklar tarafından gerçeklik gibi algılanabiliyor. Veya televizyonlarda dinlerken aynı şekilde bunu dinliyor. Gece uykuda kabus görme gibi çeşitli sorunlar yaşandığını birkaç kişiden duydum. Buda yaygınlaşıyor gittikçe. Bir çocuk bir korku filmi izlediğinde nasıl uyku ve yalnız kalma gibi bir problem yaşayabiliyorsa halkın arasında anlattığı şeyde bir korku filmini aratmayacak türden kıssalar anlatılıyor. İnsanlar bu olaya gittikçe kendilerini inandırmış durumda” ifadelerini kullandı.
Söylentilerin önüne geçmek için vatandaşın bilgilenmesi gerektiğini vurgulayan Cengil, şunları kaydetti: “Öncelikle bu dini konudaki bilgisizlikten kaynaklanıyor. Öncelikle dini konuda bilgisi olan vatandaşımızın burada yaşanan olayların tabiatüstü güçler tarafından meydana getirildiğini düşünmüyor, inanmıyor. Bu genelde dini bilgi düzeyi zayıf insanlar tarafından bu tür şeylere inanma eğilimi çok yüksek. İnşallah en kısa zamanda kız bulunur. Bu olaya burada kapanır diye ümit ediyorum. Konuyla ilgili halkı yanlış kanalize edecek olan yayınlarında önüne geçilebilir mi bilmiyorum. Çünkü halk çok yanlış yanlış bilgileniyor. Toplumun geniş kesimlerinde bu tür olumsuz yayınlar olumsuz etkiler oluşturmaya başlamış durumda. Bir an önce bunun neticelenmesini temenni ediyorum. Bu süreçte de belki bu tür olumsuz yayınların yapılmasına yönelik bir kısıtlama gelirse faydalı olacağı kanaatindeyim.”
Olanlar üzerine polis mezarlıkta arama yapmış ve bölgeye kamera yerleştirmişti.
__________________ ¿ |