Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Mart 2018, 11:52   #318
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'(üş)ler ~




Yaşarken de söyledim kimse bilmeyebilir bunu,

Fatiha suresi kadar eski,

günlerin çarmıhında İsa kadar yaslıyım

ve tanrılar kadar çok yaşadım...



Daha kırlangıçları yalancı bir dünyada yaşıyorum;

dağları yıkılan, dalları kırılan bir dünyada.

Kayıp suretler için fotoğraflara koşuyorum

kimse bilmeyebilir...



Günlerin çarmıhında

Küle savruldum, ayrılıkları saydım,

bir hançer sapladım nevrozlu bir sevgiye;

kan bile damlamadı, yürüyüp gittim.

Yüzüme yalancı bir sevinç iliştirdim.



Fal bakan çingeneler esmerdi, yalancıydı,

dönmeyecektin!

Belki kuruyacaktım,

belki çarpa çarpa akacaktım o denizlere;

İntiharlara aktığım gibi o denizlere,

bilmeyecektin!



Çıkıp sina dağına o denizlerle

İbranice konuşacak, İblis’i kovacaktım;



İblis’i

kovmak

belki,

yarısını dünyanın

kovmak demekti...



Bir gülün bir odayı,

bir leşin bir semti kokuttuğu kentlerde,

bir ömür,

çarpar,

akar

da nasıl eskitir yatağını

kimse bilmeyebilir...



Tanıktım,

yargıç

ve sanık;

Yürüyüp gittim…

Yüzüme yalan bir mutluluk iliştirdim:

Günlerin çarmıhında İsa gibiydim!



Günlerin çarmıhında

seni en güçlü yanlarımla sevdim;

birer birer aralarken bu kentte kederleri,

Diyarbekir, böyle zavallı bir çöl gecesi...



Günlerin çarmıhında

seni ağrıyan yanlarımla sevdim,

tutuklu kollarımla;

yokluğunda burada yıllar verdim.

Yokluğuna

burada!



Herkes bilecek bunu; tabancaya gerek yoktur…

Tabancaya gerek yoktur!



Sen haklı bir cinayetsin günlerin duvağında:

H e r ö m ü r

k e n d i g e n ç l i ğ i n d e n v u r u l u r...


Yılmaz ODABAŞI/ 1991

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları eglen sohbet reklamver