Çevrimdışı

Zaten hiç kimse bu iç çamaşırının giyilmesinden memnun değildi; ne kadınlar, ne de erkekler... İyi oldu!

Sütyen. Antik Yunan'dan bu yana hizmetimizde...

...ve aslında Antik Yunan medeniyetine kadar dayanıyor!

Binlerce yıl boyunca kadınların zaman zaman kendilerini korumak için, zaman zaman dini sebeplerle, bir noktadan sonra da estetik kaygı ile taktıkları bu iç çamaşırı ilk olarak Girit Adası'ndaki Antik Minos Devleti'nde, kadın sporcuların taktığı göğüs bandı olarak ortaya çıkmış. Tarih kitaplarındaki resimlerden ve dönem filmlerinden gördüğümüz kadarıyla milattan sonra 16. yüzyılla beraber korse sarmış dört bir yanı. Beli çay bardağı tadında ince, göğüsleri de yukarıda göstermek moda olmuş o dönem.

Kimse düşünmemiş tabii hanımefendilerin kemik yapısını, Keira Knightley'ye Karayip Korsanları'ndaki bu sahnede ne büyük acılar çektirebileceğini...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Modern sütyenler önce 1889'da Almanya'da, ardından da 1893'te Amerika'da birbirinin çok benzeri olarak tasarlanmış; patentler alınmış, seri üretime başlanmış. Sonrası bildiğiniz hikaye; 1926'da Fransız Chantelle, 1954'te İtalyan La Perla, 1977'den itibaren de Amerikan Victoria's Secret... Sütyen artık kadınların olmazsa olmazı, bir estetik algısı, seksapel göstergesi...

''Kadınların olmazsa olmazı'' demiştik. Ama geçtiğimiz günlerde yayınlanan istatistikler, bu iç çamaşırı için açıkçası ''Olmazsa daha iyi galiba'' dedirtiyor.
Üstelik ilk bahsedeceğimiz araştırma yeni bile değil, 1995 yılından!


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Ancak her nedense bu araştırma son 21 yılda pek de gündeme alınmamış, hakettiği desteği görmemiş.

Araştırmacılar Sydney Ross Singer ve Soma Grismaijer'in Amerikan Kanser Derneği ve Amerikan Sağlık Enstitüsü verilerine dayanarak derledikleri kitap Dress To Kill'de, sütyen giymenin meme kanseri riskini arttırdığından bahsediliyor. Kitapta bahsi geçen veriler 5000 kadın üzerinde yapılan araştırmalara dayanıyor. Ve tekrar edelim; bu istatistik 1995'ten bu yana, -kimse gündemine almamış olsa da, biliniyor. Neyseki geçtiğimiz günlerde bir istatistik daha açıklandı, açıklandı da bu konu yeniden gündeme geldi.

Yeni araştırma Florida Üniversitesi'nden, Dr. Gregory Heigh'tan. Yeni araştırma fibrokistik ağrılar ve sütyenin ilişkisi üzerine.

Dr. Heigh'ın araştırmasına göre fibrokistik rahatsızlık yaşayan kadınlar sütyen giymeyi bırakırlar veya çok çok daha az giyerlerse ağrılarda %90 oranında iyileşme gözlemleniyor! Üstelik bu ağrılara sebep olan fibrokistik değişikler sonradan kapılan bir rahatsızlık, önlem alınabilecek bir hastalık da değil; öyle ya da böyle her kadın bu ağrıları yaşıyor; ağrılara neden olan bu değişimler 30'lu yaşlar ile menopoz dönemi arasında vuku buluyor.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Fibrokistik ağrılardan kaçılmıyor; ama tümörden kaçış mümkün!


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Aynı araştırma, memede kanser tümörü oluşumu riskinin de sütyen giymemekle birlikte azaldığını gösteriyor...