şeyhim bütün hikayeleri dolaştım,
ağzı bozuk bütün kahramanları buldum,
oturdum bir ağız dolusu,
denize, ağaca, yere ve göğe yemin olsun,
ben bütün yaraları topladım,
üzerimde biriken bu gözyaşı benim değil..
âşık’a mâşuk’a, ve sükûta erene yemin olsun,
ben bütün azad olunmuşları topladım
mahallemde biriken bu şenlik benim değil..

şeyhim bütün şiirleri dolaştım,
elinde cigarası yalnız başına oturan bütün
adamları buldum,
oturdum bir efkâr boyu,
şaire, kafiyeye ve noktaya yemin olsun
ben bütün gazellerde yandım,
üzerimde biriken bu karanlık benim değil..

şeyhim bütün rüyaları dolaştım,
ruhu sınırdan taşan her bedeni buldum,
oturdum bir elif miktarı,
güneşe, ay'a, geceye ve gündüze yemin olsun
ben bütün hayalleri topladım,
üzerimde tepinen bu yarınsız cüceler benim değil..

şeyhim bütün zaman kiplerinden geçtim,
dünden bugünden ve yarından nasibimi aldım,
oturdum bir ömür kararı,
günlere, aylara, yıllara ve asr'a yemin olsun
üzerimde yeşeren bu cennet benim değil..

şeyhim bütün protokol koltuklarına oturdum
yaylarını fırlatana, döşemelerini patlatana kadar
bütün tekerlekleri tek elimle teker teker çevirdim
yan/dım!
düzelemedim bir parça
çıksın göğsümden kinin zerresi
ki ehlinden olayım cennetin
ki sure-i hicr, ayet kırk yedi
melekler yapsın kalbime otopsiyi
adl-i teala düzenlesin raporumu
zira
bu benimki
katlanılır ziyan değil