Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: CHP'den 'mühürsüz zarf' tepkisi: YSK eliyle sahteciliğe izin
Yine dayanamayıp foruma uzun zaman sonra bir uzun post yazacağım sanırım.-uzun adama ithafen olunca tabii ahah- (Tam şey bu da, ya bu kız senelerdir böyle konuşuyor konuşuyor, yazık günah bir seçimde de gülemedi, heheh bir de oturup anlatıyor, kıyamam diyorsunuz dimi? En azından anlatacak bir şey buluyorum, önemli bir detay)
Şimdi öncelikle bu referandumu bir futbol müsabakası, bir at yarışı, bir çocuk oyunu zannedenler var sanırım ki dünden beri sürekli ''hehe nolduu yendik, heheh noldu ağlıyorsunuz yine, ağlayacaksanız oynamayalım ehehe'' tarzı yorumlar görüyorum. Kendi sinirimi bozmamak için ve hayıra olan inancımdan ötürü bir süre yorumlara bakmama kararı almıştım ama yapılan usulsüzlükleri gördükçe ister istemez kendimi sosyal medyanın içinde buldum. Neyin kazanıldığını anlatabilir misiniz bana? Hani dün ne oldu? Anlatamazsınız çünkü sizde bilmiyorsunuz, size göre sadece uzun bir adam %51 civarı oy aldı, uzun bir adam başımıza geçecek. Güzel tabii, uzun olması önemli, kısa olsa kurtarmayabilirdi. Dün bu ülkede o sandıktan hayır çıktı, bunu suratı asık asık, gözlerinde beklediği %60'ı bulamayan ve endişeli şekilde konuşmasını yapan Tayyip bey de biliyor, kısmen ona göre daha az endişeli çünkü ne olacağını kendisinin de bilmediği Binali bey de biliyor. İşte burada zaten her şey kopuyor. Çünkü sevgili YSK dün tam bir fiyaskoydu. Bana bir açıklasınlar, yani hatta bütün ülkeye.
-Referandum sürecine kadar ''mühürsüz oylar geçersizdir'' diyen YSK, dün ne hikmetse ''mühürsüz oylar da geçerlidir'' diye bir açıklama yapıyor. Türkiye tarihinde bir ilke imza atıyor. Sosyal medyadan da takip ettiyseniz, seri şekilde evete basılan pusulalar, mühürlenen zarflar görmüşsünüzdür. Nereden geliyor bunlar, belli mi? De-ğil.
-1,5 milyon mühürsüz oydan bahsediliyor, 1,5 milyonun içinde evet-hayır oranını tartışmıyoruz, hayırlar da vardır onun içinde ama YSK'nın ''AKP'li bir yetkilinin başvurusu üzerine bu kararı aldık.'' demesi haliyle şaibeli hale getiriyor. Üstüne üstlük bir de ''kanunsuz'' olduğunu kabul ediyorlar, tam kepazelik.
-YSK'nın ve CHP'nin sisteminde henüz %65 civarı sandık açılmışken, sandık açmakla saymak da aynı şey değil, televizyonlarda AA nasıl oluyor da %99'unu açmış, saymış, oranlara dağıtmış olarak bize 1,5-2 saat içinde sonuç veriyor?
-Daha seçim kurullarına oy giderken, insanlar kuyruklarda oy çuvallarıyla beklerken nasıl oluyor da birileri çıkıp balkon konuşması yapıyor?
-Milletin iradesi, demokrasi şöleni diye kendilerini parçalayan adamlar daha oyların sayımı bitmemişken, yani milletin iradesi sonuçlanmamışken neyin kutlamasını yapıyor?
-Bazı bölgelerde mühürsüz zarf skandalının yanı sıra ''TERCİH'' yazılı mühür yerine ''EVET'' yazılı mühür neden dağıtılıyor, YSK aylarca bunun çalışmasını yapıyor ise, bu sorumsuzluğu nasıl açıklayacak, neyle açıklayacak?
Böyle uzar gider sorular ama cevap bulamazsınız çünkü cevabı kendileri de bilmiyor çünkü ortada buna verebilecekleri ''mantıklı'' bir cevap yok. Üzücü.
Ülkede bir seçim yapacağız diyorsunuz, halkın %85'i buna katılıyor ve cidden büyük bir oran ama verdiği oyun güvenliğinden emin olamadığı için gece boyunca oyunun başında duruyor. Demek ki ortada bir adaletsizlik, bir şaibe var ki, her seçimde biz oyumuzu korumak için ekstra çaba harcıyoruz. Bu çabayı veriyor olmak bile, bir seçimi düzgün yapamadıklarının kanıtıdır. Seçim sonucu kendi lehine çıkana kadar çal, sonrasını boş ver.
Bir de düne kadar %50'lik kesimi terörist ilan edip, ezberledikleri 3-5 örgüte mensup sayarken, dün balkona çıkıp, kuyruklarını kıstırarak ''hepimiz biriz'' mesajı vermelerindeki samimiyetsizlik geleceğin ne derece sağlıksız olacağına işarettir. Zaten sağlıklı yönetilen bir ülke değiliz, zaten her şey yine bunların elinde iken bir de buna hırsları uğruna başkanlığı ekledi ama beklediği olmadı. Şu an şaibeli de olsa Evet çıktı ama bu sandık sonucu onun hayallerinin sonucu değil, bu uğradığı bir hezimettir. Sen bu halkın %50'sini kucaklarken diğer %50'yi işte böyle ''diğerleri'' şeklinde ayırdığın için, sen bir ülkenin başkanı olamazsın. Bu zaten büyük bir saçmalık. 25 milyon seni istiyor, 24 milyon seni istemiyor. Aradaki 1 milyonluk fark zaten Suriyelidir, hatta daha fazlası, 1 milyon da çaldın çırptın desen, istenmediği yerde durmayan One Minute'sin sen. Daha nasıl belli edelim ki istenmediğini bilemedim.
Devletin bütün imkanlarını hat safhada kullanarak bir referandum süreci geçirdiler, sadece yedirmeye içirmeye harcadıkları paralarla küçük bir ülke kalkınır da bizim önümüze geçer. O derece paralardan bahsediyorum, öyle birkaç bin değil, milyonlar falan. Kalkınma demişken, dün yine şey diyorlar ''ekonomimiz gelişecek, ülkemiz kalkınacak'' ee? Ekonomimiz bizim büyüdü zaten, doğal olarak büyüyen bir ekonomiye sahibiz ama gelişmek? Öyle bir şey olmadı, kalkınmak? Hiç olmadı. Bu kadar büyüyen ekonominin kalkınamaması demek, o paraların sizin gemiciklerinize, yatlarınıza, katlarınıza, eşinize, dostunuza, yandaşınıza yedirdiğiniz anlamına gelir. Yoksa Türkiye'deki ekonominin büyümesi tam sıralamasını hatırlayamasam da ilk 5'te ama kalkınması sondan 5'lerde. 15 yıldır iktidarsınız madem, niye hala kalkındıramadınız. Tek argümanları hastane yaptık, okul yaptık, yol yaptık, köprü yaptık. Hastane yaptın ama sağlık sistemin yerlerde, hala insanlar mağdur; okul yaptın ama eğitim sistemi denen bir şey yok. Köprü yapıyor, sanırsın kendi yapıyor, yap-işlet şeklinde olan köprüler için o Japonlara az mı para yediriyoruz be. Sonrada kalkıp ''yabancı ülkeler bize karışamayacak artık'' diyor. Ee bugüne kadar niye karışıyordu, bundan sonra ne değişecek, hiçbir şey işte. Öyle millete 2-3 cümle söyleyelim nasılsa sorgulamazlar diyor. Sen ülkenin tamamını kucakladın da, kendi içinde güçlü durdun da yabancı ülkeler mi gelip bozdu. Zaten o ülkelerin en büyük kuklası senken, milleti bu şekilde kandırmak, ne bileyim şov biraz. Kendi de hep kandırıldığı için sanırım, milleti de buna alıştırıyor. Bu karanlık günlerin de sonu gelecek, hiçbir hırs o insanı yakıp kavurmadan bedenini terk etmemiştir. Yine öyle olacak. Hırslarıyla kutuplaştırdığı bir ülkeyiz ama o hırsı bir gün canını da alacak, her insanın olduğu gibi, işte o gün aklı başında, ülkesini gerçekten seven bir lider çıktığında, halkın birliği nasıl oluyor sana anlatacağız. Şimdiye kadar böyle adamlar hiç kazanmadı, yine kazanamayacak. Umarım güzel günler göreceğimiz zamanlarda şimdiki partiler işin içinde de olmaz, olmasın ki kafamız rahat etsin.
Bir de sanılanın aksine ben CHP için hayır demedim, ülkemin geleceği ve kendim için hayır dedim. Ana muhalefet partisi olarak itirazlarda bulunması çok normal, zaten bunu yapamıyorsa neden ana muhalefet olsun adı ama bu hayır verenlerin çoğu öyle salladığınız gibi cehape zihniyeti de değil. CHP'deki birkaç güzel adamın dünkü mücadelesini tebrik ediyor, bir an önce Kılıçdaroğlu gibi bir liderden kurtulmalarını diliyor, kendilerine acilen basketbol takımlarından bir lider tedarik ederek, uzun öyle olmaz böyle olur demelerini tavsiye ediyor ve son olarak yeni sistemde toplumsal olarak bir şey değişmeyeceğini, yine aç, susuz dolanacağımızı, yine iş imkanlarının kısıtlı, olan imkanın da torpilli olacağını biliyor, yaşamımıza kaldığımız yerden devam edeceğimizin garantisini veremesem de, çok yabancılık çekmeyeceğimizin garantisini veriyorum. Herkese iyi günler.
3-4 yıl sonra forum açık olursa, şuraya ''Kandırıldım.'' yazanları görüp, +rep vermek dileğiyle, hoşça kalın.
__________________ If you can't measure it, it doesn't exist. |