Cevap: Düş'(üş)ler ~
şimdi boşluğa ince uzun bir kol uzatıyorum parmak uçları cama değen, cam bir bardakken kırılan, kumken ezilen, boşluk sonsuz, yalan hep bir perde. Şimdi uzattığım kolun parmak uçlarındaki ezilen kumun camdan olma bardağını bırakıyorum boşluğa, sakin ol ne ses duyuyoruz ne kırılma hissi. Biraz şarap koyuyorum kadehe, sen kendine biraz ölüm al. ahşap tabaklar ikinci rafta onlar tadını bozmuyor, tadını bozmuyor bu hayatta hiçbir şey senin ama göreceksin bir gün bala da acı dökerler, acıya da bal katarlar illa ki denenir yani bu işte o zaman kekremsiliğin sana da vuracak, için acımaz lakin katlanılmaz olacak bir gün gerçekten insanların yavaş yavaş sana katlanamaması gibi kendine katlanamayacaksın, bir kız çocuğunun yüzüne bakamayacaksın, bir kedinin başını okşarken utanacaksın kendinden çünkü ben anlamadım, o anlamadı ama kediler hep anlar. Mayıs * 2015
giz.
__________________ Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben. |