Çevrimdışı

Mevlana Celaleddin-i Rûmî
“Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır.” der.

Sen anlatmaya ve anlaşılmaya çalışırsın, anladım derler yine de anlamazlar seni..
Ne güzel demiş şair; " Söz söylemek irfan ister, anlamak insan..!"
En açık halinle oturdun karşılarına ve anlatmaya çalıştın kendini, halini, ahvalini.
Peki anlayabilen kaç kişi oldu seni ?

Oğuz Atayın ''belki de anlatmaya çalıştın birilerine. Kimbilir belkide anlatamadın. Belki de insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün.'' dizesini ezbere bilirler kendini anlatmaya çalışıp da anlatamayanlar..

Dil, lisan aynıdır aslında. Sadece sen yüreğinle, yüreğinin lisanıyla konuşursun. Onlar sadece kulaklarıyla duyduğu için anlamazlar seni..
Seninle konuştukları kulaklarının duyduğu an da uçar gider.
Yüreğin nerede onunla dinle beni diye bağırsan da duymayacaklardır seni..
Çoğunun yüreği sağırdır insanların..
Sözün; olduğu yerde bir söyleyen, bir de dinleyen vardır.
Söyleyenin anlatım gücü söze kuvvet verdiği gibi, dinleyenin anlama isteği de sözün değerini yükseltir.
Sözün değeri, anlamın da ve söyleyenin gönül dünyasındaki derinliğinde saklıdır.
Çünkü söz, kalbin tercümanıdır. Eğer karşındaki gönül gözüyle dinlemek isterse..
Ne mi yapacağız ?
Anlatacağız bıkmadan usanmadan biri sizi anlayıncaya kadar anlatacağız.

Büyük bir derdin olursa: Allah'a dönüp “büyük derdim var” deme; Derdine dön “büyük bir Allah'ım var” de.
Hz. Mevlana

Unutma;
Sen vazgeçmezsen mutlaka duyacak birini bulursun.
Sabır, şükür, dua .....
Kimse istekle yanında olmayacak, istediğin kadar anlat.
Ama bir gün; vazgeçmezsen elinden tutacak birini veya birilerini bulacaksın.
Halden anlamaz bir sürü insan için de, bir gün halini gerçekten anlayanları bulacaksın.
Asla vazgeçme !!!!
Sevgilerle...

__________________
🌹
Allah'ın bahşettiği en güzel aksesuardır vicdan.
Takın onu yüreğinize.