Cevap: ~ Bir avuç yaLnızLık içine Bulaşmış Siyah Kırmızıya Hasret Aşk ~
Biraz...
Herşeyden biraz biraz kattım.
Önce biraz uzaklaştım.. Biraz kafamı dinledim.. Biraz anımsadım.. Biraz andım...
Sonra çokça hatırladım,çok ama çok özledim.. Böyle yüreğim hep ağzımda gezdim..
Onun olduğu yere gittim.. yürüyebileceği yolları yürüdüm .. yalnızken bu yollarda yürürken ne düşünüyordur diye düşündüm Ve öylece yürümeye devam ettim..
Sonra 'ya karşılaşırsak Ne yaparım' diye düşündüm..
Ya ansızın denk gelirsek...
Yürümeye devam ettim yine... Ya denk gelmezsek... ya yoksa?
En iyisi arayım belki, belki gelir dedim.. Sonra saçmalama kapat o telefonu at çantana elin gidip gelmesin dedim..
Oturdum bir yere.. yorulmuştumda hem.. Kahve içerek dinleneyim az..
Hem kafamın içindeki seslerde susar belki dedim..
O ara kahvemi içerken rüzgarın esintisi yüzüme esiyordu..
Kapadım gözlerimi.. O mis gibi havayı içime çektim sanki rüzgarda onun kokusu vardı..
Öylece kalakaldım.. zaman öyle bir geçmiş ki ne zaman saat 18:17 olmuştu anlayamamıştım..
Biraz tedirgin de oldum bilmediğim bir semtteydim.. kalk kalk hadi dedim kendime..
İçim öyle buruk döndüm ki,hala sızlaması geçmedi..
Nasıl geldim,ne diye geldim bilmeden kendimi bir an da orda buldum..
Sonra eve doğru geldim saat baya geç olmaya başlamıştı..
Kabataşta sahilde oturdum biraz.. Kendimi dinledim..
Eve doğru çıktım...
Çok acıydı aslında.. ayağının tozuyla koşa koşa gidiyorsun ama elin telefona varamıyor...
Aramaya basıp basıp kapatıyor, yazıp yazıp siliyor... Nasıl kırılmıştım ki böyle bir türlü Ne aramaya Ne yazmaya elim varamamıştı öyle..
Ne uyku o gece bana uğradı,ne de uykusuzluk..
Her baktığım yerde onu gördüm.. her yürüdüğüm yolda oda buralardan geçti diyerek ona konuştum durdum..
Velhasıl; Ben İstanbul'a onu anlattım durdum da o duymadı...
__________________ Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
|