22 Mart 2018, 11:21
|
#1 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| 22 Mart * Dünya Su Günü
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerio'da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasına karar verilmiştir. 22 Mart 1993 tarihinden bu yana ve her yıl farklı temalarla kutlanmakta olan Dünya Su Günü 2008 yılında herkesin yaşamını sürdürebilmesi için sağlıklı, temiz sıhhi şartlara ulaşması mesajı ile kutlanmaktadır.
Su, uzun bir süreden beri harcanmış, yanlış yönetilmiş ve fazla kullanılmıştır. Sonuçlarını gecikmiş olarak yeni yeni kavrıyoruz. İnsan genellikle susuzlukla, zaman zaman doğanın geçici olarak kendisini mahkum ettiği kuraklığı birbirine bağlar. Kuraklığın gazete manşetlerinde geniş yer alıp özellikle dikkatlerimizi çekmesine karşılık gittikçe fazlalaşan su tüketimimizin uzun vadede yarattığı sorunlar gözden kaçmaktadır.
Su kıtlığının işaretlerini her yerde görmek mümkündür. Yeraltı sularının seviyeleri düşmekte, göller küçülmekte, sulak alanlar yok olmaktadır. Mühendisler nehir yataklarından başka havzalara tünellerle su aktarmak gibi hem çevreye zarar verecek hem de fevkalade pahalı çözümler önermektedir. Su sıkıntısı çeken şehirlerde, aynı kısıtlı su kaynağını paylaşmak zorunda kalan şehirlilerle çiftçiler arasındaki rekabet gittikçe fazlalaşmaktadır. Su uğruna savaş olasılığı gittikçe daha fazla yüksek sesle dile getirilmektedir. Türkiye 2030'da Su Fakiri Ülke Konumuna Gelecek
Türkiye, sanıldığının aksine su zengini bir ülke değildir. Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8.000-10.000 m3 olan ülkeler su zengini, 2.000 m3'den az olanlar su azlığı çeken, 1.000 m3'ten azı da su fakiri ülkeler arasında kabul edilmektedir. DSİ'nin verilerine göre ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3'tür ve Türkiye, kişi başına ortalama 1.500 m3 ile su azlığı yaşayan bir ülkedir. Türkiye İstatistik Kurumu 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmektedir. Mevcut kaynakların tamamının bozulmadan korunduğunu varsaysak bile 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.000 m3/yıl civarında olacağı söylenebilir. “Su Çerçeve Yasası” Hazırlanmalı
Ülkemizde suyun kullanımıyla ilgili pek çok çarpıcı boyutta çalışma sürdürülmekte ancak, yürütülen politika ve uygulamalar, ihtiyaç belirleme aşamasındaki çelişkiler Türkiye'nin geleceği için ciddi tehlike oluşturuyor. Örneğin, son yirmi yıl içinde yürütülen yanlış uygulamalar, göz yumulan kaçak kuyu açmak ve atık suları akarsulara boşaltmak gibi hukuksuz davranışlar nedeniyle yeraltı ve yer üstü sularımızın kalite ve miktarında ciddi azalmalar ortaya çıktı. Buna rağmen, Türkiye'de henüz tüm tarafların katılımıyla hazırlanmış bütüncül bir su politikası ve suyun yönetimiyle ilgili temel ilke ve yöntemlerin çerçevesini belirleyen bir “su çerçeve yasası bulunmamakta.
Herkesin Suya Ulaşmaya Hakkı Var
Su, öncelikle yaşamamız için gerekli temel bir maddedir ve herkesin bu maddeye ulaşmaya hakkı olduğu gibi, suyun, korunması, savunulması ve doğru kullanılması gerekmektedir. Su, devletin yönetimindedir ve ekonomik değerinin yüksek olması ile birlikte asla sadece ticari bir mal olarak görülmemeli, ekolojik sistemin bir parçası olduğunun bilinci etkinleştirilerek yaygınlaştırılmalıdır. Su tasarrufu yapabilmenin 20 yolu
Gelecek nesillere temiz su kaynakları bırakabilmek için evde yapılabilecek birkaç basit yöntemle tonlarca suyu koruyabilirsiniz. Aşağıda yer alan tasarruf yöntemleriyle çocuklarınızla daha fazla temiz su bırakırken, aynı zamanda su faturanızda ciddi anlamda düşüşler elde edebilirsiniz. - Su damlatan muslukları ve su sızdıran sifonu tamir etmek. Yıl boyunca damlatan musluk, 15 bin litre suyun boşa akması demektir.
- Tuvaletlerde daha az su tüketen yeni nesil rezervuarlar tercih etmek. Tasarruflu rezervuarlar %60 su tasarrufu sağlar.
- Rezervuarlarda çift kademeli modelleri tercih etmek. Bir kademe sıvı atıklarda, ikinci kademe daha fazla su gereken katı atıklarda kullanılabilir.
- Rezervuar içine su dolu 1 ya da 2 litrelik bir plastik şişe koyarak, şişenin hacmi kadar daha az su kullanılmış olur.
- Küveti doldurarak banyo yapmak yerine duş almak ve duş süresini 1 dakika kısaltmak. Bu %108’e kadar su tasarrufu sağlar.
- Klozete tuvalet kağıdı, kağıt havlu ve diğer çöpleri atmamak. Her seferinde sifon kullanıldığında fazladan su harcanmış olur.
- Diş fırçalarken, el sabunlarken ve traş olurken akan suyu kullanmamak. Diş fırçalarken musluğu kapatmak, 4 kişilik bir ailenin yılda 3040 litre su tasarrufu yapmasını sağlar.
- Tüm muslukları ve duş başlığını debi regülatörlü ürünler ile değiştirmek. Bu şekilde %60 su tasarrufu elde edilebilir.
- Bulaşıkları elde yıkamamak. Bulaşık makinesi 12-15 litre su ile bulaşıkları yıkayabiliyorken, elde yıkama 126 litreye kadar su kullanımına neden olur.
- Elde yıkanan bulaşıkları durulamak için akan su yerine, su dolu kaptaki duru suyu kullanmak.
- Bulaşık ve çamaşır makinesini tam dolu kapasite ile çalıştırmak ve her ikisinde de hızlı yıkama programlarını tercih etmek.
- Elde çamaşır yıkanıyorsa deterjanlı suda önce beyazları, sonra renklileri yıkamak.
- Meyve ve sebzeleri akan su altında değil, su dolu kapta yıkamak ve suyu biriktirmek. Kullanılan bu sular içmek için olmasa da bahçe ve çiçek sulamak için yeterince temizdir.
- Yağmur yağma ihtimali varsa, bahçe sulama ve araba yıkama işleri ertelenmelidir.
- Otomobil ve balkon yıkama işlerinde hortum yerine kovada biriktirilmiş suyu kullanmak.
- Makarna ve sebzelerin haşlama sularını dökmek yerine, bu suları çorba vb. yemeklerde kullanmak.
- İçinde fosfat bulunmayan temizlik ürünlerini kullanmak. Fosfat bulunmayan temizlik ürünleri suda ayrışır ve temiz su kaynaklarını kirletmez.
- Sıcak suyun akmasını beklerken akan suyu bir kapta biriktirerek, gereken yerlerde kullanmak.
- Halı yıkamamak. Hem fazla su tüketildiği hem de deterjanlı sular bitkilere zarar verdiği için bazı belediyeler sokakta halı yıkamayı yasaklamıştır.
- Su tasarrufu için tüm aile fertlerini bilgilendirmek ve su bilincini gelecek nesillere aktarmak.
Kuraklık tehlikesinin her geçen yıl giderek artması, yağışların barajlardaki doluluk oranını da olumsuz yönde etkilemesine neden olmakta ve nehirler gibi temiz su kaynakları da kuruyarak yok olmaktadır. Toplumda ortak bilincin yaratılmasıyla su kaynaklarını temiz ve tasarruflu bir şekilde kullanarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilirsiniz. Kaynak: TEMA
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |
| |