Çevrimdışı

Bugün bir bütün olmayı başaramadığımız, savaşın kalbi olarak nitelendirilen Orta Doğu’ya ekseriyetle müslümanlara, yeni yetme bir siyasetçinin yaşattığı kaosla çırpınıyoruz.. Bugün her yanımız kan ağlıyor.. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Arakan'da, Doğu Türkistan’da, Filistin’de yaralar daimi kanıyorken biz görmemek ve duymamakta direniyoruz. Çünkü bize dokunmayan yılanın kötü olabileceğine ikna olmuyor ve yanı başımızdakilere verdiği zararı kayda değer bulmuyoruz. Barış getirme bahanesiyle girdiği ülkelerin özgürlüğüne kasteden, savaş yaşatan bir ülkeye karşı yek vücut olamıyoruz. Dur!! diyemiyoruz ilerlemesini engelleyemiyoruz petrol kaynaklarına sahip ülkelere av gözüyle bakıp barışı getireceğim naralarıyla pervasız işgallerine göz yumuyoruz. Ve bugün yaramaz çocuğu Israil ‘in bir diğer arzusunu yerine getirirken insanlığı(!) temsilen bizler sonraki hamlesi ne olacak diye beklemekle yetiniyoruz..
Müslümanların en kutsalına Kudüs'e; Peygamber Efendimizin, Bilal-i Habeş’in, Selahattin Eyyubi’nin emanetine sahip çıkmakta tereddüt duymaya zamanımız yok. Vakti zamanında Mescid-i Aksa yakıldığında duyarsız kalan atalarımıza karşın bugün Kudüs’ün bekası adına bir şeyler yapmıyorsak bir daha da asla yapamayacağız.