|
AnKaRaLl Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
Adamlar öyle bir atıyor ki kanıtlama şansın yok ; Ne demiş Dünya'dan yaklaşık 9,7 milyar ışık yılı uzakta, Güneş'in 3 katrilyon fazla kütlesine" Vay yavrum vay...
sanki o uzaklığa gitti geldi, ölçtü biliyormuşcasına atış serbest daha bir de Güneş in 3 katrilyon fazla kütlesi diyerek destekliyor.
-Ökkeş abi uzaklık naadardır sence ?
-Yaz 9,7 milyar ışık yılı
-peki abi büyüklük naadar oluyor?
-3 katrilyonda ona yaz
-Üüç katrilyon?
-La olm yaz gidip uzaklığı ölçüp gelebilirlerse, güneşin kütleyi ölçmeye giden geri gelemez nası olsa.
-Taam abi 3 katrilyon.. |
Yıldızların ve galaksilerin ne kadar uzakta olduğunu rahatlıkla hesaplanabilmektedir. Gökyüzüne baktığımızda düz, iki boyutlu bir yer görürüz. Bir yıldızın ne kadar uzakta olduğunu elinizi doğrultarak anlayamazsınız. Astrofizikçiler bunu nasıl farklı yöntemlerle hesaplıyorlar. Çok yakında olan nesneler için, trigonometrik paralaks denen bir yöntem kullanılır.
Dünya çok büyük değildir. Ekvator boyunca farklı teleskoplarınız olsa bile konum olarak fazla bir değişim görmezsiniz. Bunun yerine, altı ay boyunca yıldızların görünen konumlarındaki değişime bakılır. Bunlar Dünya'nın Güneş etrafındaki bir yıllık yörüngesindeki yarı mesafe noktalarıdır.
Yakın yıldızlar, uzak yıldız ve galaksilerin arka planında hareket etmiş gibi gözükür .Fakat bu yöntem en fazla birkaç bin ışık yılı uzaktaki nesneler için geçerlidir. Galaksimizin ötesinde, mesafeler o kadar büyük ki, paralaks en hassas aletlerimizle bile bulunamayacak kadar küçük kalıyor.
Bu noktada, "standart mumlar" denilen göstergeler kullanılır. Standart mumlar, yapısal parlaklık veya aydınlatma güçlerini çok iyi bildiğimiz nesnelerdir. Mesela, ampülün ne kadar parlak olduğunu biliyoruz ve bir arkadaşınızdan bu ampülü tutarak uzaklaşmasını istiyorsunuz.
Arkadaşınızdan gelen ışık miktarının aranızdaki mesafenin karesi oranında azalacağını biliyorsunuz.Yani, aldığınız ışık miktarını ampülün yapısal parlaklığı ile karşılaştırarak arkadaşınızın ne kadar uzakta olduğunu söyleyebilirsiniz.
Astronomide, ampülümüzün yerini "sefeid değişkeni" olarak adlandırılan özel bir yıldız türü alır.
Gözlemlediğimiz yıldızların parlaklıkları ilebu yolla hesapladığımız yapısal parlaklıkları karşılaştırarak ne kadar uzak olduklarını söyleyebiliriz.
Ne yazık ki, bu hikayenin sonu değil. Sadece 40 milyon ışık yılı uzaklığa kadar olan tek yıldızları gözlemleyebiliyoruz. Bundan ötesi çözülemeyecek kadar bulanıklaşıyor. Fakat neyse ki başka bir tür standart mum var:
Ünlü tip 1a süpernova.Süpernovalar, yani dev yıldız patlamaları yıldız ölümlerinin bir çeşididir. Bu patlamalar o kadar parlaktır ki meydana geldiği yerde diğer galaksileri gölgede bırakır.Yani, bir galaksideki her bir yıldızı göremesek bile, oluşan süpernovaları görebiliyoruz. Görünüşe göre, tip 1a supernovaları standart mumlar olarak kullanılabiliriz, çünkü yapısal olarak parlak olanlar sönük olanlardan daha yavaş sönerler.
Parlaklık ve sönme hızıarasındaki bu ilişkiden bu süpernovaları, birkaç milyar ışık yıllık uzaklıkları incelemek için kullanabiliriz. Peki ama bu kadar uzaktaki nesneleri görmek neden bu kadar önemli? Işığın ne kadar hızlı yol aldığını hatırlayın. Örneğin, Güneş'in yaydığı ışığın bize ulaşması sekiz dakika sürer, yani şu anda gördüğümüz ışık Güneş'in sekiz dakika önceki resmidir. Büyük Ayı'ya baktığınızda, 80 yıl önceki görüntüsünü görürsünüz. Ya şu isli galaksiler? Milyonlarca ışık yılı uzaktalar. Işığın bize ulaşması milyonlarca yıl sürmüştür. Yani evrenin kendi içinde bir zaman makinesi var. Ne kadar uzağa bakarsak, evrenin o kadar gençkenki durumunu gözlemleriz. Astrofizikçiler evrenin tarihini okuyup nasıl ve nereden geldiğimizi anlamaya çalışıyorlar. Evren bize devamlı olarak ışık biçiminde bilgi gönderiyor.Geriye bunları çözmek kalıyor.
Sizin gibi zihniyetlerde burada kendince bu insanlarla dalga geçiyor. Hayatını astrofiziğe aramış bilim insanlarına sallıyorlar demesi nasıl bir ironidir, nasıl bir cahilliktir. Sizinle aynı görüşü savunan insanlar zamanında dünyanın düz olduğunuda savunuyorlardı.
Buradan çok komik görünüyorsunuz.
Size şu videoyu armağan edip uzaklaşmak istiyorum.
/watch?v=I9LdYCzokuk